Huddle Çeviri Türkçe

Il change les jeux pendant le huddle.

Çizgide oyun değiştiriyor.

Je parle pas des audibles. Pendant le huddle.

Benim bahsettiğim çizgideyken oyun değiştirmen.

Le regard des autres mecs fixé sur lui, pendant le huddle.

Toplandıklarında, diğer oyuncuların ona bakışlarını.

Rassemblez-vous, les gars!

EVET! HUDDLE UP. FELLAS, HUDDLE UP.

- Okay. Huddle up.

Yaklaşın.

On assure. { \ ( annexe : au football américain dans le huddle pour se motivé, les joueurs "cassent" le regroupement qui précède le jeu à venir ). }

Kırın.

Ça s'appelle... un huddle, vous devez comprendre ce que c'est.

Buna "gömülmek *" denir tamam mı? Gömülmenin ne olduğunu anlamak durumundasınız.

Ça s'appelle un huddle.

Buna gömülmek derler.

Les 5 premiers matchs, tu parlais comme un député dans le huddle. Ces 15 derniers jours, on dirait que tu économises ton souffle.

İIk beş maçta sahada spiker gibi konuşuyordun ama son üç haftadır nefes nefese kalıyorsun.

En shotgun, sans huddle, je crois pouvoir passer.

Eğer koşmama izin verirsen, sanırım hücum hattını ileri çekebilirim. Düşünme!