Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Fedex
Fedex Çeviri Türkçe
139 parallel translation
Fédéral Exprès!
- Kim o? - FedEx.
Tu as eu la disquette il y a 3 minutes.
FedEx formunu üç dakika önce imzaladın.
Avec le fax, le modem, les appels en conférence, FedEx, les Blancs dirigeront tout de chez eux, dans leur banlieue de Blancs, laissant les villes aux Noirs qui s'entretueront.
Konferans çağrısı ve Federal Ekspres için sağol. Canavar işlerini evinden yürütmeyi başaracaktır. Beyaz mahallede bütün şehri nükleer silahlarla dolu bir savaş alanına çevirecek.
On a demandé à la poste et aux coursiers internationaux d'éplucher leurs archives.
Elimizde onların bilgisayar kayıtlarında geçen FedEx U.P.S. posta servisinin ticari kuryeleri var.
Je les déposerai chez FedEx moi-même.
İstersen büroya kendim bırakırım.
Zut, je vais faire rechercher le paquet.
Darn. Fedex'i arayıp üzerine bir not koymalarını söyleyeceğim.
Le 23 juin il reçoit une lettre au bureau par FedEx Marquée "Personnel et confidentiel."
23 Haziran'da ofisine bir mektup geliyor. Bir posta kuruluşu ile geliyor. "Kişisel ve Gizli" olarak damgalanmış.
Sœur Peter Marie doit expédier ça par FedEx pour samedi.
Hey, Rahibe Peter Marie, bu paketin cumartesiye gönderilmesini istiyor.
Vous voyez ce camion de FedEx?
Şu FedEx kamyonunu görüyor musunuz?
Et, un jour, il va s'arreter ici et un homme va jeter avec desinvolture quelques enveloppes sur mon bureau.
Birgün, o bu adreste de duracak bir adam içeri girecek ve birkaç FedEx zarfını masama bırakacak.
D'après vous, si je veux peindre, j'appelle un coursier, et les gardes pensent que c'est une thérapie et je peins comme un malade un Monet à partir de l'original?
Demek sizce ben resim yapmak istesem, FedEx hemen gelir de gardiyanlar sadece terapi olduğunu mu düşünür ben hücremde çılgınca orijinalinden bir Monet'yi taklit ederken?
En taxant un Chinetoque, j'ai vu un fourgon Fed Ex ouvert.
Chinaman'dan haraç alırken FedEx kamyoneti açıktı.
Tu déconnes! D'habitude, chez Fed Ex, ils sont prudents.
FedEx normalde çok titizdir.
- Ils arrivent par Fedex.
Onlar FedEx ile geliyor.
Chaque bureau FedEx a une horloge parce qu'on vit et meurt à son rythme, sans lui tourner le dos.
Bu yüzden her FedEx bürosunda bir saat vardır. Çünkü biz zamana göre yaşar ya da ölürüz. Ona asla sırtımızı dönmeyiz.
Tu viens de livrer ton premier FedEx.
Az önce ilk FedEx paketini teslim ettin.
Je me le suis FedExé, avant de quitter Memphis.
Memphis'ten ayrılmadan FedEx'ledim.
Tahiti contrôle, FedEx 88.
Tahiti Kule'ye, FedEx 88.
Tahiti contrôle, FedEx 88.
Tahiti Kule. FedEx 88.
Tahiti contrôle, FedEx 88.
Tahiti Kule, FedEx 88.
Il y a 4 ans, Ia famille FedEx perdait 5 de ses fils.
Dört yıl önce FedEx ailesi 5 oğlunu yitirdi.
C'est un jour incroyable pour FedEx...
Ölüler arasından dönmek çok ilginç bir hikaye...
FedEx!
FedEx!
Vous réalisez que dans un an ou deux les compagnies de transport mexicaines... pourront aller aux Etats-Unis et revenir au Mexique... avec la même liberté que U PS, DH L, FedEx?
Gelecek 1 - 2 yılda Meksika'daki taşıma şirketleri... Amerika'dan Meksika'ya, oradan da buraya... aynen UPS, DHL ve FedEx gibi rahatça geçebilecekler.
Le seul bookmaker qui utilise FedEx.
Parayı FedEx'le gönderen, New York'taki tek bahisçi.
On n'envoie pas un 6 carats par FedEx.
Altı karat yüzük kuryeyle gönderilmez ya.
Les hackers ne volent ni extorquent, ils jouent avec toutes sortes choses. Comme les serrures Simplex sur les boîtes FedEx.
Sanal korsanlar, FedEx kutularındaki Simplex kilitleri gibi kullandıkları şeylerden çalıp çırpmazlar.
FedEx utilise la même combinaison sur chaque boîte de dépôt au pays.
FedEx ülke çapındaki her akıllı kutuda belirli bir kombinasyon kullanılır.
C'est amusant de déposer un très gros item dans la boîte... qui ne pourrait jamais passer par la chute simplement pour se moquer du type.
O kutuya FedEx çalışanıyla kafa bulmak için kutuya sığmayacak büyük bir şeyler bırakmak eğlencelidir... Tabii ki onun kazancı da ucuz bira olur.
Et Fedex est en retard.
Fed Ex de biraz gecikecek.
Alors dis-moi pourquoi je devrais pas te renvoyer en isolement par FedEx.
Şimdi kıçını neden tecride yollamamam gerektiğini bana söyle.
et j'envoie votre cœur à votre maman.
... kaIbini FedEx iIe annene postaIarım, tamam mı?
Pourquoi moi?
Neden FedEx değil?
Pourquoi pas FedEx?
Hem bunda ne var?
Sans qu'elle tombe enceinte. Chaque jour, il reçoit un paquet avec un magazine et des mouchoirs. Voilà le panneau.
Her gün kapısına FedEx'le "Skin" dergisi... ve bir kutu mendil gidiyor.
Où est mon colis Fedex?
Fedex paketim nerde?
Je dois attraper FedEx dans cinq minutes.
Beş dakika içinde kitabı postaya vermem gerekiyor.
Comme FedEx?
FedEx gibi mi?
Ça paraît dingue, mais ça tuerait FedEx et UPS.
Çılgınca geldiğin biliyorum.
- Bien joué, FedEx.
- Güzel hareket, Fed Ex.
J'ai pas ma place ici parce que soi-disant c'est le mec de FedEx qui m'a livré.
Herkes beni Fed Ex'in bıraktığını söylüyor, çünkü ben bu aileye uymuyormuşum.
- Marche arrière, FedEx.
- Çekil, Fed Ex.
- On se fiche de ton crapaud, FedEx.
- Kurbağan kimsenin umurumda değil Fed Ex.
- Tu m'appelles plus FedEx?
- Ama bana Fed Ex diyorsunuz.
Et Dave l'a mis par écrit et l'a envoyé par FedEx quelques jours plus tard.
Ve Dave bunu yazdı ve bize gönderdi birkaç gün sonra.
- Tu préfères FedEx.
- Sen bir FedEx adamısın.
FedEx vient de nous déposer six mois de nichons.
FedEx biraz önce altı ay yetecek kadar meme bıraktı.
Le jour suivant, deux attachées de presse reçurent le X de FedEx.
Ertesi gün, Halkla İlişkiler yapan iki kız, FedEx'ten bilinmeyen bir Triple-X aldılar.
Billy, merci pour le colis à 15000 dollars.
Billy, baksana. 15.000 $ lık FedEx için teşekkürler.
Alors, arrête!
Evet, sana FedEx'le göndermişlerdir.
Tu peux être caissier.
Eh, Fedex Kinko ile birleşti. Bir sürü ofisleri var.