Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ella
Ella Çeviri Türkçe
1,691 parallel translation
Ella, Je connais le Prince.
Ella, Ben o prensi tanıyorum.
Donc je devais trouver le Prince pour Ella.
İşte Ella için prensini arıyorum.
Je n'ai pas de temps pour vous expliquer Ella a besoin de vous.
Açıklayacak zamanım yok. Ella sana ihtiyacı var.
Ella?
Ella!
Ella!
Ella!
Ella.
Ella.
Ella aimes le plongeur.
Ella, bulaşıkçı çocuğu seviyor.
Je te tiens, Ella!
Seni tuttum Ella!
Ella, attrapes le!
Ella, yakala.
Au revoir, Ella.
Güle, güle Ella.
Belle droite Ella.
İyi yumruktu, Ella.
A quelle heure ouvre Ella Mae s?
Ella Mae ne zaman açıyor?
La vieille Miss Ella Mae t'as fait du bien, n'est-ce pas?
Yaşlı bayan Ella Mae yaptı, değil mi?
Finalement, Ella et Leonard Hugh Wilhern... eurent une fille.
Nihayet, Ella ve Leonard Hugh Wilhern ailesinin bir kızı olmuştu.
Mais ce qu'ils ne savaient pas c'est qu'Ella n'avait en fait pas donné naissance à une Wilhern.
Tabii ki, onlar aslında Ella'nın gerçek bir Wilhern doğurmadığını bilmiyorlardı.
En même temps que ma naissance il y eut l'affaire de Tante Ella.
Benim doğmamla Ella yengemin ilişkisi de ortaya çıktı.
Que tu sois maudite, Ella!
Allah belanı versin, Ella!
Je n'ai rien dit à Orna et Ella.
Orna ve Ella gerçeği bilmiyorlar.
Non, pas chez "Orna et Ella", au Café Bialik.
Hayır, "Orna ve Ella" değil, hadi Cafe Bialik'e gidelim.
Elle s'appelle Ella Cheung Lai-wah.
Benim annem Ella Cheung Lai-wah.
Après ton départ, Ella a commencé à fumer.
Senden ayrıldıktan sonra Elle karşıdaki dükkânda sigara satmaya başladı.
Ella s'est dit qu'en changeant de nom, elle t'oublierait.
Ella ismini kullanarak seni unutacağını düşündü.
En ce qui concerne Ella... Yan est l'enfant dont elle a avorté.
Ella'nın düşüncesine göre Yan, kürtajda kaybettiği bebeğiydi.
Ella va mourir que tu y sois ou non.
Orada olsan da olmasan da ölecek.
- Ella a dit quelque chose?
- Herhangi bir sey soyledi mi? - Hicbirsey.
Por favor, quien es ella?
Lütfen, kim o?
- Mlle Ella, où est Bug?
Bayan Ella.
Ma tante Elle a de l'arthrite.
Teyzem Ella'nın artriti var.
Elle sait ce que je veux dire. Ella...
Ne demek istediğimi biliyor.
Descends les escaliers.
Ella, merdivenlerden in.
Son nom est Ella Neese, 18 ans.
İsmi Ella Neese, 18 yaşında, Little Neck'de yaşıyor.
Je connais Ella depuis le CE2 à peu près.
Ella'yı üçüncü sınıftan beri tanıyorum.
Bon, quand as-tu vu Ella pour la dernière fois?
Ella'yı en son ne zaman gördün?
La star Ella!
Vayy, Ellster!
Ils étaient ensemble depuis la 4ème, et elle était totalement amoureuse de lui.
Sekizinci sınıftan beri çıkıyorlardı. Ella ona aşıktı.
Et ils l'ont trouvé avec une balle dans la tête quelques mois plus tard.
Birkaç ay sonra onu, başından vurulmuş halde buldular. Ella uyuşturucu kullanıyor muydu?
Il était allé en désintox l'année dernière, et elle lui envoyait des colis tous les jours.
Geçen sene tedavi olmaya gitti ve Ella ona her gün bir şeyler yolladı.
Ella n'a pas eu ses règles il y a quatre mois, juste après qu'Alex ait disparu, elle avait peur d'être enceinte de lui.
Ella dört ay önce adet dönemim kaçırmıştı Alex kaybolduktan sonra. Ondan hamile kalmış olabileceğinden korkuyordu.
Eh bien, on peut éliminer la fausse couche.
Kan Ella'nın değil.
Le sang trouvé n'est pas à Ella.
Onu kaçıranla kavga etmiş olmalı.
Jack dit qu'elle est allée au bal sans cavalier?
- Evet. - Bu Ella'nın e-postaları.
Il s'est incrusté.
Onu dışarı atmaya gittiğimde Ella'yla tartışıyorlardı.
J'ai voulu le virer quand je l'ai vu se disputer avec Ella.
- Bırak beni! - Benimle geleceksin!
où est Ella Neese?
- Ella Neese nerede?
Je me souviens juste avoir été dans la chambre avec Ella, on s'est réconciliés... et tout se passait bien...
Tek hatırladığım Ella ile odadaydık. Aramızı düzelttik ve her şey iyi gidiyordu.
Aucun de ses amis ne nous a signalé que vous étiez son petit ami, aucun.
Hiçbir arkadaşı bize Ella'nın erkek arkadaşının sen olduğundan bahsetmedi.
Est-ce qu'Ella se drogue?
Ella mı?
Ella...
Hayır.
Ceci est dans la boîte mail d'Ella.
"Beni baloya iki gün kala bıraktığına inanamıyorum."
Vraiment?
Ella'yla nasıI tanıştın o zaman?
Alors comment avez-vous rencontré Ella? On allait au même groupe de thérapie sur le deuil.
Birlikte terapiye gidiyorduk.