English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Edgar

Edgar Çeviri Türkçe

1,655 parallel translation
Edgar... Tu es avec moi, tu te souviens?
Edgar... yanında yürüyorum, fark ettin mi acaba?
Je ne te supporte plus, Edgar.
Dur ayağa kalkamam Edgar.
Edgar n'est pas censé savoir que sa femme a une liaison.
Edgar karısının biriyle yasak ilişki içinde olduğunu tahmin edemez.
Bienvenue. Je suis stella. Edgar.
- Merhaba ben Stella.
Tu veux aussi un bisou d'oncle Edgar?
Edgar amca da öpsün mü seni?
Je ne crois pas que ça intéresse beaucoup Edgar.
Edgar bunu görmese de olur herhalde.
- II ne se sent pas bien.
- Edgar iyi hissetmiyormuş.
Qu'est-ce qui ne va pas?
- Edgar sorun ne?
- Edgar.
- Edgar.
J'ai tellement envie de toi, Edgar, mais pas de cette façon.
Seni çok istiyorum Edgar, ama bu şekilde değil.
Je t'entends mal. Edgar?
Edgar orada mısın?
N'empêche que tu as aidé Edgar.
- Ama Edgar'a yardım ettin.
Donne à Edgar ce qu'iI veut, et à moi aussi.
Edgar'a istediğini ver, sonra da bana karımı geri ver.
alors Edgar doit avoir une arme, non?
Silaha ihtiyacı var. O zaman silah ver ona.
Écris. "Edgar marche dehors."
O zaman Edgar'a silah vermen lazım.
Le FBI sous J. Edgar Hoover, les documents sont clairs, je ne pense plus que ce soit sujet à débat, était presque une police politique.
J. Edgar Hoover yönetimindeki FBI belgeleri artık üzerine tartışma yapmayı gereksiz kılacak bir açıklıkta gösteriyor ki Hoover tarafından neredeyse siyasi bir polis gücü biçiminde kullanıldı.
Les documents les plus importants dans le dossier FBI sont deux rapports adressés à la Maison-Blanche signés par J. Edgar Hoover.
Muhtemelen, FBI'ın Lennon dosyasındaki en önemli belgeler J. Edgar Hoover tarafından imzalanıp Beyaz Saray'a gönderilen raporlardı.
J. Edgar Hoover était un danseur hors pair.
J. Edgar Hoover harika bir dansçıydı.
Bonjour, Edgar, content de vous voir.
Edgar, günaydın. Sizi gördüğüme sevindim.
- Edgar, il y a un petit souci.
- Edgar, ufak bir problemimiz var.
Edgar est d ‚ j... l...?
Edgar geldi mi?
€ a va, Edgar? - Quoi?
Evet, Edgar, nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
Edgar, rasseyez-vous.
Edgar, oturun lütfen.
Mais bref, Edgar, revenons... vous.
Sağol. Ve size gelelim, Edgar.
- Edgar, rasseyez-vous et ‚ coutez-moi.
- Siz... - Edgar, oturun
Vous savez comment je me sens, Edgar?
Edgar, kendimi nasıl hissediyorum biliyor musunuz?
Edgar, Un caf ‚ avant que nous ne commencions?
Edgar, gitmeden bir kahveye ne dersin?
Edgar, Jack nous a parlé du suspect qui se cachait parmi les otages.
Edgar, Jack, rehinelerin arasında saklanan bir şüpheliden bahsetmişti.
Edgar, dites aux équipes scientifiques de trouver une signature dans les échantillons.
Edgar, adli tıp, zerre örneklerinden ayırt edici işaret bulmaya çalışsın.
Edgar dit qu'il t'a vu entrer ici.
Edgar buraya geldiğini söyledi.
- Edgar Stiles.
Edgar Stiles.
Spenser travaille pour moi, et je dois savoir son niveau d'accès donc peux-tu ouvrir le message d'en-tête et me le donner, Edgar?
Spenser benim için çalışıyor, ve yetki seviyesini bilmek istiyorum. Bu yüzden, lütfen başlık dosyasını açıp benim için söyler misin, Edgar?
Edgar, mon FGA est verrouillé.
Edgar, FGA'm kilitlendi.
Tu étais au courant, Edgar?
Bundan haberin var mıydı, Edgar?
Alors, demandez à Edgar de vous aider.
O halde, Edgar sana yardım etsin.
Spenser peut le faire plus vite qu'Edgar et moi réunis.
Spenser bunu Edgar ve benden daha hızlı yapar.
- Reste en dehors de ça, Edgar.
- Sen karışma, Edgar.
Quoi que tu fasses, transfère-le sur le poste de Edgar.
Her ne yapıyorsan, Edgar'ın bilgisayarına gönder.
Ta gueule, Edgar.
Kapa çeneni, Edgar.
Chloe, Edgar, Jack aura besoin de votre aide pour installer la puce.
Chloe, Edgar... Jack'in, çipin kurulumunda teknik desteğinize ihtiyacı olacak.
Je suis avec Bill Buchanan, Audrey Raines, Chloe O'Brian et Edgar Stiles.
Odada ayrıca Bill Buchanan, Audrey Raines, Chloe O'Brian, ve Edgar Stiles bulunmakta.
Edgar, retrouvez-moi dans la salle des serveurs dans 1 min.
Edgar, 5 dakika içinde benimle sunucu odasında buluş.
Edgar...
Edgar...
Qu'est-ce que tu viens faire, Edgar?
Anladım, sorun ne Edgar?
Edgar?
Edgar...
Edgar a besoin d'aller aux toilettes.
- Nasıl?
"... et se retrouve dans une ruelle obscure. "
Edgar yürümektedir...
Tout ce qu'Edgar va vivre aujourd'hui a été imaginé par walter.
Edgar için kadeh kaldırın...
Á WaIter!
Bugünkü güzel sürprizimiz Edgar için, bilhassa Walter tarafından ayarlanmıştır.
Tout va s'arranger, Edgar.
- Tamam.
- Edgar.
Edgar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]