English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Explosive

Explosive Çeviri Türkçe

343 parallel translation
- L'affaire Kringle est explosive.
Neden gideyim?
À un tel homme, une mort explosive me semblait appropriée.
Hayatını top gümbürtüleri arasında geçirmiş birinin, patlamayla ölmesi oldukça uygun düşerdi.
Cette haine se déverse dans ton droit et en fait une arme explosive.
Çünkü o nefret sağ yumruğuna akıp onu bir dinamite dönüştürüyor.
Attendez avec la deuxième charge explosive!
İkinci ateşlemeye başlamayın henüz!
La combinaison la plus explosive qui soit pour aller dans un hôtel.
Otele gitmek için ne tehlikeli bir kombinasyon.
C'est une situation très explosive.
Ciddi derecede yanıcı bir durum.
Je pourrais l'attirer dans une pieuvre explosive géante...
Onu patlayan dev bir ahtapotun kollarına çekebilirim...
Nous les ferons sauter sur le diable à ressort du Joker... à travers cette fenêtre, vers l'océan... directement dans les bras de la pieuvre explosive du Pingouin!
Onları, Joker'in yaylı kutusuyla şu pencereden, denize fırlatacağız. Doğrudan Penguen'in patlayan ahtapotunun kollarına!
Il pose son pied ici, mon diable à ressort secret se déclenche... le propulse vers l'océan... dans les bras impatients de la pieuvre explosive du Pingouin.
Ayağını buraya basınca, gizli yaylı kutum onu denize fırlatacak Penguen'in patlayan ahtapotunun kollarının arasına.
Riddler, veuillez préparer le sous-marin pour la plongée... pendant que je prépare une charge explosive épouvantable pour la police.
Bay Bulmacacı, ben polis için korkunç bir patlayıcı hazırlarken siz de denizaltıyı yolculuğa hazırlar mısınız?
Est-ce que je reçois une mallette explosive et des émetteurs secrets?
Patlayan çantam ve gizli vericim olacak mı?
Je vous souhaite une soirée explosive!
Gerçek bir akşam bombası!
Aucune bombe explosive n'est tombée ici.
Üzerimizdeki caddeye yüksek patlayıcı güçte bomba hiç atılmadı efendim.
À son arrivée, il lancera une boule explosive.
Onu bombaları kullanarak patlatacağız
D'une puissance explosive maximale de... 200 kg de TNT.
Her birinin 180 kiloluk TNT'ye eşdeğer patlama gücünden fazlasına sahip olmadığını söyleyebilirim.
TRANSITION mais voici une version explosive du "Danube Bleu".
GEÇİŞ... ama şimdi sırada "Mavi Tuna" nın patlayan versiyonu var.
Une puissante charge explosive.
Yüksek patlatıcı gücü yüklenmiş.
Lui attaque cardiaque, tombé par fenêtre sur bombe explosive et tué dans accident de chasse.
Kalp krizi geçirdi, camdan patlayan bombanın üstüne düştü ve silah kazasında öldü.
"En tant que chef de la police de Los Angeles, il est de mon devoir de vous dire que la situation est explosive."
" Los Angeles polis örgütünün şefi olarak ben, Görevim olarak belirtmeliyim ki durum batağa saplanmış halde.
Vous êtes explosive.
Sen ne harika bir insansın.
Je n'ai plus d'épée mais j'ai une boule explosive.
Bir kılıcın daha olsaydı bile işe yaramazdı Tüm kılıçlarım bitti
Cette réflexion collective... a permis de donner un âge à l'univers : 15 milliards d'années... à compter de sa naissance explosive :
Evrenin yaşının bugün 15 milyar yıl kadar olduğu düşünülüyor. Evrenin doğumuna yol açan ve büyük patlama denilen de :
En cas de problème, on a intégré une charge explosive à l'avion.
- Evet, tam da bunun gibi istenmeyen muazzam durumlar için uçağın kendisine bir patlayıcı mekanizma inşa ettik.
Puis, après avoir pris autant de billes que vous pouvez en prendre, vous allumez le gaz, et ça fait une combinaison extrêmement explosive.
Sonra bulabildiğiniz bütün demir bilyeleri kendinize cephane yapın eğer gazı açarsanız, eğer gazı açarsanız kendinize patlayıcı bir kombinasyon elde etmiş olursunuz.
C'est la balle explosive, comme un point de magnésium?
Patlayıcı mermi gibi?
De la poudre explosive? Idiots!
Patlayıcıları mı kullanacaksınız?
Et c'était une répartie explosive.
Eminim Spencer mizah yönünü anlayacaktır.
Il est pourvu d'une charge explosive qui éclate au contact de l'air.
Olmaz, içerisinde mikro-patlayıcı var. Havayla temas ettiği anda patlar.
Une clé explosive!
Patlayan çeşidinden.
- Cette baraque est explosive.
- Bu ev koca bir bomba.
Décompression explosive sur le pont 37.
Güverte 37'te patlayıcı basınç kaybı.
1964 menaçant d'être une année explosive sur le front racial, Je vous ai convoqués ce matin afin de clarifier ma position.
1964 ırk cephesinde büyük patlamanın yılı olarak görüldüğü için bu sabah düzenlediğim basın toplantısındaki amacım bu kargaşadaki yerimi, açıklığa kavuşturmaktır.
- Pistolet chargé, amorce explosive.
Silahlı ve üstünde patlayıcı var.
La situation est explosive.
Büyükelçi, durum çok hassas gibi görünüyor.
On pourrait créer un barrage, une force explosive sur le trajet de la vague.
Bir geri tepme yaratabiliriz, Tam dalganın önünde ateşlenecek bir patlayıcı güç.
C'est quoi? Si le canon est obstrué, la force explosive est multipliée par 23,598 et la polarité s'inverse.
- Eğer namlu tıkalıyken tetiği çekersen patlayıcı güç 23.598 kat daha artar ve çapsal kutupları tersine döner.
Mais sinon, j'ai une petite surprise explosive pour eux. Je pense pouvoir les éviter.
Sanırım onlardan kurtulabilirim.
La situation à la maison est explosive.
Sen ve Charlotte, sorununuz ne?
Je veux dire qu'un bon père, et une mère explosive produise un gamin comme Max.
Düzgün bir baba, bomba gibi bir anneden Max gibi bir çocuk yapmış, ne var bunda.
Je parierai que ce gosse a une mère explosive.
Bu çocuğun kesin bomba gibi bir annesi olmalı.
On pourrait faire une diversion explosive.
Göz alıcı bir şaşırtmaca yapabiliriz.
Le public a dû choisir entre deux dessins : L'un avec son sourire réconfortant, l'autre sur sa mort explosive.
Postane sahipleri iki dizayn arasında kaldı Krusty'nin sıcacık gülümsemesi ve korkunç ölümü.
- Décompression explosive.
- Sıkıştırılmış basınç kaybı.
Le fameux truc de la famille Koboritz : "La retraite explosive"! Pas mal, hein?
Bu bizim 300 yıllık taktiğimiz tamamen hepsini patlatmak.
Dr Greene, diarrhée explosive en 4.
Dr. Greene, Muayene Odası 4'te bir ozmotik ishal var.
J'ai une diarrhée explosive.
Öldür onu dostum, belki sana biraz para verir. Merhaba çocuklar.
Ogive de classe 6. Puissance explosive : 200 isotonnes.
Patlayıcı gücü- - 200 isotons.
- Pas touche! On n'est plus sûr de rien, la situation est explosive.
Son gelişmeler yüzünden artık kimse bir şeyden emin olamıyor.
POUR EMPÊCHER LA REVANCHE EXPLOSIVE D'UN ESPION.
Bu bağlamda kişisel portre çalışmanın yollarını da arıyorum.
C'était pas vous à la télé? Oh merde! C'est une relation explosive non?
İlişkiler kolayca yanabilir değil mi?
Je suis fier de vous annoncer que ma première farce a été une réussite explosive.
Bomba gününe hoş geldiniz. İlk numaramın başarıyla patladığını bildirmekten gurur duyarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]