Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Hawthorne
Hawthorne Çeviri Türkçe
313 parallel translation
Monsieur Woolridge, monsieur Hawthorne dit que vous lui avez promis deux attelages de boeufs pour labourer une parcelle de 8 hectares.
Woolridge kardeş. Evet benim. Howthorne kardeş burada diyor ki 80 dönümlük arazisini sürmek için bir çift öküz tedarik edeceğin konusunda Onunla anlaşmışsın.
Mais il est aussi écrit ici, cher M. Hawthorne, que vous devez à M. Woolridge la somme de 55 dollars et 47 cents, avec 1 dollar 50 d'intérêts par semaine.
Hawthorne kardeş, burada yazılanlara göre... Woolridge'e yarım haftalık çift sürme kirası yani dolar hesabıyla 55.47 dolar borcun varmış.
- c'était le shérif - John Hawthorne, le Dr Bassett et le jeune Bob Adams ont pris un canot à ce même endroit et ont ramé vers cette île.
Kendisi Şerif'ti. John Hawthorne, Doktor Bassett... Ve genç Bob Adams tam buradan bir kayığa bindi...
Et voici M. John Hawthorne, le procureur, dont la seule obsession était de me condamner pour meurtre et de me faire pendre.
Bu da bay John Hawthorne, bölge savcısı... Son görüşmemizde aklı fikri beni cinayetle suçlayıp ipe göndermekteydi.
C'est vrai, M. Hawthorne.
Öyle bay Hawthorne.
Qui est le responsable, M. Hawthorne?
Bunun sorumlusu kim, bay Hawthorne?
M. Hawthorne, avez-vous la réponse à ma question?
Pekala bay Hawthorne, soruma bir cevap bulabildiniz mi?
- Surveillez votre langage.
- Buna gerek yok Hawthorne.
Peu importe comment vous considérez le Dr Kravaal ou ce que vous pensez de ses méthodes, il reste un grand homme qui tente d'accomplir une œuvre.
Hawthorne, Dr. Kravaal'a ne dediğini... ya da yöntemleri hakkında ne düşündüğüne bakmaksızın, Ben onun büyük bir adam olduğunu düşünüyorum... Büyük bir şey başarmaya çalışıyor.
Hawthorne - 4 gouttes Echec
Üzgünüm. Hawthorne-4 minim -
Voici un échantillon du sang de Hawthorne.
Bu slaytta Hawthorne'un kan örneği var.
J'essaie d'inculquer à un tas de lolitas et de bébés don Juan un goût pour Hawthorne, Whitman et Poe.
Bir grup moda düşkünü kız ve acemi zamparaya Hawthorne, Whitman ve Poe'ya saygıyı aşılamaya çalışıyorum.
Je suis Algernon Hawthorne... Le colonel Hawthorne.
Adım Algernon Hawthorne, Albay Hawthorne.
Donnez-lui les clés, ou on n'arrivera jamais.
Bay Hawthorne'nun anahtarlarını ver. Yoksa gidemeyeceğiz
Là! C'est Russell et M. Hawthorne!
Russell ve Bay Hawthorne da orada!
Barrage installé au garage Mazda de Torrance, 910e Rue et Hawthorne Bld. Prudence!
Hawthorne Bulvarı 190 numaradaki Torrance Mazda galerisi önünde yolu kapatın.
Suspect au garage Cadillac de Moran, 6e Rue et Hawthorne Bld.
Şüpheli araç, şu anda Moran Cadillac Binası içinde. Tüm birimlerin dikkatine. Hawthorn Bulvarı, 186'ncı sokak köşesi.
L'enfant est encerclé dans l'école Hawthorne. Los Angeles, Ouest.
Ona, bebeği Batı Los Angeles'daki Hawtorne Okulunda köşeye... sıkıştırdıklarını söyleyin.
- Nathaniel Hawthorne?
Nathaniel Hawthorne. - Evet.
Hawthorne Avenue.
Hawthorne Avenue, Los Angeles.
Vous êtes sûr, M. Hawthorne?
Emin misin Bay Hawthorne?
Rencontre-moi au restaurant Village Pump dans une demi-heure.
- Bay Hawthorne. - Yarın saat içinde... köy tulumbasında benimle buluşun.
C'est comme M. Hawthorne a dit, Walt.
Aynen Bay Hawthorne'un dediği gibi, Walt. Bate çılgının teki.
M. Hawthorne?
- Bay Hawthorne?
Hawthorne et Hawthorne à jamais.
Hawthorne ve Hawthorne. - Daima. - Neden olmasın?
Vous êtes fou. Vous savez ça, M. Hawthorne?
Sen beyinsizin tekisin, bunu biliyor musun, Bay Hawthorne?
Du grand Bill Hawthorne, le saxo noir.
Muhteşem zenci saksofoncu Wild Bill Hawthorn.
BILL HAWTHORNE
- WlLD BlLL HAWTHORN
Merci, M. Hawthorne.
Teşekkürler Bay Hawthorne.
Je peux tout vous expliquer, M. Hawthorne.
Her şeyi açıklayabilirim Bay Hawthorne.
- Entendu, M. Hawthorne.
- Peki Bay Hawthorne.
La mère de mon père était une Hawthorne.
Babamın annesinin soyadı ise Hawthorne'muş.
Tard hier soir, un résidant de Hawthorne Hills a trouvé sa femme inconsciente sur le toit de leur voiture.
Dinleyin, geçen gece Hawthorne Hills'te adamın teki karısını arabalarının üzerinde baygın bir şekilde yatarken bulmuş.
Hawthorne Hills?
Hawthorne Hills mi?
Dans le coin rouge, portant un short doré... et pesant 93 kilos, Tiger Joe Jackson... de Hawthorne, Californie.
Kırmızı köşede ise, altın rengi şortuyla Hawthorne, California'dan, 94 kiloda Kaliforniya'nın ağır siklet boks şampiyonu, Kaplan Joe Jackson.
- Sergent Hawthorne!
- Çavuş Hawthorne!
- Hawthorne?
- Hawthorne nerede?
Vous allez rentrer à Boston avant moi... lire Hawthorne près du feu, avec une bonne tasse de café.
Benden önce Boston'a döneceksin, şöminenin başında oturup, Hawthorne okuyacak, kahve içeceksin.
Pr Van Doren, j'ai suivi votre cours, à Columbia : "Hawthorne, le péché originel et l'expérience américaine."
Profesör Van Doren Colombia'da dersinize girmiştim.
Hawthorne ou le péché?
Hawthorne mu yoksa, günah mı değiştirdi?
Il y a eu une question sur Hawthorne.
- Hawthorne'dan bir soru vardı.
Quand je terminais le livre sur Hawthorne... j'étais si agité... que ta mère a failli s'installer à l'hôtel!
- Dalga mı geçiyorsun? Hawthorn'u tamamlarken yatakta öylesine debelenmişim ki... annen bir otele taşınmakla tehdit etti.
- Qu'est-ce que tu lis?
- Ne okuyorsun? - Hawthorne.
- Tu as lu quoi?
- Hawthorne.
Hawthorne.
- Nathaniel Hawthorne
Nathaniel Hawthorne. Moby Dick.
Moby Dick.
David Hawthorne.
David Hawthorne.
J'allais oublier...
Dr. Hawthorne... Ah, evet. Neredeyse unutuyordum.
Allo, M. Hawthorne.
Merhaba Bay Hawthorne.
M. Hawthorne.
- Bay Hawthorne.
- Je suis désolé, M. Hawthorne.
Üzgünüm Bay Hawthorne. Ricky.