Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ear
Ear Çeviri Türkçe
64 parallel translation
"I hope you didn t mind" my bending your ear
# İşte, durum bundan ibaret # Biliyorum Joe, dükkanı... - İyi akşamlar, Bayan Sloan.
À cause de cet amour Je suis devenu voyou l whisper in her little ear What beautiful eyes you have
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel gözlerin var'diye
l whisper in her little ear What pretty hair you have
Kulağına usulca fısıldadım,'Saçların ne güzel'diye
l whisper in her little ear What a pretty blouse you have
Kulağına usulca fısıldadım,'Bluzun ne güzel'diye
So this great love of mine turned me into a hooligan l whisper in her little ear What a nice skirt you have
Bu büyük aşk beni mecnuna çevirdi Kulağına usulca fısıldadım,'Eteğin ne güzel'diye
l whisper in her little ear Let's go to the movies
Kulağına usulca fısıldadım,'Başka bir filme gidelim'diye
Ear'ls Lane ré nové? Chaque masure!
Earlün toprağı yenilenecek her bir sefil kulübe.
Mon oreille.
My ear.
Maintenez ceci contre son oreille.
Hold this against his ear.
L'Oreille de Loup 2000.
Wolfs Ear 2000.
Ce sont peut-être des airelles.
Belki wood ear'dır.
Le hameçonnage, l'espionnage, la mainmise Brillstein.
Pigeon drop, Ear Wigger, Brillstein Grab'ı anlatıyor. *
"Je fais mine de te dire un secret... pour que Jake le croie, ce qui le poussera à se confesser... révélant ainsi un lourd secret. et confirmant ainsi tout ce que je t'ai murmuré."
"I'm pretending to whisper so Jake thinks I'm telling you a secret, and will confess revealing a secret and confirming everything I whispered in your ear."
OK, Left Ear, à toi de jouer.
Pekala, Sol Kulak, sıra sende.
Lui, c'est Left Ear.
Bu gelen de Sol Kulak.
- Lui, tu l'appelles bien Left Ear.
- Ona Sol Kulak diyorsun.
Left Ear s'est acheté la maison de ses rêves en Espagne, avec une pièce uniquement pour ses pompes.
Sol Kulak İspanya'da rüyalarındaki evi aldı. Bir odası yalnızca ayakkabılar için.
Je vais donc l'appeler "Cat-Ear".
Ona "Kedi Kulak" ismini vereceğim.
Mais "Bat-Ear", ça serait mieux.
Aslında, "Yarasa Kulak" daha iyi olabilir...
Mais à propos de "Bat-Ear", j'ai un truc pour toi.
Madem "Yarasa Kulak" tan bahsediyoruz senin için birşeyim var.
Sur la table, mes 2 prototypes, le "Cat-Ear" et le "Bat-Ear".
Masada yaptığım prototipleri görebilirsiniz : "Kedi Kulak" ve "Yarasa Kulak".
Mon petit doigt me dit que notre "Cat-Ear" est du pain béni pour des spéculateurs.
İçimde öyle bir his var ki şu bizim "Kedi Kulak" bir çok..... satıcıyı cezbedecek.
C'est la suite du "Cat-Ear" et du "Bat-Ear".
Aslında, "Kedi Kulak" ve "Yarasa Kulak" ın gelişmiş modeli.
Ear Made Transcript :
Çeviri :
* i hear a wind * whistling air * whispering * in my ear
* I Hear A Wind * Whistling Air * Whispering
♪ My elbow from my ear ♪
# Tepeden tırnağa
Too terrible for the ear!
Bunu duymak çok yazık.
She whispered in my ear tonight she really was mine put some hair oil on
Kulağıma fısıldadı, gerçekten bu gece benim olacaktı. Öne geçip, biraz saç yağı süründüm.
♪ Mortaring your ear holes shut in a rush with wet coke ♪
# Kapısı kapalı bir Starbuck's lavabosunda #
Irik.
Ear-rik.
En Svenlande, de valeureux guerriers s'appellent Irik.
Svenland'da, Ear-rik adında birçok cesur savaşçı var.
Je dédie le grand succès de mon exaltifiante saga à mon vaillant ami, Irik!
Çok beğenilen, kalplere sıcaklık veren destanımı cesur dostum Ear-rik'e ithaf ediyorum.
Mumble, Irik est ton fils?
- Carmen! Mumble, Ear-rik senin oğlun mu?
Irik, il est mieux d'obéir ton père.
Ear-rik, babanın dediğini yapman en doğrusu.
Fais-toi confiance car Sven a confiance en toi.
Kendine güven, Ear-rik, çünkü Sven sana güveniyor.
- Petit Irik.
- Küçük Ear-rik.
Ce n'est pas si simple.
Ear-rik, bu o kadar kolay değil.
Les manchots sont pas tous égaux.
Yardım et! Bütün penguenler eşit yaratılmamıştır, Ear-rik.
J'arrive, Irik!
Dayan, Ear-rik. Geliyorum!
♪ I want whisper in my ear ♪
♪ I want whisper in my ear ♪
Parce que quand les freins cessent de fonctionner... Parfois, ce sont des freins Cat-Ear
Frenleri çalışmadığı zaman devreye giren "Cat Ears" frenler var.
Pas des Cat-bus, mais des Cat-Ear
Catbus değil, bunlar Cat Ears. ( Komşum Totoro filmine gönderme )
Des Cat-Ear, oui, je vois...
Cat Ears, anlıyorum.
♪ A little closer ♪ ♪ Wanna whisper in your ear ♪ ♪ Make it clear ♪
Bir yıldız olacaksın ve mezun olup, ilk Grammy'ni kazandığında şahane kakao bebekler yapacağız.
éar mon pucelage, perdu à 1 2 ans, je lui ai dit de venir!
Oniki yaşımın saflığı üzerine yemin ederim ki onu çağırdım.
éar Saint Francois!
Kutsal Ermiş Francis!
éar ma tête, voici les Capulet!
Söylememiş miydim. işte Capuletler geliyor.
éar mon talon, je m'en moque!
Umrumdaydı sanki.
éar pitié, dites :
İnsaf et, "ölüm" de şuna!
éar Saint éierre et par son église... il ne fera pas de moi une épouse heureuse!
Saint Peter's Kilisesi'nde mutlu bir gelin yapamayacak beni!
From the game she was spittin'in my ear
* Oyun sırasında fısıldıyordu kulağıma, sanırsın tanıdığını beni *