Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Gélin
Gélin Çeviri Türkçe
21,646 parallel translation
Rasseyez-vous.
Buraya gelin ve oturun...
Venez vous rasseoir.
- Buraya gelin ve oturun.
Allez. Venez.
Gelin.
Suis-moi.
Gelin hadi.
Que tous les camions se rendent aux conduits.
Çalışan tüm kamyonların dikkatine, hava deliklerine gelin.
Entrez, je vous en prie, entrez!
Lütfen, gelin. Geçin içeri.
- Venez, entrez.
Hadi içeri gelin.
Venez.
Gelin.
Suivez-moi.
Gelin.
"Venez voir ce gosse."
"Gelin, şu çocuğu dinleyin" dedim.
Suivez-moi.
Böyle gelin.
FRANK : Suivez-moi.
Benimle gelin efendim.
Venez vite!
Gelin. Çabuk olun.
Ne faites pas de bruit.
Eğilin. Gelin. Eğilin.
Venez!
Gelin!
Allez!
Gelin! Hadi!
S'il vous plaît, redescendez.
Lütfen, efendim, aşağı gelin. Bu tamam değil.
- Oui, entrez.
- Evet, içeri gelin.
Reviens.
Yine gelin.
Entrez, major.
- Gelin binbaşı.
Vite, on doit se mettre à l'abri.
Gelin. Bir yere sığınmalıyız.
Où est la mariée?
Gelin nerede?
Je ne la vois pas.
Gelin neden burada değil?
Ressaisissez-vous et mouchez-vous le nez.
Lütfen şimdi kendinize gelin ve şu burnunuzu temizleyin.
Revenez ici, espèces de vandales!
Gelin buraya, sizi vandal herifler.
Allez!
Sen! Gelin!
Vous aurez du temps en plus demain.
Kapandı dedim. Yarın gelin, bonus süre veririm.
Essayez de m'attraper!
Gelin de yakalayın beni.
Vous voilà, dépêchez-vous, vous allez rater le meilleur.
İşte geldiniz. Gelin bakalım. Az kalsın en iyi kısmı kaçırıyordunuz.
Laissez-moi vous les montrer.
Gelin size kat planını göstereyim.
Comment je vais faire, je...
- Sorun yok. Gelin, başaracak.
Allez.
- Gelin.
Conor, Brendan, venez, il est 07h00!
Conor, Brendan. Gelin, saat 7!
"Pas de téléphone, appelez, c'est tout."
Telefon yok, yerimize gelin.
Venez, les gars.
- Tamam. Gelin hadi.
C'est notre dernière chanson, alors revenez!
Son şarkımız, geri gelin yani.
Ça va, venez.
Tamam, gelin.
Bonjour, les enfants. Entrez.
Selam çocuklar, içeri gelin.
Entrez.
Merhaba, millet, içeri gelin.
Revenez demain.
Yarın gelin.
Allez, vite. Par ici. Venez ici.
Çabuk, burası buraya gelin.
Allez, on monte.
- Yukarı gelin.
- Venez avec moi!
- Böyle gelin.
Viens là.
Buraya gelin.
- Entre.
İçeri gelin!
Eh bien... venez à Thadland!
O zaman Thadland'e gelin!
Général Bendola, veuillez vous rendre dans la salle de briefing.
General Bendola, Lütfen toplantı odasına gelin.
Tu viens voir Comte?
Sayımı görmek için ahıra gelin.
Ainsi, l'un de vous les garçons veulent aller de la traînée à l'Halloween comme une épouse maudit?
Cadılar bayramı için bu elbiseyi giyip lanetli gelin olmak isteyen var mı?
Pourquoi ne venez-vous pas par ici? Nous allons jeter un oeil.
Gelin bir bakalım.
Venez voir!
Gelin ve bir göz atın sevgili misafirler.