English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Expo

Expo Çeviri Türkçe

757 parallel translation
Qu'ils aillent tous à l'Expo et qu'ils me fichent la paix.
İnşallah herkes pazarda buluşur da, ben de rahat ederim.
Viendrez-vous au terrain de l'Expo vendredi, avec nous?
Pazar meydanına, cuma ekibine katılacaksınız, değil mi?
Mon père m'a dit que l'Expo coûtera cinquante millions!
Babam dünya fuar kuruluyla konuşuyordu, 50 milyona mal olacağı tahmin ediliyormuş.
L'Expo n'ouvre que dans six mois.
Pazarın açılmasına daha altı ay var.
Ton expo est dans un mois?
Demek sergin gelecek ay?
L'Expo Universelle.
- Tokyo. Dünya Fuarı.
C'est le 20e anniversaire de ma retraite et l'inauguration de l'expo.
Emekliliğimin 20nci yılı ve Hollister Sergisinin açıIışı vesilesiyle.
Je voulais juste vous montrer l'expo.
Sadece sergiyi görmenizi istiyorum.
Mais pourquoi avoir pris la peine d'aller à cette expo si ce type est aussi nul?
Ama diyorum ki, bu adamın resimleri bu kadar kötüyse niye zahmet edip o sergiye gittiniz?
Je suis là pour l'expo.
Buraya fuar için geldim.
On l'a construit pour l'expo Panaméricaine de 1 91 4.
1914'ün bütün Amerikan kaşifleri için inşa edildi.
Bon. ll y a une expo H.G. Wells et une machine à explorer le temps.
Pekala. sergide H.G. Wells'in zaman makinesi var.
Il me semble que vous voulez faire une expo ici. Il vous faut une autorisation.
Sergi açmak istiyorsun ama bunu yapmak için izin alman lazım.
On fera cette expo. Oui!
- Bir sergi olacak.
J'ai rencontré un type ici qui est critique d'art dans la presse, et il dit que ça le rend fou de voir ça, il est allé voir un artiste à l'expo ce soir et lui a dit,
Woman : Burda biriyle tanıştım o haber merkezinden bir sanat eleştirmeni, ve o her zaman çılgın olduğunu söyler her zaman böyle görünür, ve o sanatçılardan birine doğru yürüdü bugün şovunu gösterdi ve dediki,
N'étiez-vous pas le maillon manquant de l'Expo Universelle d'Amsterdam?
Amsterdam Dünya Fuarı'nda sergilenen sahte kayıp halka olabilir misiniz acaba?
- Je vais voir le reste de l'expo.
Diğerlerine de bakmak istiyorum. Hoşça kalın.
On est alle voir l'expo Caravaggio.
- İyi. Metropolitan'daki Caravaggio sergisine gittik.
J'ai un ami qui fait une expo.
Bir arkadaşımın sergisi var, istersen gidebiliriz.
- On voulait jouir de ton expo ensemble.
- Birlikte geldik.
Cela fait partie de l'expo.
- Şovun bir parçası.
Grand sujet pour une expo!
- Bu harika bir gösteri teması.
Pas pour une expo.
- Bu gösteri için değil.
Mais parce que c'était positif, j'ai pensé : "Voilà la première expo qui me dise un truc chaleureux."
Çünkü olumlu bir şeydi. "Evet" yazıyordu. "Bana, içten bir şeyler söyleyen ilk sergi bu." dedim.
- J'aime bien cette expo.
- Sanat gibi.Suşi'yi sev.
"L'expo est dans trois semaines."
"Açılışa üç hafta kaldı! Açılışa üç hafta kaldı." diye.
Si je vais dans une expo admirer un Picasso.
Dinle. Sanat galerisine gidersem, Picasso'ya bakarım.
On la prête au Corcoran pour leur expo egyptienne.
Mısır Sergisi için Corcoran Müzesi'ne ödünç veriyoruz.
- A l'expo de duvets?
- Yorgan sergisi mi?
On va déjeuner, ensuite on va voir le film - et 86 minutes de l'expo de duvets.
Pekâlâ, önce yemeğe, sonra da film festivaline, sonra da 86 dakikalığına yorgan sergisine gidiyoruz.
On va en ville, au cinéma, 43 minutes d'expo...
Film festivaline gidelim. Sonra da 43 dakikalığına yorgan sergisine.
Alors on va voir mon expo de duvets.
İyi o zaman, gidip yorganları görelim. Hadi çıkalım artık.
L'expo doit rester complète!
Sergi eksiksiz olmalı!
J'ai été voir une expo avec des photographes, et j'ai eu un ticket avec une des artistes.
Bir grup fotoğrafçının açtığı bir sergiye gitmiştim. Oradaki kadınlardan biriyle iyi anlaştık.
- C'est clair. EXPO UNIVERSELLE
Öyle valla.
Ce matin, la 3e PC-Expo y a ouvert ses portes.
Bu sabah, üçüncü PC-Expo fuarı açıldı.
- Tu es allée voir l'expo?
- Sergiyi dolaştın mı?
La photo montrait les deux tueurs de l'expo.
Resimler galeride gördüğüm iki katile aitti.
Papa et moi, on va à l'expo commerciale de Freeport.
Babam ve ben Freeport'daki alış veriş merkezine gidiyoruz.
J'ai des entrées pour l'expo de costumes d'époque au Met.
Met'deki tarihi giysiler sergisine iki biletim var.
Elle cherchait quelqu'un pour l'expo.
Sergiye gidecek birini arıyordu.
Ça symbolise l'Expo universelle de 1939.
Bunlar 1939 Dünya Fuarı'nın sembolleriydiler.
Chicago, l'Expo?
O şeyden mi? - Evet.
L'Expo a duré deux ans, les gens achetaient tout et n'importe quoi, et ramenaient ça dans leurs bleds comme souvenirs!
Hatta iki yıl önce bile diyebilirim. Bilemiyorum. Her tür insan, Bufalo'ya götürmek için bu tür şeyler alıyor.
Mon expo s'appelle "Annonce". Mais vous ne correspondez pas.
Sonraki sergimin adı "Kamuya Söylev", ama senin işlerin uygun değil.
- Il est mûr pour une expo.
- Bence sergi açmaya hazır görünüyor.
C'est quand, l'expo?
Sergin ne zaman?
Sublime, ton expo.
- Jean, güzel sergi, dostum. - Evet, evet.
J'ai des billets pour l'expo Lautrec.
Lütfen, bana yardım eder misin? Cumartesi akşamı, Lautrec sergisine iki biletim var.
On a donc eu l'idée d'une expo.
Ama aynı imaj için biçildiğim gibi bir duygu vardı.
L'expo aussi.
Sergin çok iyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]