Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Elvis
Elvis Çeviri Türkçe
1,611 parallel translation
Elvis a quitté l'immeuble.
Elvis binayı terketti.
J'ai une cérémonie de donation demain, ma boite la couvre comme un mariage royal car le client est l'Américain le plus aimé depuis Elvis Presley.
Sabah çok önemli bir bağış seremonisi var şirketim de buna kraliyet düğünü muamelesi yapıyor. Çünkü adam Elvis'ten sonra en çok sevilen şarkıcı tamam mı?
Tandis que d'autres filles dansaient sur Elvis... et rêvaient de leur partenaire au bal de fin d'année...
Diğer kızlar Elvis diye yanarken... ve çıkma teklifi beklerken...
Rien n'a été annoncé quant aux funérailles d'Elvis Presley.
Ünlü rock yıldızı Elvis Presley'nin cenaze töreni için henüz bir açıklama yapılmadı.
Comme à l'époque où Elvis Presley et Frank Sinatra commandaient leurs voitures directement à l'usine.
Elvis Presley ve Frank Sinatra gibi adamların... fabrikadan arabaları özel ısmarladıkları zamanki gibi. - Şaka yapıyorsun.
Elvis, Sinatra et les Lincoln.
Elvis, Sinatra ve Lincolns.
Sur Internet, Elvis est contrôleur dans l'Orient Express.
İnternette, Orient Express'in kondüktörü için Elvis Presley diyorlar.
Je suis Elvis Presley.
Ben Elvis Presley.
Elvis Hunkee?
Elvis, Hunkee. - Evet.
Content de te voir, Elvis.
Seni görmek güzel, Elvis.
Elvis a quitté les lieux.
Elvis binadan kaçmış.
Cet Elvis te dit pas quelque chose?
Elvis sana tanıdık geliyor mu?
- Elvis Costello.
Elvis Costello.
3 mecs soûls, 2 compteur de cartes... et un gars qui disait être Elvis et exigeait une chambre gratuite.
- 3 sarhoş, 2 kağıt sayıcısı... ve Elvis'in bedava oda talep ettiğini söyleyen biri.
Et pourquoi pas une version Elvis de cette robe?
Ya cüppenin Elvis versiyonuna ne dersiniz?
- Où est Elvis?
Elvis nerede?
Je prends l'Elvis indien.
- Ben Hintli Elvis'i alayım.
Magne-toi, Elvis.
Arkada kalma, Elvis.
Maintenant, place au Elvis de l'éveil sprituel. Le sage, serein, la machine à zen, le Dalai Lama!
Ve şimdi, aydınlanmanın Elvis'i, nahif, dingin ilahi makinesi Dalai Lama'ya lütfen hoş geldin diyelim!
C'est pas ce qu'a dit Elvis avant de mourir sur ses toilettes?
Elvis tuvalette ölmeden hemen önce böyle dememiş miydi?
C'était très beau, Elvis.
- Teşekkürler, Charlie. Yeter.
C'était très beau, Elvis.
Çok güzeldi. Elvis.
Et voilà :
Al bakalım, Elvis.
Elvis en prend.
Elvis kullanıyor.
Hé, Elvis. Viens ici.
Elvis, buraya gel.
On a Don Johnson, Elvis et Opie Taylor.
Bir Don Johnson, bir Elvis ve Opie Taylor.
- C'est Elvis en moto?
- Motosikletli Elvis mi?
- Tu ressembles à Elvis avec les roses.
- Güller seni Elvis'e benzetti.
Très Elvis.
Tam Elvis.
Très Elvis des années 70.
Elvis 1975.
J'y suis aussi, au club.
Ben de kulüpteyim, Elvis.
- Leon Spinks, Elvis Costello.
- Leon Spinks, Elvis Costello.
Ce fils de pute qui ondulait du pelvis est mort trois jours avant Groucho et a raflé tous les gros titres. Ce putain d'enfoiré d'Elvis Presley! Qu'est-ce que vous dites sur le King?
O aşağılık herif Groucho'dan üç gün önce öldü.
Encore une remarque désobligeante envers Elvis Aaron Presley en ma présence, et je vous évacue la merde à coups de pompes!
Elvis Aaron Presley hakkında bir tek kötü söz daha söylersen seni mahvederim!
- Elvis, c'est Hollywood!
- Elvis Hollywood'daydı.
- Je m'appelle Elvis et je sors de la marine.
Benim adım Elvis. Donanmadan yeni terhis oldum. Bu çok güzel.
Twyla, Malerie, Paul, voici Elvis.
Twyla, Malerie, Paul. Bu Elvis. - Merhaba.
Elvis, tiens-le à plat.
Elvis, çantayı düz tut.
Elvis vient manger ce soir.
Elvis yemeğe geliyormuş.
Mon fils s'appelle Elvis et il est assis là.
Oğlumun adı Elvis. İşte tam şurada oturuyor.
Elvis, veux-tu t'avancer?
Elvis, buraya gelir misin?
Tu es Elvis.
Sen Elvis'sin.
Elvis. Au pied, mon chien!
Elvis, gel oğlum.
Elvis.
Elvis.
Sarah, tu ferais bien d'aller chercher Elvis.
Sarah, git Elvis'i bul.
Elvis Hunkee.
- Elvis, Hunkee.
Et aussi à Las Vegas avec Elvis.
Bazıları onu Vegas'da Elvis'le birlikte gördüklerini söylediler.
Cet Elvis parle que de baise.
Şu Elvis denen çocuk seksten söz etmeyi iyi biliyor.
Fais mentir Elvis.
Elvis'in yanıldığını kanıtla.
Tu peux détrôner Elvis.
Elvis'ten daha meşhur olabilirdin.
Moi, c'est Elvis.
Ben Elvis.