Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Evert
Evert Çeviri Türkçe
42 parallel translation
Hein, Evert?
Çaldın mı, Evert?
C'est votre parole contre celle d'Evert.
- Hem de hiçkimse bir şey görmemiş.
- Je vous aide ou j'appelle Evert?
- Hazırlanman için ben mi yardım edeyim yoksa Evert'ı mı çağırayım?
Général Evert commandant en chef du front Ouest
A. E. Evert, Batı Cephesi Komutanı
Il fait l'équilibriste!
Karl-Evert ipte yürüyor!
Paraît que c'est pas terrible.
Onun okadar da iyi bir film olmadığını duydum. Evert.
Jusqu'à ce que je parte avec Chris Evert - la championne de Tennis - que j'ai quittée ensuite pour la sublimissime
Tenis şampiyonu Chris Evert'la tanışana dek. Onun ardından Karen Kain geldi.
je me rappelle de toi, et il me dit, oui il me dit, il me dit.
Bana seni hatırlatıyor.Evet, bunu yapıyor.Evet, bunu yapıyor.Evert, yapıyor.
Evert Gullberg, un ancien collègue.
Evert Gullberg, eski bir meslektaşı.
Il semble qu'Evert Gullberg l'ai abattu.
Onu vuran kişi Evert Gullberg'miş.
C'est bien Evert qui lui a tiré dessus.
Onu vuran kişi Evert'tı.
Ni Evert Gullberg.
Evert Gullberg'le bile.
Le meilleur point de départ que nous ayons est Evert Gullberg.
Elimizde sadece Evert Gullberg var.
Pas d'hypothèses? Evert Gullberg et un certain Hans von Rotting.
Evert Gullberg ile Hans von Rotting adında iki kişi.
Le Premier Ministre a rencontré Evert Gullberg et Hans von Rotting.
Başbakanın Evert Gullberg ile Hans von Rotting'le bağlantısı vardı.
Evert Gullberg.
Evert Gullberg.
Nous cherchons Evert Braun.
Evert Braun'u arıyoruz.
- Evert Braun, je présume?
- Merhaba.
- Evert Braun?
- Evert Braun siz misiniz?
C'est moi, oui.
- Evert Braun benim.
- Evert...
- Evert. Evert.
Evert Braun était un des cobayes.
Evert Braun da deneklerden biriydi.
J'ai fait suivre Evert Braun.
Erik, bu arada Evert Braun'u araştırdım.
Dr. Evert adorait les roses.
Dr. Evert gülleri severdi.
qu'en est-il du Dr Evert?
Peki ya Dr. Evert?
Dr evert a injecté à des prisonniers, souvent de rares espèces de Fae, un puissant cocktail de vitamines peut être qu'elle leur redonnais juste un peu de jus en essayant de leur donner de l'espoir contre les amazones
Dr. Evert güçlü vitamin kokteylleriyle... mahkumlara seyreltilmiş Fae özellikleri enjekte ediyormuş. Belki de Amazonlara karşı bir umutları... olsun diye onları besliyordu.
elle ne peux pas parler il va de soi qu'il y avait quelque chose dans les injections qui rendait les prisonniers violents, ou plus sujet à un comportement déviant assurant leur retour à Hecuba je n'arrive pas à imaginer Dr Evert impliqué la-dedans
Kız konuşamıyor. Bu şu sebepten olabilir, enjeksiyonarın içindeki bir madde mahkumları vahşi yapıyor ya da sapkın davranışlara daha meyilli oluyorlar, Hecuba'ya dönmelerini garantiye almak için. Dr. Evert'in bunlarla ilgisi olduğunu hayal bile edemiyorum.
Ce "Docteur Evert" ne s'en est pas tiré en une seule pièce...
Bu "Evert" denen hatun sessizce gitmemiş. Ya da tek parça halinde.
Dr Evert, l'ancien docteur de la prison?
Dr. Evert, eski hapisane doktoru olan mı?
A moins que bien sûr, tu t'occupes les funérailles du Dr. Evert
Tabii yok, eğer Dr. Evert'in cenazesini sen düzenliyosan.
C'est ce qui s'est passé au Dr.Evert?
Dr. Evert'e de bunu mu yaptınız?
Dr. Evert?
Dr. Evert?
EVERT : Et son père aussi, qui l'encourage.
Ve babası da onu destekleyenler arasında.
195 km / h pour ce dernier ace qui clôt la partie. Wow, et Claudia Weber avance maintenant vers sa toute première finale. Evert :
193 km / saat'lik bir ace atışı.
J'ai dîné jusqu'à tard avec Chris Evert, puis je suis rentrée et je me suis couchée.
Chris Evert ile gece yemeğindeydim sonra da eve gidip yattım.
Mme Evert? Je suis le CSI Finlay.
Bayan Evert, ben CSI Finlay.
Maintenant, ne sois pas si modeste. J'ai entendu dire que Chris Evert a dit que tu avais un réel talent.
Chris Evert'ın sende gerçek yetenek olduğunu söylediğini duydum.
Chris Evert drague sérieusement Aaron.
Chris Evert Aaron hard'a asılıyor.
Evert continue et honnêtement, ça me met mal à l'aise.
Evert ısrarı sürdürüyor ve açıkçası bu beni rahatsız ediyor.
Ouais.
Evert.
Contrôle-toi!
- Dengene dikkat et, Karl-Evert!