English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ground

Ground Çeviri Türkçe

166 parallel translation
J'étais en train de penser, Charters. Pour la dernière guerre, l'armée a utilisé le Lord's Cricket Ground pour entraîner les troupes.
Düşünüyorum da Charters son savaşta, ordu asker talimi için Lord Kriket Sahası'nı kapatmıştı.
Plumitif... "Toute l'Année"...
- Year Ground'da yazarım!
En fait... Les Indiens croient que les Braves morts... vont sur les Territoires des Ancêtres, et c'est un bon endroit.
Yerliler kahramanca ölenlerin High Ground'a... gittiklerine inanır ve orası iyi bir yerdir.
J'aime à penser qu'ils ont allés sur les Territoires des Ancêtres.
Ben onların, High Ground'a gittiklerini düşünüp avunuyorum.
Raisonnez Sam : je le veux, mais pas pour 1 million sur 10 pour cent.
Killing Ground filminde oynamasını istiyorum. Marshall'i etkilemeye çalış.
Nous sommes également à l'Old Granary Burying Ground, à l'Old Corner Bookstore et à l'Old North Church.
Şu anda aynı zamanda Grainery Mezarlığı, Olde Corner Kitapçısı ve Eski Kuzey Kilisesi üzerinde de bulunuyoruz.
"Quand tout à coup " Sur le sol
# When all of a sudden right up from the ground, there
A beast caged in the heart of the city, rotting in the summer ground.
Şehrin merkezinde kafese tıkılmış bir canavar... yaz sıcağında.
Avez-vous regardé le terrain vous-même, monsieur?
Have you looked over the ground yourself, sir?
Et pour ce faire, nous devons occuper un terrain dangereux... entre lui et Washington.
And in order to do that, we have to occupy dangerous ground between him and Washington.
Berné par son faux sentiment de sécurité... Distrait par le maintien de sa position apparemment supérieure... En bref, le terrain plus élevé.
Lulled as he is by his own false feeling of security derived by his holding the seemingly superior topographical battlefield position in short, the higher ground.
Leave ground control behind and float way.
Kontrolü bir kenara bırakıp kaptırma hissi.
Tour de contrôle Au commandant Tom.
"Ground control to Major Tom"
Tu te rappelles mon pote Franklin, de Polo Ground?
Polo Ground'dan arkadaşım Franklin'i hatırlıyor musun?
Bien, où vais-je faire ground zero?
İlk olarak nereye ateş etsem acaba?
The ground is present
Toprak hediyedir.
Trois semaines plus tard l'arme frappe Ground Zero à Hiroshima, au Japon effaçant 140 000 personnes.
Üç hafta sonra bomba Hiroshima, Japonya'ya düşer ve 140.000 insanı yeryüzünden siler.
L'Interrupteur de Défaut de Masse.
The Ground-Fault Circuit Interrupter. ( Topraklama Arızası Devre Şalteri )
Fusillade dans un café.
Vegas Ground Kafe'de bir çatışma olmuş.
GERWALK = Ground Effective Reinforcement
Gerwalk ve Battloid biçimleri, normal savaşçılardan farklıdır.
One point on the electrical path to ground.
Yere doğru bir elektrik çıkış noktası.
- Ground zero.
- Merkezindeyiz.
Et je me rappelle que... quand je suis sortie de Penn Station dans la huitième Avenue, et que j'ai regardé vers Ground Zéro, je n'ai vu que de la fumée.
Penn İstasyonu'ndan Sekizinci Cadde'ye çıkıp şehir merkezine baktığımda tek görebildiğim dumandı.
Ground Zero.
Sıfır noktası.
Ground Zero, s'il vous plaît.
Ground Zero'ya, lütfen.
Comme beaucoup de nettoyeurs de Ground Zero qui ont été malades. - C'était il y a 3 ans. - C'est le hic.
İkiz Kuleler temizlik ekiplerinin akciğerlerinde bulunan bileşenlerin aynısı.
Le résidu dans les poumons de Moretti rappelle celui trouvé dans les poumons des ouvriers de Ground Zero.
Dr. Hawkes, Kevin Moretti'nin akciğerindeki kalıntının, İkiz Kuleler temizlik işçilerinin akciğerlerinde bulunan birikmiş parçaları anımsattığını söyledi.
Le Hard Rock Hotel Casino D'après Seth, c'est le Ground Zero des vieux hippies comme vous.
- Hard Rock Hotel Casino! Seth'e göre, burası sizin gibi hipilerin Ground Zero'su.
Je connaissais 60 hommes qui ont péri à Ground Zero.
İkiz Kulelerde hayatlarını toprağa veren 60 adam tanıyorum.
C'est leur 1re fois à New York, à Ground Zero.
Daha önce hiç New York şehrine gelmemişlerdi.
On n'est pas allé à Ground Zero.
Hayır, dostum, Sıfır Noktasına varamadık.
Tous au Parade Ground.
Herkes toplansın. Acele edin!
Get both feet on the ground
İki ayağınla yere bas
Alors j'ai pensé que ce serait bien de débattre de la construction d'une nouvelle tour à Ground Zero.
Olay yerine yeni bir gökdelen dikme konusunu tartışmaya açmanın tam vakti diye düşündüm.
Même la FEMA ne fut pas autorisée à accéder à "Ground Zero".
Hatta FEMA'ya bile "Ground Zero" arazisine giriş izni verilmiş değildi.
"A un moment j'ai été assigné avec des agents fédéraux sur les lieux pour retrouver les boites noires des avions. Ground Zero" : Il y avait un total de quatre boites noires.
" Bir noktada, uçaklardan kalan kara kutuları aramak için, Federal Ajanları, bölgenin yakınına götürme görevi verildi.
Le maire Rudolph Guiliani annonça que plus de 230 millions de dollars furent récupérés à Ground Zero.
Mayor Rudolph Guiliani, "Ground Zero" dan 230 milyon dolardan daha fazlasının kurtarıldığını duyurdu.
Alors que les gens se rapprochaient du lieu, l'accès à Ground Zero fut restreint par le FBI et des agents des Services Secrets.
İşçiler, altına gitgide yaklaştığı için, yetkililer, FBI ve Gizli Servis ajanlarının katılımıyla "Ground Zero" ya giriş kısıtlaması başlattılar.
Quand tu as pris une photo de toi sur les ruines de Ground Zero, tu souriais?
Sıfır noktasında resim çekiniyorsun gülümser misin?
Comme dans "Un jour sans fin".
Ground Hog Day'i bilirsin, değil mi?
Washington Ground, ici Novembre Six-Un-Huit.
Washington kule, Burası November 6-1-8.
Attention, Ground, roulez vers la piste 15.
Dikkat, kule, 15. piste.
On dirait Ground Zero.
Sıfır Noktası gibi hissettiriyor.
Gagnez un voyage à Ground Zero.
İkiz Kulelerin enkazına gitmek için otobüs bileti kazanın.
Il a travaillé 2 mois au Ground Zero.
Sıfır noktasındaki yığının yakınında 2 ay çalıştı.
Il faut avoir travaillé un certain temps ici, au Ground Zero, et il faut pouvoir le prouver, faire une déclaration écrite sous serment endéans un an relatant vos activités au Ground Zero.
Bunu talep edebilmek için sıfır noktasında belirli bir süre çalışmış olmanız gerek. Ertesi yıl sıfır noktasındaki çalışmalarınızla ilgili bir yeminli beyanda bulunacaksınız.
CORDÉLIA, OÙ ES-TU?
Sezon 4 x Bölüm 2 GROUND STATE
- Ground zero.
- Sinyal gelip gidiyor.
SUR ÉCOUTE Saison 3 Épisode 11 Middle Ground
Uluç Okur ( darkwarer )
" Behind The Scene :
Ground Zero " isimli kitabında şunu iddia ediyor :
Saison 3, Episode 7 Common Ground
Sezon 3, Bölüm 7 "Ortak Amaç" Çeviren :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]