English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Fred

Fred Çeviri Türkçe

4,699 parallel translation
Fred Seymour de la compta!
- Muhasebeden Fred Seymour! - Aslında haberler iyi.
Et si vous faites un don, nous vivrons sans aucun doute dans un... monde meilleur, Fred. Faites place, il y a un nouveau shérif en ville.
ve senin katılımın kesinlikle bizim daha iyi bir dünyaya geçmemize yardım edecek Fred.
Hors de question, Fred.
Hayatta olmaz, Fred.
Vous avez rendu ça personnel, Fred, quand vous avez voulu passer en force pour rencontrer Hakam.
Hakam ile buluşanın sen olmadığı gerçeğini aşamadığın için bunu sen kişisel hale getirdin, Fred.
Aller Fred!
Hadi, Fred!
C'était à mon frère...
Bu kardeşimindi... Fred'in.
Fred. Il est mort à Argonne. juste avant l'armistice.
Ateşkesten hemen önce Argonne'da öldü.
Je crois que tu devrais partir Fred.
Artık gitsen iyi olur, Fred.
Mais avez-vous au moins parlé à Fred?
Peki Fred'le konuştunuz mu hiç?
- Qui est Fred?
- Fred kim?
- Fred Blanchard.
- Fred Blanchard.
Vos frères pensent que Fred a volé la maison.
Kardeşlerine göre evi çalan Fred.
Fred?
Fred mi?
Fred ne ferait jamais ça.
Fred bunu asla yapmaz.
Donc Fred vivait dans la maison aussi. Oui.
- Yani Fred de evde yaşıyordu.
Un de ces gars correspond à un des frères ou à Fred Blanchard?
Bu adamların içinde Hicks kardeşler ya da Fred Blanchard var mı?
Mari, beau-frère, belle-soeur, Fred.
Koca, kayınbirader, görümce, Fred.
Et là, c'est Fred Blanchard.
Finn. Bu da Fred Blanchard.
L'ADN correspond à Fred pour la mare de sang trouvé chez Hicks.
Hicks'lerin evindeki kan gölüyle Fred'in DNA'sı uyuşuyor.
Le corps de Fred Blanchard a été trouvé juste ici.
Fred Blanchard'ın cesedi tam burada bulundu.
Ok, donc, le corps de Fred est dans la maison lorsuq'on la déplace, il a pu glisser par la porte arrière pendant que la maison tournait à droite, juste là.
Pekala, eğer Fred'in cesedi ev hareket halindeyken içerideyse evi taşıyan kamyon şuradan sağa döndüğünde kayıp arka kapıdan düşmüş olabilir.
Donc Fred débarque et prend Dennis en flag.
- Doğru. Fred eve gelir, Dennis'i iş üstündeyken yakalar.
Dennis tue fred. Peut-être.
Dennis Fred'i öldürür.
Okay. Fred vit avec la maman.
En iyi cinayet zanlıları hâlâ Hicks biraderler.
La maman meurt.
Fred anneyle beraber yaşamaktadır.
Les gosses craignent que Fred leur prennent la maison.
Anne ölür. Çocuklar, Fred'in evi onların elinden alacağını düşünürler.
D'abord votre mère, puis Fred, puis Dennis.
Pekala. Önce annen, sonra Fred, son olarak da Dennis.
Doc Robbins a trouvé la pointe d'un couteau dans la cage thoracique de Fred Blanchard.
Yeni teçhizatlarım var. Doktor Robbins, Fred Blanchard'ın göğüs kafesinde bir bıçak ucu buldu.
La mère, Dennis le voleur, Fred Blanchard et maintenant ce type.
Anne ev hırsızı Dennis Fred Blanchard ve bu adam.
Sa femme, ses gosses, son ex-associé Fred, ils le détestaient tous.
Karısı, çocukları, eski ortağı, Fred hepsi ondan nefret ediyorlarmış.
les épithéliums sous les ongles de Fred appartiennet à un des frères Hicks.
Fred'in tırnaklarının altındaki epitel doku Hicks kardeşlerden birine ait.
Vous aviez peur qu'on puisse vous relier à Fred.
Seni Fred'le ilişkilendireceğimizden korktun.
Mais Fred est mort.
Ama Fred öldü.
Et il est plus que probable que ces griffures viennent de Fred luttant pour survivre.
Ve o sıyrıkların oluşma sebebi muhtemelen Fred'in canını kurtarmaya çalışıyor olmasıydı.
Je n'ai pas tué Fred.
Fred'i ben öldürmedim.
Voilà, Fred, prend tes affaires et dégage.
Evet, yapabilirim. Fred, eşyalarını al ve git.
Tu n'peux pas virer Fred comme ça!
Senin de gitme zamanın geldi. Fred'i öylece evden kovamazsınız!
Bon, les éclaboussures de sang nous indiquent que Fred a été tué dans la cuisine.
Pekala, sıçrayan kanlar bize Fred'in mutfakta öldürüldüğünü söylüyor.
Le sng sur le couteau correspond à la victime, Fred Blanchard.
Bıçaktaki kan kurbanımız Fred Blanchard'a ait çıktı.
Il revient en ville...
Şehre geri dönüyor... Fred'i öldürüyor.
tue Fred. Est-ce qu'il a tué aussi notre mommie?
Mumyayı da o mu öldürdü?
Ce bon vieil associé, Fred.
Eski ortak Fred.
Fred a menacé d'appeler les flics à cause d'une dispute qu'on a eu y a 10 ans pour de l'argent.
Fred, on yıl önce yaşadığımız bir mali anlaşmazlık için polisleri arayacağını söylemişti.
J'en sais rien, Fred.
Ve bağışlarınız için teşekkür ederim.
Je sais une seule chose...
Of Tanrım, bilmiyorum Fred.
Nous savons que Fred Blanchard est notre victime.
Kurbanımızın Fred Blanchard olduğunu biliyoruz.
Debbie et Dwayne le congédient.
Evet. Debbie ve Dwayne Fred'i kapı dışarı ederler.
J'ignorais que Fred serait là.
Fred'in orada olacağını bilmiyordum.
Fred était comme un père pour moi.
Fred benim babam gibiydi.
Et on ignore toujours qui a tué Fred.
Ve Fred'i kimin öldürdüğünü de.
Fred m'a attaqué.
Fred bana saldırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]