Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Franko
Franko Çeviri Türkçe
88 parallel translation
Franko, Hopkins, 1922.
Franco, Johns Hopkins, 1 922.
" FRANKO, Victor :
" Franko, V.R.
Il s'appelle Franko, mon commandant.
Adı Franko, efendim.
Avance.
Franko, bir dakika buraya gel.
Prisonnier Franko, Victor, mon commandant.
Mahkum Victor Franko, efendim.
La santé de Franko tracasse le commandant?
Acım binbaşıyı rahatsız etti ha?
Avec de bonnes chances d'y rester!
Victor Franko'yu tanımıyorsun.
Alors, vous connaissez pas Victor Franko!
Öyleyse, beni tanımıyorsun.
Franko, jetez cette cigarette!
Franko, söndür sigaranı.
M. Franko, à qui aucun détail n'échappe, a remarqué que... le logement des prisonniers n'est pas prêt.
Ayrıntılara önem veren Bay Franko mahkumların yerinin hazır olmadığını gördü.
Accélère, Franko!
Hey, Franko, numara lütfen.
Faut surveiller Franko!
Franko'nun peşindeler.
Franko, à toi!
Pekala Franko, sıra sende.
Tu auras ton tour.
Franko, otur. Şansını deneyeceksin.
Quoi, encore?
Franko, bu sefer ne var?
Ça va chauffer pour toi, pas pour ton eau!
Franko kendini kaynar suya atıyorsun.
Franko a peut-être raison, cette fois.
Bence Franko bu kez haklı.
grâce à M. Franko.
Bay Franko'dan saygılarla.
Je l'adore, ce Franko!
Şu Franko'yu seviyorum.
Franko, descends!
- Haydi ama. - Franko, in!
- Allez, Franko.
- Haydi Franko.
Franko essaie de nous tuer, ou quoi?
- Bizi öldürecek. - 200 km. yapıyor.
Franko monte à l'anglaise.
- Franko'yu görmek güç.
Heure zéro.
- Başlat. - Mayonez kabloyu keser Franko da telefonu. - Ve?
Franko, le téléphone, également. - Quinze! - Franko rejoint les copains.
- Franko içeri girip ötekilere katılır.
- Et? - Jiminez coupe le courant. Franko, le téléphone, également.
- Mayonez kabloyu keser Franko da telefonu.
- Quinze! - Franko rejoint les copains.
- Franko içeri girip ötekilere katılır.
À présent, tu sais pourquoi on a tous grimpés à cette corde!
Franko, neden herkes tırmanma eğitimi yaptı anladın mı?
Allons-y!
Franko da telefonu. - Gidelim.
Franko et les autres sont encore en bas.
Franko ile ötekiler hala aşağıda.
- Va surveiller cet angle!
- Franko, o köşeyi koru.
Franko!
Franko!
- Ou Franco les a fait fusiller?
Franko hepsini vurdurdu mu yoksa?
Gazpacho, poulet à l'andalouse, beignets Franco, je connais.
Gazpaço, Endülüs tavuğu, İspanyol patlıcanı... Franko böreği, ben de yapabilirim.
Je m'appelle Franco, je fais l'école navale de Trieste.
Adım Franko. Trieste Denizcilik Okulundayım.
Oui, il est mort!
Evet Franko öldü.
Sylvia Franko du New York Post.
New York Post'dan Sylvia Franko.
Ensuite Victor Franko. Italien.
- Sonra Victor Franko.
Franco, assassin!
Katil Franko!
Non au fascisme!
Faşist Franko!
Halte au franquisme!
Faşist Franko!
On joue à Allende et Franco?
Haydi Allende ve Franko oynayalım.
Franco aussi.
Franko da öyle.
- S'il perd, ça va être Franco?
Eğer O kaybederse, Franko mu kazanacak?
Contrataques muy rabiosos Rumbala rumbala
Benim ailem Franko'yu destekledi, ama sen Marga gelene kadar bunu umursamıyordun!
Et bien, je n'y ai personnellement pas été, mais de ce que j'ai pu entendre, La place de Franck pourrait être une valeur sûre. Si vous voyez ce que je veux dire.
Gitmedim gerçi ama duyduğum kadarıyla Franko'nun evini güzelce bir dezenfekte etmek lazımmış.
Á Barcelone, une marche commémorative a eu lieu pour les gayy morts sous Franco.
Barselona'da, Franko rejimi sırasında öldürülen eşcinseller için bir anma yürüyüşü vardı.
À Cleveland, tu t'appelles Rebecca Franko.
Cleveland'da Rebecca Franko.
Son dernier boulot était de transporter cette maison de Staten Island à l'Upper East Side pour un courtier appelé Franko Vladeck, qui est à Pékin depuis six mois.
Kevin McBride'ın bir nakliyat şirketi varmış. Aldığı en son iş, bu evi,.. ... altı aydır Pekin'de bulunan Franco Vladic adlı bir borsacı adına Staten Island'dan Yukarı Doğu Yakası'na taşımakmış.
Franco est mort.
Franko öldü.
Franco est mort!
Franko öldü. Franko öldü.