English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Eiko

Eiko Çeviri Türkçe

97 parallel translation
Eiko :
Eiko, maikosu :
Le père d'Eiko :
Sawamoto, Eiko'nun babası :
Tiens, Eiko! Toi ici?
Eiko, sen misin?
Eiko, dis-moi plutôt pourquoi tu es venue me voir.
Eiko, neden beni görmeye geldin, söyle.
Comment Eiko a-t-elle pu ainsi se donner en spectacle?
Eiko nasıl olur da kendini böyle gülünç bir duruma düşürebilir?
Je comprends votre position, mais je ne veux pas interférer dans l'avenir d'Eiko.
Durumunuzu anlıyorum, Eiko'nun geleceğine müdahele etmek istemiyorum.
Eiko, pars devant.
Eiko, sen önden git.
Eiko, que s'est-il passé?
Eiko, ne oldu ona?
Mme Okano décommande Eiko.
Bayan Okano Eiko'yu istemiyor.
Grâce à vous, Eiko a acquis une certaine renommée... et elle doit vous rapporter pas mal.
Sizin sayenizde Eiko belli bir nam kazandı. Sizin için bayağı kazanıyor olmalı.
Après avoir refusé d'être le garant d'Eiko, vous ne craignez pas d'importuner?
Eiko'nun kefili olmayı reddettikten sonra... beni rahatsız etmeye utanmıyor musunuz?
À vrai dire, Eiko et moi-même, nous ne pouvons plus travailler.
Dürüst olmak gerekirse, Eiko'yla artık çalışamıyoruz.
Eiko...!
Eiko!
Il se peut que je garde Eiko ce soir avec moi...
Belki Eiko'yu bu gece burada tutarım.
Je garde Eiko ici jusqu'à ton arrivée.
Sen gelene kadar Eiko'yu burada tutacağım.
C'est entendu, je passe vous voir... en échange, vous voudrez bien me renvoyer Eiko tout de suite.
Pekala, sizinle görüşmeye geleceğim. Buna karşılık, Eiko'yu hemen buraya göndermelisiniz.
Eiko aussi?
Eiko da mı?
Eiko, dépêche-toi donc!
Eiko, haydi!
Eiko, tu te prépares?
Eiko, hazırlanıyor musun?
Écoute-moi, Eiko.
Dinle beni, Eiko.
À vrai dire, Eiko... je ne voulais pas t'en parler, mais l'autre soir, ton père est venu ici.
Gerçeği söylemek gerekirse, Eiko... Sana bunu anlatmak istememiştim... ama geçen akşam baban buraya geldi.
Tu sais, Eiko, tu n'es pas une étrangère pour moi... tu es toute ma famille,
Eiko, biliyorsun, benim için bir yabancı değilsin. Sen benim ailemsin.
Un vaisseau à vapeur de la Compagnie des Mers du Sud, le Eiko-maru, un gros porteur de 7500 tonnes est porté disparu depuis le 13 août à 19h05.
Güney Denizi Vapur Şirketi'ne ait 7.500 tonluk yük gemisi "Eiko-maru" nun 13 Ağustos saat 19 : 05'te kaybolduğu bildirildi.
Oui, le Eiko-maru et le Bingo-maru, appartiennent à la compagnie des mers du sud.
Elbette. "Eko-maru" ile "Bingo-maru" her ikisi de Güney Denizi Vapur Şirketi'nin.
De quel bateau les survivants venaient-ils le Eiko-maru ou le Bingo-maru?
Kurtulanlar hangi gemiden... Eiko-maru "mu? yoksa" Bingo-maru " mu?
Keiko TSUSHIMA
Shino - Eiko Tsushıma
Eiko Tanizaki, mon père est parti?
Tanizaki, babam eve mi gitti?
Eiko Tanizaki, je ne serai pas au bureau pendant deux ou trois jours.
Bir kaç günlüğüne gidiyorum.
SHIMIZU Masao MIYOSHI Eiko
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
Kôji MITSUI Eijiro TONO Haruo TANAKA Eiko MIYOSHI
KOJI MITSUI EIJIRO TONO
La vieille :
EIKO MIYOSHI
MIYOSHI Eiko
- HARUO TANAKA AKIRA OIZUMI
Miwa Takada Eiko Taki
MIWA TAKADA EL KO TAKI
Kanbi Fujiyama Eiko Taki et Masako Myojo
KANBI FUJIYAMA EIKO TAKI ve MASAKO MYOJO
Tanaka Eiko.
Tanaka Eiko.
Seule Eiko et sa petite fille ont survécu.
Sadece Eiko ve küçük kardeşi hayatta kaldı.
Mais Eiko était plus ingénieuse.
Eiko, yine de, daha becerikliydi.
Eiko a failli être tuée dans un accrochage avec des troupes américaines.
Bir gün, Amerikan birlikleri ile bir çatışmada,... Eiko neredeyse öldürülüyordu.
Harry aurait voulu, mais Eiko a refusé.
Harry onu istedi, ama Eiko reddetti.
En 1951, Tanaka Ken, le frère d'Eiko, est revenu d'entre les morts.
Sonra 1951'de, Eiko'nun kardeşi, Tanaka Ken, ölümden döndü.
Il a remercié Harry d'avoir délivré Eiko et sauvé sa fille, mais il a interdit à Eiko de lui parler.
Harry'e Eiko'yu ve kızını kurtardığı için teşekkür etti ama Eiko'ya artık onunla konuşmayacağını söyledi.
Entre-temps, Eiko ne pouvait pas voir Harry, encore moins l'épouser.
Eiko, bu arada, ne Harry'i bir daha gördü, ne de onunla evlenebildi.
Quand son engagement prit fin, Harry emprunta 5000 $ à George, acheta un bistrot et l'offrit à Eiko comme cadeau d'adieu.
Görevi bitince, George'tan 5,000 dolar borç aldı bir kahve barı satın aldı ve Eiko'ya bir "sayanora" hediyesi oldu bu.
Ce n'est pas une partie de plaisir pour moi non plus, mais je dois le voir.
Bu aslında benim fikrim değil, ama onu görmeliyim, Eiko.
Eiko a dit que vous vouliez me voir.
Eiko beni görmek istediğini söyledi.
Eiko.
Eiko.
- Eiko, bien sûr.
- Eiko'dan tabii ki.
Salut, Eïko... De la came?
Selam, işler yolunda mı?
B. HIDARI
EIKO MIYOSHI
Tu as vu Eiko?
Hiç Eiko'yu gördün mü?
Eiko, qu'est-ce qu'il y a?
Eiko, neyin var?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]