Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Fatma
Fatma Çeviri Türkçe
240 parallel translation
Voici lady Fatima!
Karşınızda Fatma hanım!
Les imitations de serpent de lady Fatima...
Fatma hanımın yılan dansı...
Allez, Fattima.
Gel, Fatma.
C'est de la part d'une Fatma... qui m'a recommandé de la remmettre qu'à Pierrot.
Pierrot'a elden vermem istendi.
Arrête donc! "Une autre veillait : Fatma, l'esclave fidèle."
Sadece tek bir ruh uyanıktı- - Fatima, sadık köle. "
Je ne vais plus pouvoir te traiter de garçon manqué.
Artık seni Erkek Fatma diye çağırmasam iyi olacak.
Fathma, mais que font-ils encore debout à cette heure ci?
Fatma, neden yatakta değiller?
Si les chameaux vous mangent pas Ce sera votre fatma
Küller küle, tozlar toza. Seni develer yakalamazsa...
- Où sont-ils le chariot et le cheval?
At nerede, Fatma? Araba nerede? Götürdüler.
- Ouais... Comme toi t'es un mec.
- Evet, hepsi de senin gibi erkek fatma.
Vous savez bien que faire l'amour à Fatima a été le plaisir de votre vie.
Biliyorsun ki Fatma ile yaşadın aşk, hayatının en büyük zevkiydi.
La plus grande extase de ma vie m'a été donnée sur un bateau à Nassau... par Fatima Blush.
Hayatımdaki en büyük zevk bana Nassau'daki teknede bahşedildi, Fatma Blush tarafından.
J'adore l'art, je suis pompiste et je suis ami avec un garçon manqué.
Sanat gibi. Bir benzincide çalışıyorum ve en iyi arkadaşım bir erkek Fatma.
Tu peux dire que je suis une chieuse, mais je suis comme ça.
Bana Erkek Fatma diyebilirsin ama ben böyleyim işte!
La chieuse est Mme Tony Russo.
Deminki Erkek Fatma Bayan Tony Russo idi.
Mais c'est comme ça qu'on apprend à faire la "lecture".
Erkek Fatma. Ama nasıl okunacağını böyle öğreniyorlar.
- Je sais être macho quand il faut.
- Gerekince erkek Fatma olurum.
Casse-toi, pervers!
Seni sapık Kaybol! - Erkek Fatma!
On est tous paumés. Quelle belles jambes elle a cette Fatma!
Fatma'da ne bacaklar var ama.
Quoi donc? Je suis fou de cette Fatma.
Bitiyorum şu Fatma'ya be.
Fatomeh, va par là.
Fatma, git oraya.
Qui voudrait de toi?
Tam bir erkek Fatma.Kimse seni istemez.
Parce que si tu es travesti, c'est un genre de fille manquée.
Çünkü eğer bir travestiyseniz, aslında siz erkek bir "Erkek Fatma" sınızdır.
Alors c'est fille manquée.
Bu erkek bir "Erkek Fatma" lık.
Fatma, vous nettoierez plus tard.
Fatma, sonra temizlersin.
Parce que je suis un garçon manqué ou parce que Dawson me les a données?
Erkek fatma olduğumdan mı? Yoksa Dawson verdiği için mi?
- Fatima, ne faites pas ça!
Fatma, sakın yapma!
- Fatima, reviens!
- Bunu yapma, Fatma! Geri gel.
- Fatima!
Fatma!
- Fatima!
Fatma.
- On va s'asseoir et trouver une solution..
- Fatma. Bir araya geleceğiz ve... eminim oğlun için bir çözüm bulacağız.
Il y a toujours une solution Faites-moi confiance.
Her zaman bir çözüm vardır. Fatma, güven bana.
Croyez-moi!
Söz veriyorum, Fatma.
- Fatima.
- Fatma.
Fatima.
Fatma!
Et sa n! éce, Fat!
Ya yeğeni, Fatma?
Vous ressemblez à un garçon manqué, Wonju.
Erkek Fatma gibisin, Wonju.
Quand un gars dit que tu es un garçon manqué, est-ce un compliment?
Bir erkek sana erkek fatma gibi olduğunu söylerse... bu bir iltifat mıdır?
Elle voyage avec son copain.
Bu erkek Fatma, sevgilisiyle dolaşıyor.
Enfin, un homme et une femme masculine.
Bir tane adamla bir tane erkek fatma.
- Le secret de Fatima!
Fatma'nın sırrı.
L'une ne va pas sans l'autre, garçon manqué.
Bir aile bir destek ekibidir, Erkek Fatma.
Fatima THINHERIR, MAROC.
Fatma Tinherir, Fas
Fatima.
- Fatma.
C'est réellement une Fatma... qui m'a confié la lettre de la mère à Pierrot... je me doutais de rien!
Hiç kuşkulanmadım.
- Fatima!
- Fatma!
Garçon manqué, va!
Erkek Fatma!
La main de Fátima. Viens.
Fatma'nın eli!
ma.
Fatma.
Allez-y.
Al bakalım erkek Fatma.
Fatima!
Fatma!