English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Fresco

Fresco Çeviri Türkçe

38 parallel translation
Dînons "al fresco".
Açık havada yiyelim.
- C'est "al fresco"?
- Açık havada yemek bu mu?
Tant pis pour le dîner al fresco.
Balkonda yemek buraya kadarmış.
Je t'avais dit de ne pas boire tous ces sodas avant de partir.
Sana, arabaya binmeden önce o kadar Fresco içmemeni söylemiştim.
Vous étiez de l'Opération Fresco?
- Fresco operasyonunda yer aldın mı?
Je ne vous ai pas beaucoup vue "al fresco", récemment.
Sizi son günlerde pek göremiyorum.
- On dînera en plein air.
- Umarım al fresco sorun olmaz.
Lisa Barnes est originaire de Fresno, a emménagé dans le quartier commercial de Los Angeles en 98, s'est mariée en 99.
- Lisa Barnes, Fresco'da büyümüş. 98'de Los Angeles'ın Miracle Mile bölgesine taşınmış. 99'da evlenmiş.
Il s'appelle Robert Fresco, il est oncologue au CHU de L.A.
Adı Robert Fresco, UCLA tıp merkezinde, bir onkolog.
- Dr. Robert Fresco...
- Dr. Robert Fresco...
Le Dr Fresco a dit qu'il ne pouvait rien faire pour la sauver.
Dr. Fresco onu kurtarabilecek bir şeyin olmadığını söyledi.
C'est du ciel ouvert.
Tüm o Al Fresco şeyleri mi?
Jacque Fresco est également un scientifique, un architecte et un inventeur autodidacte.
Jacque Fresco da, kendini yetiştirmiş bir bilim adamı, mimar ve mucittir.
Si de Vinci avait besoin de matériaux avancés, Fresco, lui, n'a pas accès aux ressources sociales et politiques qui lui permettraient de réaliser ses idées de grande envergure.
Da Vinci, yalnızca gelişmiş malzemelere ihtiyaç duyuyorken Fresco ise, oldukça geniş kapsamlı olan fikirlerini gerçekleştirmek için, sosyal ve politik kaynaklara erişimden yoksundu.
Mon invité est un extraordinaire habitant de Miami, M. Jacque Fresco.
Konuğumuz, Miami'li sıradışı bir adam olan Dr. Jacque Fresco.
- Est-ce que cela vous embête que, euh, les miamians disent que Jacque Fresco est quelqu'un qui est trop en avance sur son temps. Ses pensées sont...
İnsanların, Miami'de yaşayan Jacque Fresco hakkında konuşmaları ve zamanımızın çok ötesinde biri demeleri, seni rahatsız ediyor mu?
Jacque Fresco est un futuriste.
Jacque Fresco bir gelecekçi.
Jacque Fresco ne veut pas seulement nous parler de ce à quoi ressemblera demain ;
Jacque Fresco, yarının dünyasından yalnızca bahsetmekle kalmıyor.
- nous allons aller dans le futur. - Très bien. Explorons la pensée de Jaque Fresco ainsi que la société qu'il voudrait voir émerger.
- Pekâla, şimdi Jacque Fresco'nun düşünme biçimini ve toplumu ne şekilde gördüğünü keşfedelim.
Je n'essaie pas d'imposer de force mes concepts ;
Fresco kavramlarını üst üste bindiriyor değilim.
On laisserait la porte ouverte l'été pour donner un côté al fresco.
Yaz boyunca şu açık hava muhabbetine kapıyı açık tutacağız.
Pétards, picole et sexe al fresco!
Dur biraz, "Gitmeliyiz!" mi?
Mon nom est Jacques Fresco.
Benim adım Jacque Fresco.
C'est al fresco.
Oldum olası sevmemişimdir. - Al fresco bir kere.
- Si tu aimes le Fresca...
Fresco var istersen.
- C'est du Fresca?
- Tanrım, Fresco mı o?
En fait, c'est du Faygo Moon Mist.
Fresco. - Aslında Faygo'nun greyfurtlusuydu.
Le concept a été défini dans les années 1970 par l'ingénieur en structure - Jacque Fresco.
Bu fikir 1970'lerde toplum mühendisi Jacque Fresco tarafından ortaya konmuştur.
N'hésitez pas à dîner avec "Al Fresco".
"Al Fresco" eşliğinde yemek yiyebilirsin.
Alors, j'ai dormi al fresco. Al fresco?
Ben de açık havada uyudum.
Six chambres, huit salles de bain, un toit-terrasse pour diner à l'extérieur, et la bibliothèque a... une importante collection d'éditions originales.
Yedi yatak odası, sekiz banyo çatı terası da Al Fresco yemek salonuna göre düzenlendi. Kütüphanenin de birkaç birinci baskı kitapları var.
C'est juste, euh, des chips, euh.. ( avec l'accent ) : du guacamole, euh, des piments doux et euh, du fromage.
Sadece, cips... guacamole, jalapeno ve queso fresco lazım.
Ok, tu savais que je ne voulais pas de toi ici et tu as dit que tu ne serais pas ici, et pourtant te voilà avec ton... ( avec l'accent ) guacamole et ton frais fromage.
Tamam, seni burada istemediğimi biliyordun burada olmayacağını söylemene rağmen, yinede buradasın Guacamole, fresco queso'nla birlikte.
C'est fromage frais.
Onun adı queso fresco.
Nous Fresco?
- Tamam mıyız?
Comme ce qui se passe ici, en Espagne nous avons Peter qui dirige Fresco Films.
Biz burada bunlarla uğraşırken, Fresco Films'in sahibi Peter da İspanya'da.
C'est le Vasari fresco, La bataille de Marciano.
Vasari freskosu, Marciano Savaşı.
Un feu de camp, des pétards, de la picole, du sexe al fresco...
Kamp yapmak çok fenadır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]