English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Global

Global Çeviri Türkçe

1,217 parallel translation
Il faut penser globalement et agir localement.
Şimdi global düşünüp yerel davranmanın tam zamanı.
Le Global Hawk, appareil aérien sans pilote de la firme Raytheon, termine son premier vol au dessus de la base d'Edwards en Californie, à une altitude de 9800 mètres, altitude de croisière pour un avion de ligne.
Raytheon Şirketi'ne ait insansız-uçak, "Küresel Şahin", ilk uçuşunu ticari bir jet uçağının seyir yüksekliği olan, yaklaşık 9.750 metre bir yükseklikte, California'daki Edwards Hava Üssü'nde tamamlar.
Toute entreprise qui soutient le capitalisme global et détruit les vies et les cultures pour faire plus de profit.
Yani kapitalizm yaratan ve karlılığını yükseltmek amacıyla kültürleri ve yaşamları alt üst eden her şirkete karşı.
Montoya, le plus récent cador, global.
Asıl adam Montoya. Adam küreselleşmiş.
D'après un rapport accablant de Global Witness, les diamants sont utilisés pour acheter des armes et financer la guerre.
Global Witness'ın çarpıcı bir raporuna göre bu taşlar silah almak ve iç savaşı finanse etmek için kullanılmakta.
Je vous souhaite la bienvenue à "La mode contre la menace imminente du réchauffement de la planète".
Hepinize bu yılın "Moda, Yaklaşan Global Isınma Tehlikesine Karşı" açık artırımına hoş geldiniz demek istiyorum.
Rien n'a plus d'importance aujourd'hui que la misère dans le monde...
Şu an global yoksulluktan daha önemli bir şey yok.
Je sais, mais si Phonaxis veut devenir un global player.... Alors, les jeunes devront porter nos appareils pour être à la mode.
Bunu biliyorum, ama Phonaxis firması....... dünya çapında bir oyuncu olmak istiyorsa genç insanlar o cihazları..
Les pétrolières savent qu'elles participent au réchauffement.
Petrol şirketleri nadiren global olaylarla ilgilenirler.
Un autre effet du réchauffement est l'augmentation des précipitations, mais sous forme de gros orages ponctuels.
Global ısınmanın genellikle farkedilemez bir etkisi de daha çok yağışa neden olması ancak bu yağışların çoğunun bir kerede ve büyük fırtınalarla birlikte oluşmasıdır.
Ce n'est pas juste le réchauffement planétaire, non?
Bu sadece global ısınma değil, öyle değil mi?
Mais bien-sûr, cela dépend de la manière dont vous interprétez la bible, s'il est juste d'extraire simplement quelques textes isolés plutôt que de regarder le message global de la bible, le message de Jésus dans son ensemble.
Eşcinsel olmanın ne olup ne olmadığıyla ilgili anlayışımız ya da lezbiyenliğin, artık eskisinden çok çok farklı. Mesela İncilin yazıldığı Roma zamanından... Dolayısıyla bu tamamen bir seçim meselesidir.
Tu étais censé me rejoindre à Global il y a une demi heure pour ton check up.
Sağlık kontrolün için 1,5 saat önce benimle Global'de buluşmalıydın.
Global ne t'assurera pas sans ça.
Global'den biri bakmadan sigortalanmış olamazsın.
Des techniciens de Global Dynamics vont empaqueter tout ce qui appartient au Dr Carlson et confisquer tout ce qui ne lui appartient pas.
Global Dinamik'ten teknisyenler her şeyi toplayacak. Dr. Carlson'a ait olsun veya olmasın her şeye el koyacaklar.
Et le conseiller en ressources humaines de Global Dynamics procurera un nouveau C.V. au Dr. Carlson.
Ve bir Global Dinamik insan kaynakları danışmanı Dr. Carlson'a yeni bir özgeçmiş sağlayacak.
Remplaçant son activité à Global par un projet de recherche gouvernemental plausible, complété par des références utilisables.
Global'deki imtiyazını uygun referanslarla, makul bir hükümet araştırma projesiyle değiştirerek tamamlarlar.
- Vos privilèges de thérapie sont annulés.
- Global, terapi ayrıcalıklarını geri aldı.
Tu es officiellement assuré par "Vie et Santé" de Global Dynamics.
Global Dinamik Yaşam ve Sağlık tarafından resmen sigortalandın.
- On se verra à Global.
- Global'da görüşürüz.
Mais c'était quelque chose à Global, une sorte...
Ama Global'daki bir şey, bir tür...
Dans ce cas, vous savez que le seul endroit qui peut vous aider est Global.
O zaman biliyorsundur sana tek yardım edilebilecek yer, Global.
Amenez-le à Global, tout de suite!
Onu Global'e götürün, hemen!
J'étais à Global Dynamics, ça peut donc venir de la Section 5.
Global Dynamik'teydim, bölüm 5 yüzünden olabilir.
Retrouve-moi dans le hall de Global Dynamics.
Global Dynamik'in lobisinde buluşalım.
C'est bon pour nous et pour Global Dynamics.
Bizim için de, Global Dynamik için de iyi olacak.
Essayons juste d'emmener le corps à Global Dynamics sans alerter toute la ville.
Sadece Susan Perkins'in cesedini tüm şehri alarma geçirmeden götürebilir misin?
Global Dynamics, satellite 5 connecté sur la 3 Global Dynamics, satellite 5 connecté sur la 3
Sadece 1. kısım izin.
Global Dynamics est sous la juridiction du D.A.R.P.A. et ils sont à cran dès qu'il s'agit de partager des informations.
Global Dinamik D.Ar.P.A.'ya bağlıdır ve bilgi paylaşmak onları biraz delirtir.
Avec l'aide de quelqu'un de Global.
Global'deki birinin yardımıyla tabi.
Que même les génies de Global ne peuvent résoudre.
Global'deki dahilerin bile çözemediği bir durum.
Il doit nous permettre d'être à la pointe...
Global'in teknoloji seviyesini sürdürmek için bir rakam doğrulamalıyım.
L'avenir de Global est ma priorité.
Tüm umursadığım, Global'in geleceği.
Pas seulement pour Global.
Ve sadece Global için değil.
Comme vous le voyez, monsieur le député, ici, à Global Dynamics, nous repoussons les limites...
Kongre üyesi, gördüğünüz gibi Global Dinamik'te yaptığımız her şey sınırları zorlamakla ilgili.
Il a piraté un signal satellite pour intercepter une diffusion, puis il a renvoyé le signal... depuis un satellite de Global Dynamics, pour se couvrir.
Görünüşe göre, dijital bir yayının önünü kesmiş ve bir uydu sinyali yakalamış. Yönünü değiştirdiği sinyal Global Dinamik'in uydu izlerini kapatıyor.
- Le satellite est sécurisé.
Mümkün değil. Işınlar Global Dinamik'in güvenli bir uydusundan gönderildi.
- J'appelle la sécurité.
Global Güvenlik Müfrezesini arıyorum.
Spencer a utilisé comme relais un satellite envoyant des rayons pour rendre des singes paranos.
Spencer, laboratuar maymunlarına paranoya dalgaları yayan Global Dinamik'in silah uydusunun ışınlarını bu filme yönlendirdi.
J'ai emballé le gâteau et, tu sais, j'ai résolu le problème du réchauffement planétaire pendant que j'attendais.
- Evet, keki sardım, ve biliyormusun seni beklerken şu global ısınma sorununu da çözdüm.
Seulement celui-ci est plus sophistiqué que ceux du marché, ce qui veut dire que ce gars est soit chercheur à Global dynamics...
Yalnız bu, piyasada bulacağınızdan biraz daha karmaşıklaştırılmış, ki bunun anlamı - Bu adamın Global Dinamik'te bir araştırmacı olması.
Et ça doit avoir un rapport avec Global Dynamics.
Ve Global Dinamik'le ilgisi olabilir.
Je veux que tout soit empaqueté et emmené à Global Dynamics.
Otopsinin bize somut bir şeyler verebilmesini umalım.
Hé! Hé!
Her şeyin toparlanıp Global Dinamik'e götürülmesini istiyorum.
Stark décide de tout à Global Dynamics.
Global Dinamik'i Stark yönetir.
Ben, en fait j'ai un stage à Global Dynamics.
Global Dinamik'te staj yapıyorum.
Détends-toi, il est parfaitement normal et intelligent.
Hatta Global D'de staj yapıyor.
Il a même un stage d'étude à Global Dynamics.
Ne zamandan beri normal ve akıllı çocuklardan hoşlanıyorsun?
A pourchasser les prédateurs rusés qui s'échappent de Global Dynamics.
Global Dinamik'ten kaçan yırtıcı hayvanları buralarda kovalardım.
Mais il n'y a eu aucune différence dans le résultat global.
- Ama sonucu etkileyen bir şey yok.
Tu penses qu'il y a un problème de drogue à Global Dynamics?
Global Dinamik'in bir ilaç sorunu olduğunu mu düşünüyorsun? Düşündüğüm şey, ölü bir araştırmacı, bir şey ona enerji vermiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]