English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Hat

Hat Çeviri Türkçe

121,694 parallel translation
Sois juste sur qu'il se rappelle de ça.
Sadece bunu hatırladığından emin ol.
Je n'ai fait que remémorer tout ce que tu m'as dit tout ce temps.
Bütün yaptığım, bana bunca zamandır söylediğin her şeyi sana hatırlatmaktı.
Voir l'appareil photo de mon père détruit m'a rappelé quelque chose
Babamın kamerasının ezilişi bana bir şeyi hatırlattı.
Je sais ce que j'ai dit plus tôt, mais on pourrait utiliser ton aide.
Bak, sabah dediklerimi hatırlıyorum ama gerçekten yardımına ihtiyacımız var.
De marcher dans la salle de bain du dortoir et de voir E.T en peignoir et je pensais que c'était les brownies avec du cannabis, mais maintenant je réalise que c'était E.T.
Hatırlıyorum da bir keresinde yurt banyosunda bornozlu bir uzaylı görmüştüm o zaman kafam iyi sanmıştım. Ama şimdi fark ediyorum ki gerçekten uzaylıymış.
Il a découvert que votre cousin gardait un projecteur de la zone fantôme dans ses artefacts kryptonien.
Kuzeninin Krypton hatıraları arasında bir Hayalet Bölge yansıtıcısı sakladığını görmüş.
À chaque jour qui passe, l'espoir devient un souvenir lointain.
Umut, her geçen gün geçmişte kalan bir hatıra oluyor.
Crois-moi, je me souviens.
- İnan hatırlıyorum.
Tout ça... sauf le coup de pied aux roustons.
Testislerine attığım tekme hariç her şeyi hatırlıyorum.
Je devrais m'en souvenir.
Birini hatırlamam gerekirdi.
Merci, je m'en souviens aussi.
Sağ ol. Birini daha hatırladım.
Vous vous rappelez Matthews?
Matthews'u hatırlıyorsunuz, değil mi?
Vous vous rappelez l'article de Politico?
Kongreyi ve Politico makalesini hatırlıyor musun?
Vous avez annoncé cette réunion d'urgence, et n'appréciant guère Washington, j'ai voulu faire d'une pierre deux coups.
Şu valilerle acil durum toplantınız ortaya çıktı ve... Hatırlarsınız, Washington'ı pek sevmem, ben de gelmişken bir taşla birkaç kuş vurayım, dedim.
Dans mes souvenirs, non.
Hatırladığım kadarıyla hayır.
Pas dans mes souvenirs.
Hatırladığım kadarıyla hayır.
C'est la Nouvelle Orléans dont je me rappelle, et c'est... la Nouvelle Orléans où je veux élever mon enfant.
İşte bu benim hatırladığım New Orleans, ve bu New Orleans, çocuğumuzu yetiştirmek istediğim yer.
Et je ne me souviens pas l'avoir écrit.
Ve ben onu yazdığımı hatırlamıyorum.
Être ici chez nous, voir ces murs, Je me suis rappelé que ce sont les gens qui sont ceux qui remplissent nos cœurs.
Burada evimizde olmak, bu duvarları görmek, kalplerimizi doldurmaya en çok yakışanın insanlar olduğunu hatırlattı.
Je ne peux pas me souvenir des noms de traînées dévergondées.
Hafif meşrep kadınların hepsinin adını hatırlamamı bekleme.
Je ne m'en souviens pas, mais je... je sais où ils ont été tués.
Hatırlamıyorum ama nerede öldürüldüklerini biliyorum.
Je serai une inconnue pour ma fille à ma sortie.
Çıktığımda kızım adımı bile hatırlamayacak.
Et la boucle sera bouclée, on s'en souviendra.
- Başa dönüp nereye koyduğumuzu hatırlarız.
Te souviens-tu du chemin que tu as parcouru?
Nerden geçtiğini hatırlıyor musun?
Pourquoi veux-tu me rappeler ça?
- Niye bana bunu hatırlattın?
Rappelle-toi ce que je t'ai enseigné, tu dois les faire t'aimer, ou te craindre.
Sana öğrettiklerimi hatırla. İnsanlar ya seni sevmeli ya da senden korkmalı.
Il se tenait là, il y a peu, il a écrasé un papillon, maintenant vous ne vous en souvenez même pas.
Az önce şuradaydı ama kelebeğe bastı ve artık kim olduğunu bile hatırlamıyorsun.
Combien avant que vous perdiez le compte?
En son kaç olduğunu hatırlıyorsun?
Ça me rappelle Quincy Jones.
- Bana Quincy Jones'u hatırlattı.
Que vous souvenez-vous du passé?
Geçmişle ilgili ne hatırlıyorsun Eliza?
Je me souviens.
Hatırlıyorum.
Puis-je vous rappeler, M. Geist, que votre pays m'a invité, non l'inverse.
Hatırlatmama gerek var mı, Bay Geist? Ülkeniz beni davet etti. Ben davet ettirmedim.
- Tu t'en souviens?
- Bunu hatırlıyor musun?
- Je me souviens. Ouais.
- Hatırlıyorum galiba.
à ‡ a me rappelle à quel point tu n'as rien à voir avec lui.
Senin ona nasıl da benzemediğini hatırlayıp duruyorum.
Jessica, tu te souviens de Mme Taggart? N'est-ce pas?
Jessica, Bayan Taggart'ı hatırlıyorsun, değil mi?
Tu te souviens que je t'ai dit que des compagnies de thà © à ¢ tre à © taient intà © ressà © es par mon travail?
Yaptığım işle ilgilenen birkaç tiyatro grubu olduğunu söylemiştim, hatırlıyor musun?
J'ai dà © jà passà © la nuit ici, tu te souviens?
Zaten bir gecemi burada geçirdim, hatırladın mı?
Sà " re que je te rappelle pas toujours à quel point je suis pas Damon?
Sana hâlâ Damon'a nasıl da benzemediğimi mi hatırlatıyorum?
Mais je te rappelle que c'est toi qui a rompu.
Ama hatırlatırım, benden ayrılan sendin.
Difficile de s'en souvenir.
Hatırlaması çok zor.
Vous vous souvenez quoi dire si on vous interroge?
Sorarlarsa ne söyleyeceğini hatırla.
À présent, qu'est-ce qui ferait un bon rappel?
Şimdi ne yapsak güzel bir hatırlatma olurdu?
Est-ce que tu te souviens d'un zombie nommé Natalie?
Natalie isimli bir zombi hatırlıyor musun?
Est-ce que tu te souviens de ce que ça faisait avant que tu prennes le remède?
Tedaviyi uyulamadan önce nasıl hissettiğini hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ce que j'ai dis sur ma maison il y a quelques jours?
Birkaç gece önce evim hakkında ne dediğimi hatırlıyor musun?
j'ai peur de me souvenir.
Hatırlamaktan korkuyorum.
Trouver un cochon d'inde qui veut se souvenir de sa vie ancienne?
Eski hayatını hatırlamak isteyen bir kobay bulmaya ne dersiniz?
Tu te souviens de ma femme, Eva, n'est ce pas?
Eşim Eva'yı hatırlıyorsun, değil mi?
♪ You're a bow and arrow ♪ Écoute, tu te souviens de notre première rencontre?
Tanıştığımız ilk günü hatırlıyor musun?
- Un fixe?
Sabit hat mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]