Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Fake
Fake Çeviri Türkçe
86 parallel translation
Un bon sujet pour faire un autre film puis encore un autre... bourré de coïncidences : par exemple l'auteur de "Fake", un livre sur un faussaire, faussaire lui-même, est auteur d'un faux.
Yaşadıklarımız, bir filme başlamaya yetecek ve hikaye yapısının tesadüfen bozulmasıyla... tamamen başka bir filme dönüşecek kadar... acayip bir tecrübeydi. Örneğin ; şu "Fake! ( Sahtekarlık )" adlı kitabın yazarı.
Que le livre "Fake" est un faux, qu'Elmyr donc est un faux... faussaire.
O "Fake!" in kendisi zaten bir sahtekarlık, ve Elmyr'in kendis i... sahte... bir sahtekar! - Sahte "sahtekarlık"!
Il envoya à Hughes un exemplaire de "Fake" amicalement dédicacé.
Ona "Fake!" in adına samimi bir ithafla birlikte imzalı bir kopyasını gönderdim... ve böylece ortak olmuş olduk.
Voulez-vous qu'elle finisse comme Erica?
( fake White ) Do you want her to end up dead like Erica?
II feinte une fois, deux fois, trois fois, tire et marque!
Birinci fake, ikinci fake. Üçüncü fake! ŞUUT VE GOOL!
J'engage, triple feinte,... et je prends Ie goal à contre-pied.
üç fake attım. kaleciyi şaşırtıp sağından vurdum
L'avez-vous vue feinter avant de marquer le point?
Kafasıyla nasıl fake atıp dengesini bozduğunu..
/ / Where real women come equipped with scripts and fake breasts / /
/ / Where real women come equipped with scripts andfakebreasts / /
Feintez un 23 avec un renversement.
- EVET EFENDiM. FAKE 23 BLAST... OYUNU, BiR TERS DONUSLE.
Un faux 23 avec renversement, comme si votre vie en dépendait!
ANLADINIZ MI? FAKE 23 BLAST DONUSLE BiRLiKTE.
- Du 100 % trafiqué.
- Completely fake.
Henderson l'a a 15 m, a 20 m.
Henderson 15.yardda aldı, 20'ye fake yapıyor.
Lâche-le un peu, Hilary "Fade".
El frenini indir Hilary "Fake".
- Mais tout cela est fake.
- Ama bunlar fake.
Fake, mon vieux, fake. C'est truqué quoi.
Fake ulan fake... sahte yani.
Cette photo est fake!
Bu fotoğraf fake.
- Fake, elle est truquée.
- Feyk... Yani sahte...
Vern feinte à droite. Il tire! Mais Armagansan intercepte le ballon.
Weir sağa fake verdi ve fırlattı, ama Armaganian kenarda ondan aldı.
Mais comment sommes-nous sûrs que ce n'est pas une illusion dans l'illusion?
Ama bunun çifte bir fake yapmadıklarını nerden bileceğiz?
Comment puis-je savoir qu'elle ne suggérait pas de jouer un double jeu et de contacter la Terre?
Bizim bir fake atıp Dünya'yı tuşlamamızı kastetmediğini nerden bileceğim?
Oubliez le double jeu.
Fake yapmayı unut artık.
Non, tu viens de prouver que 20 ans plus tard, je me fais encore avoir.
Hayır, kanıtladığın şey, 20 yıl sonra, hala aynı fake'i yiyorum.
Fake.
Sahtekâr.
- Fake.
- Sahtekâr.
Malika, Clifford est l'auteur de Fake.
Malika, Clifford "Sahtekâr" adlı kitabı yazan kişi.
Lili, take another walk out of your fake world,
Lili... Şu sahte yaşamından sıyrıl bir daha...
Lili, take another walk out of your fake world, please put all the drugs out of your hand.
Lili... Şu sahte yaşamından sıyrıl bir daha... Ne olursun, bırak tüm alışkanlıklarını...
back from the last place that I wanted to fake you laugh with me, shout, scream now tell me you re staying
back from the last place that I wanted to fake you laugh with me, shout, scream now tell me you're staying
Il feinte une fois, deux fois.
Birinci "fake", bir "fake" daha.
Alpert est démarqué.
Bu bir fake.
Ouais, eh bien, je suis un fake, Hope.
Tamamen dürüstüm Hope.
Ce n'était pas cet... amour pour le chanteur rock and roll de Fake Baby Head.
Biz âşık olduk ve sonra seks yaptık. Şey değildi. Yani gerçek aşıktı.
La prochaine fois qu'un mec avec un t-shirt Fake Baby Head avec des anneaux aux nez et sourcils veut un truc de cheville, vérifiez le nom sur la carte avant de lui vendre.
Evet, yardım edebilirsin. Bir dahaki sefere Sahte Bebek Kafası tişörtüyle ve burnuna ve kaşlarına takılmış halkalarla gelen olursa. ona satış yapmadan önce kartın üzerindeki isme bak!
Deux t-shirts Fake Baby Head, c'est tout ce que j'ai ici?
Tanrım, şimdiden Elvis yoksunluğu başladı.
Fake Baby Head. Pourquoi?
Sahte Bebek Kafası.
- Thee Fake Of Gentlemen vient aussi.
"Thee Fake Of Gentlemen" grubu da var.
C'est une feinte!
Hayır "fake" attılar, sağa doğru koşuyor.
Non, c'est une feinte de Saracen!
Saracen'dan harika bir pas "fake" i.
- "Fake Baby Head"? - C'est le nom de mon nouveau groupe.
- Sahte Bebek Kafası mı?
Si ce divan était le chanteur de Fake Baby Head, elle coucherait avec.
Sahte Bebek Kafası'nın solisti şu koltuk olsaydı onunla da yatardı.
D'accord : "Cette fois c'est la bonne, pas besoin de faire semblant."
"It's got to be this one. You don't have to fake it." Şimdi git ve göster onlara.
Sarette feint la passe à Baker.
Sarette, Baker'a bir fake gösterdi.
# I don t want nothing if I have to fake it
# Eğer numara yapmak zorunda kalacaksam hiçbir şey istemiyorum
At least I didn t fake it
* Hiç değilse numara yapmadım *
At least I didn t fake it, hat, sir
* Hiç değilse numara yapmadım * * Şapka bayım *
- Plus un Docteur Fake ( faux )
Daha çok Doktor Falso.
- Pas mal pour un ancien "Doctor Fake," pas vrai, gamin?
Eski bir "Doktor Falso" için fena değil, değil mi evlat?
II tire en hauteur et marque!
Alçaktan fake atıp, yukardan bırakıyor, ve gol!
Le livre "Fake" mentionnant brièvement ce danger
"Fake!" kitabında bu şiddet ve tehlike durumları hakkında ancak bir-iki ipucu var...
Non, il feinte. Il passe la balle.
Hayır, fake attı.
- un t-shirt Fake Baby Head.
Cidden mi?