Espéra Çeviri Türkçe

Durant 35 jours Atlanta espéra un miracle...

Bitap düşen Atlanta, 35 gün metanetle dayandı ; bir mucize ümit ederek...

Si problème il y avait, il était trop tard pour y remédier, il ignora donc le mémo et espéra ne plus en entendre parler.

Bir sorun varsa bile bunu düzeltmek için artık çok geçti. E-postayı görmezden gelerek sorunun ortadan kalkmasını umdu.

Flasher dans ses os, c'est là qu'il s'est senti seul et il espéra avoir bien agi

O zaman kendini yalnız hissetti İstedi hayatını düzeltmek

Mais au second jour passé chez Thomas Howard, Bob espéra ne jamais partir... et être adopté comme cousin bienveillant du garçon... et intendant auprès de Zee.

Ama Thomas Howard'ın evindeki ikinci gününde Bob asla gitmeyebileceğini hatta ona iyi huylu bir kuzen, Zee'ye de kibar bir yardımcı olarak eve alınabileceğini düşündü.

- Attends.

- Espera!

Espera, espera...

Bekle biraz.

Sicilien de la deuxième génération, Espera DeCorti, habitant la Louisiane.

Louisiana'lı Espera DeCorti adında ikinci nesil bir... -...

Tout allait bien jusqu'à ce que l'équipe Espera soit touchée.

Espera'nın timi tekleyene kadar iyiydik.

Les parents du Sergent Espera ont dû dépenser moins de 100 000 pour l'élever.

Bahse varım ki, Çavuş Espera'nın ailesi, onun için beş yüz dolar bile harcamamıştır.

- Sgt. Espera?

- Çavuş Espera!

Brad, le véhicule d'Espera est devant nous. On est coincés!

Brad!

- Rudy, c'est Espera à gauche?

- Rudy, solumuzdaki Espera mı?

- C'est Espera.

- Espera.

Espera.

Espera!

- Espera.

- Espera!

Attendez!

Bekle Espera!

C'est ainsi que le jeune garçon qui espera voler une pierre vola quelque chose de bien plus precieux

Böylece mücevher çalmayı uman genç hırsız çok daha değerli bir şey çalmıştı.

Une escorte leur aurait pris 300 km jusqu'à la frontière, où on passa au Chili, et comme les demandes des vétérans étaient respectées, l'équipe espéra être hors de danger.

Hedefimiz konvoyun yola devam etmesini sağlamak. Polis eskortu onları 296 km uzaklıktaki sınır kasabası San Sebastian'a götürecekti. Oradan da Şili'ye geçeceklerdi.