Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Emmett
Emmett Çeviri Türkçe
650 parallel translation
Joue, Emmett. Mets l'ambiance.
Birşeyler çalsana, Emmett.
Attrape Emmet!
Emmett'i bulun!
Emmett, prépare les clowns pour une parade.
Emmett. Emmett, palyaçoların gösteri yapacağı yeri onar.
À la Une, nous apprenons que l'auto-stoppeur meurtrier, Emmet Myers.
Günün flaş haberi otostopçu katili Emmett Myers, hala serbest.
Tu es de ma taille. Avec une chemise et un pantalon sombre... et un blouson en cuir... tu ressemblerais à Emmet Myers.
Üstüne siyah bir gömlek, altına koyu bir pantolon, ve bir de deri ceket giydin mi aynı ben olursun işte yeni Emmett Myers.
Il transporte un chargement de 50 000 $ en or d'Emmett au chemin de fer à El Paso, à 70 km de là.
Trenle Emmet'ten El Paso'ya yaklaşık 50 bin tane taşıyor. 43 ½ Mil.
Tu as jeté un coup d'œil au cimetière d'Emmett?
Emmette'teki mezarlığı gördün mü?
Voici le plan de la route d'Emmett à El Paso.
Bu harita Emmet El Paso güzergahını gösteriyor.
- Emmett Quincy?
- Sen Emmett Quincy misin?
- On ne connaît pas d'Emmett Quincy.
- Emmett Quincy'yi tanımıyoruz.
Emmett, c'est Rooster!
Emmett, benim, Rooster!
- Bonjour, Emmett.
- Günaydın, Emmett.
- Emmett?
- Emmett?
Emmett?
Emmett?
Emmett, oui.
Emmett, kabul.
Vous êtes Emmett Clayton, bien sûr.
Siz Emmet Clayton'sunun, elbette.
Je peux donc vous affirmer que M. Dudek n'essaierait jamais de se dérober à ses obligations. Surtout pas à un match l'opposant à Emmett Clayton.
Bu nedenle size şunu söyleyebilirim ki, Memur Bey, Bay Dudek asla sıvışıp gitmez, herhangi bir yükümlülükten bu şekilde kaçmaz, ve Emmet Clayton'la yapacağı bir maçtan asla.
Il n'avait pas peur de toi, Emmett.
O senden korkmuyordu, Emmet. Korkmuyordu!
Emmett, s'il venait à mourir, - je serais...
Emmet, eğer o ölecek olursa, ben...
- Emmett, j'ignorais...
Emmet, ben bilmiyordum. Sen...
Des flics étaient en embuscade, ils ont eu Nose et Emmett.
Komiser bizi pusuya yatırdı. Nose ile Emmett'i vurdular.
Ils vont tous à la plantation Emmet pour la fête de Thanksgiving.
Şükran Günü kutlamaları için Emmett plantasyonuna gidiyorlar.
- Mon cher Emmet.
- Emmett.
McFly?
Bundan, hala Dr. Emmett Brown ile takıldığını mı çıkarmalıyım McFly?
Je suis le Dr Emmett Brown.
Ben Dr. Emmett Brown.
le Dr Emmett Brown je m'apprête à entreprendre un voyage historique.
Ben, Dr. Emmett Brown, tarihi bir yolculuğa çıkmak üzereyim.
rue Riverside
Brown Emmett L. bilim adamı 1640 Riverside dr.
- Je m'appelle Emmett.
- Benim adım Emmett.
- Emmett, tu ne peux pas m'aider?
- Emmett, bana yardım edecek misin?
Tu veux dire que tu ne vas pas venir avec Emmett et moi?
Yani sen, Emmett ve benimle gelmiyor musun?
Emmett, tu n'as pas tué le bon McKendrick.
Emmett, yanlış McKendrick'i öldürdün.
Emmett n'a tué personne.
Emmett kimseyi öldürmedi.
Cobb, je te présente Emmett.
Cobb, Emmett'le tanış.
- Emmett.
- Emmett.
La page est tournée en ce qui me concerne, Emmett.
Ben o defteri yıllar önce kapattım Emmett.
Je n'ai aucune envie de m'interposer entre toi et Emmett.
Emmett'le uğraşacaksan asla arada kalmak istemem.
Dites-moi seulement où se trouve votre ami Emmett.
Bana, dostun Emmett'in yerini söyle yeter.
- Qu'est-il arrivé à Emmett?
- Emmett'e ne oldu?
- Où est Emmett?
- Emmett şimdi nerede?
Il est parti retrouver Emmett.
Emmett'in yanına gitmiş olmalı.
Emmett, ils ont emmené le petit avec eux.
Emmett, ufaklığı da yanlarında götürdüler.
- Où est Emmett?
- Emmett nerede?
Emmett Fitz-Hume, officier d'information de l'État.
Bu Emmett Fitz-Hume. Eyaletteki bilgilendirme görevlisi.
Emmett Fitz-Hume.
Emmett Fitz-Hume.
Les portes s'ouvrent, j'aperçois le négociateur américain,
Konferans odasının kapıları...... açılıyor. Birleşik Devletler delegelerinden Bay Emmett-Fitz Hume'u
M. Emmett Fitz-Hume.
.. görüyorum.
EMMETT BROWN INTERNÉ Un inventeurjugé aliéné mental c'est d'aller dans le passé au moment où la ligne du temps a dévié dans cette tangente.
EMMETT BROWN İNTİHAR ETTİ Hayır. Tek şansımız bugünü geçmişte onarmak, tam zaman çizgisinin başka bir tanjanta geçtiği şu anda.
L'autre moi est le Dr Emmett Brown de 1955 le moi plus jeune qui aide l'autre toi à retourner en 1985.
Diğer ben 1955'deki Emmett Brown. Diğer senin 1985'e dönmesine yardım eden diğer ben.
- Emmett Fitz-Hume.
Emmett Fitz-Hume.
Emmett!
Emmett!
M. Emmett Fitz-Hume, chef négociateur en désarmement, regagne ces pourparlers qu'il dit en "phase délicate".
Bay Emmett Fitz-Hume, Hükümetin baş müzakerecisi... Şu an silahsızlanma ile ilgili bir müzakere yapıyor.