English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Eggs

Eggs Çeviri Türkçe

149 parallel translation
- Exaspérant.
- Eggs....
A mi-chemin entre Two Eggs et New York, la route rejoint vite la voie ferrée qu'elle longe, surveillée par les yeux du Dr J. Eckleburg, posés là par quelque oculiste blagueur pour grossir sa clientèle de quartier.
Egg'ler ve New York arasındaki otoyol, bir noktada demir yoluyla birleşir ve kısa bir mesafe birbirlerine eşlik ederler. Burada, Queens'de cüzdanını şişirmekte olan Dr. T J Eckleburg'ün panodaki gözleri yola gözcülük eder.
DROLLE, OEUFS, CLOCHE R.V. - PATRON STUDIO - 16 H 30
FUNN, EGGS, BELL PATRONLA RANDEVU - 16 : 30
A Y ANT OBTENU BURT REYNOLDS, DROLLE, OEUFS ET BELL CHERCHENT LA PROCHAINE STAR
BURT REYNOLDS'U İKNA EDEN FUNN, EGGS VE BELL SIRADAKİ YILDIZA DOĞRU YOLA ÇIKARLAR.
Drolle, oeufs et Cloche.
Bunlar Funn, Eggs ve Bell.
# But I don t know what to do with those tossed salads and scrambled eggs #
# Ama salata ile omleti Ne yapacağımı hala bilemiyorum. #
Les Sons of Thunder avec un morceau de l'album Scrambled Eggs and Wobbly Legs.
Sırada Sons of Thunder'ın albümünden Scrambled Eggs and Wobbly Legs isimli parça var.
Dans la rue, vous allez voir "Steak Eggs" en lettres de 2 m, et en dessous, dans le salon, "Frank Sinatra Jr et son orchestre".
Listede, en başta, büyük harflerle "biftek ve yumurtalar" yazısını görürsünüz. Onun altında da, "Frank Sinatra, jr. ve orkestrası" nı.
Voici "Ham and Eggs", j'espère que vous chauffez.
"Jambon ve Yumurtalar" geliyor. Umarım hazırsınızdır.
Œufs pochés sauce hollandaise.
Eggs Benedict, kolay sarısı.
- Des œufs pochés.
Eggs Benedict.
ça ne te paraît pas un peu cinglé?
Eggs Benedict yaparak mı geçirdin? Bu sana biraz çılgınca gelmiyor mu?
Thank God It s Fried Eggs?
"Çok Şükür Sahanda Yumurta" mı?
Je m'appelle Eggs.
Ben Eggs.
Eggs?
Eggs mi?
- "Oeufs Bénédicte".
- Eggs Benedict.
- Eggs, je bosse.
- Eggs, çalışıyorum. - Farkındayım.
Tu peux dire à Eggs que je suis partie?
Eggs'e çıktığımı söyler misin?
- Eggs peut venir?
Belki Eggs de... Hayır.
- Qu'est-ce qui se passe?
Eggs, neler olduğunu söylesene.
Tu vas où, Eggs?
Nereye, Eggs?
- "Je sais pas" n'est pas un endroit.
"Bilmiyorum" diye bir yer yok, Eggs.
Eggs, réveille-toi.
Eggs, uyan.
Eggs, Tara, vous avez vu Sam?
Eggs. Tara. Sam'i gördünüz mü?
Le Eggs de Tara?
Tara'nın Eggs'i mi?
- Eggs, arrête!
- Eggs, yeter!
Je dois aller chercher Eggs.
Gidip Eggs'i almalıyım.
Et Eggs doit être sauvé.
Eggs'in bir an önce oradan kurtulması lazım.
S'il arrive quelque chose à Eggs, tu m'auras empêchée de connaître le grand amour.
Sen başımı beklerken Eggs'e bir şey olursa tek gerçek aşkı yaşama şansımı yok etmiş olursun.
- Eggs, laisse-moi partir!
- Eggs, bırak beni!
Toi aussi, Eggs.
Sen de, Eggs.
- Salope, Eggs était pas un meurtrier!
- Eggs katil değildi, sürtük! - İtiraf etmişti, Tara.
C'est Eggs.
Eggs gitti.
Eggs est venu le voir avec un couteau en avouant qu'il a tué les femmes et retiré leurs cœurs.
Eggs'in bir bıçakla üzerine gelip kadınları öldürdüğünü ve kalplerini söktüğünü itiraf ettiğini söyledi.
Mais j'ai tué Eggs.
- Ama Eggs'i de vurdum.
Comme avec Eggs, hein?
Eggs gibi değil mi?
J'ai tiré sur Eggs.
Eggs'i vurdum.
Je sais pour Eggs.
Eggs konusunu biliyorum.
Tout le monde se fiche d'Eggs, à part moi.
Eggs'i benim haricimde kimse umursamıyor.
Il était innocent.
Eggs masumdu.
Que Dieu me vienne en aide, si je pouvais le refaire, si je pouvais revenir à cet instant et empêcher Jason de tirer, si Eggs m'avait écouté et posé son couteau, mais il était borné et décidé à mourir.
Tanrım yardım et. Eğer tekrar yapabilseydim geri dönüp, Jason'ın elinden silahı alabilseydim Eggs dinleyip, bıçağı bıraksaydı ama o azimliydi ve ölmeye kararlıydı.
Et merci d'avoir dit à Tara pour Eggs.
Tara'ya Eggs konusunda öttüğün için de ayrıca teşekkür ederim.
Si je parle d'Eggs et de Maryann, on me reverra jamais.
Eğer onlara Eggs ve Maryann'den bahsedersem anahtarı fırlatıp atacaklar.
Eggs voudrait que tu vives.
Eggs yaşamanı isterdi, Tara.
Il veut que dalle.
Eggs bir bok istemezdi.
# Hey baby, I hear the blues are calling tossed salads and scrambled eggs #
# Hüzünlüyüm bebeğim #
Bacon And Eggs
Çeviri :
Moi, c'est Eggs.
Ben Eggs.
Eggs, je suis désolée.
Kendini suçlama. Eggs, çok üzgünüm!
Eggs!
Eggs!
Il est mort.
Eggs öldü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]