Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Dérriere
Dérriere Çeviri Türkçe
465 parallel translation
Derriére la lune... au-delé de la pluie...
Ayın arkasında yağmurun ötesinde...
- Le trou dans le mur derriere toi.
- Evet, tam arkanda duran duvardaki delik.
Il y a toujours un Espagnol sur un grand cheval noir qui passe derriére ce magnolia.
Orada daima kocaman siyah atının üzerinde bir ispanyol vardır Manolyaların arasında at sürer.
On va nettoyer le champ, derriére le jardin.
Haydi tarlanın arkasındaki taşlık araziyi temizleyelim.
Il y a un puits derriere.
- Suyu nerede saklıyorsunuz? - Dışarıda arkada bir kuyu var.
Derriere ces rochers, au bout de la rue.
Yukarıdaki caddenin başındaki büyük kayaların arkasında.
Dans l'ancienne mine d'argent, derriere les rochers.
Onu eski gümüş madeninin ağzındaki şu büyük kayanın altına sakladı.
Toi, Walrus et Bull Run, surveillez la porte de derriere.
- Demek ki gidiyorlar.
Si j'étais toi et que tu étais moi, je monterais ces escaliers, je prendrais une voiture, j'irais derriere et je nous y attendrais.
Yerinde olsam yukari çikardim. Bir at arabasi bulur, arka kapiya çeker... orada beklerdim.
Oui, apres avoir pris une balle derriere la tete.
Evet, ensesinden vurulduktan sonra.
- Fais-moi sortir par derriere.
- Birak arka taraftan çikayim.
Tu ne tirerais pas sur un homme par derriere?
Bir adami sirtindan vurmazsin, degil mi?
Nous étions 10, et soudain, 25 ou méme 50 soldats ennemis nous chargérent, surgissant de derriére les rochers.
Şey, ansızın yaklaşık 25 belki 50 kişi. Heyneyse, onlar Stand Waitie'nin adamlarıydı. Kayalıkların arkasından vahşi kediler gibi bağırarak ve ateş ederek saldırdılar.
Ils n'arreteront pas tant qu'on n'est pas derriere les Rocheuses et dans l'océan.
Bizi Kayalik Daglardan öteye Pasifik Okyanusu'na atana kadar durmazlar.
Je n'ai pas d'yeux derriere la tete.
Kafamin arkasinda gözlerim yok ki.
Derriere un bureau?
Masa baºinda mi?
Si vous étiez resté derriere moi, vous ne seriez pas la.
Lafimi dinleyip arkamda kalsaydin ºimdi orada olmazdin.
J'en ai marre d'etre enfermé derriere ces murs.
Bu duvarlarin arkasinda kapali kalmaktan sikildim artik.
Le voila nettoye, lave jusque derriere les oreilles!
İşte geldi! Güzelce temizlenip paklanmış, taranmış.
Mais ces trois hommes ont ete tues par derriere,.. c'est ça qui pose probleme.
Aslında üçünün de arkadan vurulmuş olması... soru işaretleri uyandıran tek şeydi.
Seigneur! Monseigneur! On signale 300 hommes du Chàteau dans la forêt de derriére!
Efendim, bir haberim var.Örümcek Ağı Kalesi'nden 300 adam ormanda pusuya yatmış.
On va l'attaquer en se cachant derriere les chevaux.
O zaman atları salar onların arkasından gideriz.
La, derriere.
Arkaya bak.
Sortez par derriere.
Atlar arka tarafta.
Par la porte de derriere.
- O dışarı çıktı. - Arkada bir kapı var.
Je suis sure qu'elle a une idée derriere la tete.
Eminim bir şeyler planlıyor..
Un petit vin andalou de derriere les fagots, une spécialité, traître pour les dames, ravigotant pour les messieurs.
Yerli şarabımız Çok güzeldir. Özel ev üretimi. Kadınlar için tehlikeli.
Faites passer le môme derriere et ligotez-le.
Onu arkaya alıp iyice bağlayalım..
Barney m'a rattrapée par-derriére. Il m'a jetée par terre.
Barney beni arkamdan yakaladı, yere düştüm.
Il y a une vache là, derriére, qui donne bien.
Arka tarafta bağlı bir inek var, yakında süt verme çağına gelir.
Mme Flaunce et moi vivons maintenant derriére le magasin.
Doktor, Bayan Flaunce ile ben şu anda dükkanın arkasında oturuyoruz.
Derriere marchait Kharis, suivi de l'urne, contenant le coeur de la princesse,
Arkasından Kharis yürüdü. Onun arkasından prensesin kalbinin konduğu kutu getirildi.
- Un derriere.
- Blake arkada.
Passer par la porte de derriére?
Arka kapıdan kaçalım mı?
Je n'aime pas passer par derriére.
Arka kapıları sevmem ben Carla.
Derriére cette porte se trouvent des officiers trés déterminés.
Gerçek vatansever, linçe susamış bir grup, şu kapının dışında.
TOUS DERRIERE BRADY
BRADY İLE İLERLEYELİM
- J'ai dit à ma maîïtresse... - Derriére le rideau. Taisez-vous.
Şu perdenin arkasına geç ve sesini çıkarma sakın!
L'humour qui verscholen va derriere un masque.
Soğuk mizah. Bir maskenin içinde.
tu aimes courrir derriere les serveuses.
Barmaidlerden hoşlanıyorsun.
LES SECRETS DERRIERE LE MUR
DUVARLARIN ARDINDAKİ SIRLAR
C'est lui qui est derriére tout ça!
Hepsinin arkasında o var!
Je me vois dej derriere les barreaux!
Ekmek ve sudan oluşan yemeğin tadını şimdiden alabiliyorum!
Il marmonne, Derriere!
Arkamdalar.
Il est pas derriere?
- Arkada değil mi? - Hayır.
Oui. Viens t'asseoir derriere avec moi.
Benimle oturmak için arkaya geç.
Je suis derriere toi.
Arkandayım.
Mais le stock de munitions derriere vous serait trop cher payé pour un tir malencontreux.
Ama arkanda cephane stoğu var yanlışlıkla yapılan bir atış çok pahalıya mal olur.
Toujours á passer derriére Frances.
Frances'ten sonra her şeyi temizlerdim.
Voilá la clé de la porte de derriére.
İşte arka kapının anahtarı.
C'est derriére, quelque part.
Arkada bir yerde.