Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Hui
Hui Çeviri Türkçe
68,292 parallel translation
Si on se réunissait Chez Monet aujourd'hui?
Bugün Monet's'de yeniden buluşalım mı?
On lui consacre tant de temps et de ressources aujourd'hui.
Kıza şimdi harcadığımız zamanın ve kaynağın haddi hesabı yok.
On a un film aujourd'hui, pour continuer le cours sur la Seconde Guerre mondiale.
Bugün bir filmimiz var, II. Dünya Savaşı konumuza devam ediyoruz.
J'ai parlé à Alex Standall, aujourd'hui.
Bugün Alex Standall'la konuştum.
Vu ton état, tu as sûrement assez souffert pour aujourd'hui.
Hâline bakılırsa, bugünlük yeterince acı çekmişsin.
J'ai croisé le père de Tony à l'école, aujourd'hui.
Bugün okulda Tony'nin babasına rastladım.
Plein de beaux gosses ont acheté des billets aujourd'hui.
Bugün bir sürü yakışıklı erkek bilet aldı.
Mon cabinet a été engagé par l'école aujourd'hui pour les défendre dans un procès contre les Baker.
Bugün sizin okul, Baker'ların açtığı davada onları savunmamız için bizim firmayı tuttu.
T'as eu six compliments aujourd'hui.
Bugün altı iltifat falan aldın.
Mais je suis désolée, tu participes pas aujourd'hui.
Ama üzgünüm, bugünkü maçta yoksun.
Je dois donner ces cassettes à Tony aujourd'hui.
Kasetleri bugün Tony'ye vermeliyim.
Aujourd'hui Je porte des sous-vêtements noirs
Bugün dantelli siyah iç çamaşırı giydim
" Aujourd'hui Je porte des sous-vêtements noirs
" Bugün dantelli siyah iç çamaşırı giydim
Ça va aujourd'hui?
Bugün ne âlemdesin?
Ça va aller aujourd'hui?
Bugün idare edebilecek misin?
- Aujourd'hui.
- Hatta bugün.
- Pourquoi aujourd'hui?
- Neden şimdi? Neden bugün?
Désolé pour aujourd'hui.
Bugün için özür dilerim.
Avant ou après m'avoir abandonnée aujourd'hui?
Bugün çekip gitmenden önce mi, sonra mı?
Tu dois en apporter combien aujourd'hui?
Bunlardan kaç tane yolladılar?
Oh, merde. Je devais passer payer la banque aujourd'hui, cet après-midi, au plus tard.
Kahretsin, bugün banka mevduatını yatırmam gerekiyordu.
Les citations d'aujourd'hui m'inquiètent un peu, c'est tout.
Bugün gelen celpler beni biraz endişelendirdi, hepsi bu.
- Tu es radieuse, aujourd'hui.
- Bugün ışıl ışıl parlıyorsun.
Ils sont six à déposer aujourd'hui.
Bugün altı kişi ifade verecek.
Tu as vu les avocats aujourd'hui?
Bugün avukatlarla görüşmeye çağrıldın mı?
T'as assuré aujourd'hui, ma belle.
Bugün harikaydın ufaklık.
Merci à tous de ne pas avoir été là aujourd'hui, à cette non-réunion avec moi, et de ne pas vous faire voir en partant.
Hepinize bugün buraya gelmediğiniz benimle bu görüşmeyi yapmadığınız ve çıkarken görünmediğiniz için teşekkür ederim.
Ça va changer aujourd'hui.
Bugün değişecek bu bence.
Mais nous ne savions pas ce que nous savons aujourd'hui.
Tehlikeyi ortadan kaldırdık sandık ama o zamanlar, şu an bildiklerimizi bilmiyorduk.
On va gagner aujourd'hui?
Bugün kazanacak mıyız?
Aujourd'hui et demain.
bugün ve yarın.
Tu sais où on peut en trouver, aujourd'hui?
O kadar silahı bugün nereden bulacağımızı biliyor musun?
On a beaucoup à faire, aujourd'hui.
Bugün yapacak çok iş var.
Mais vu la situation que nous vivons aujourd'hui, c'est une chance qu'on ne soit pas tous fous.
Lakin şu an hayattaysak hepimizin çok şanslı olduğundan delirmediğindendir.
Mais pas aujourd'hui.
Ama bugün değil.
Et peut-être même aujourd'hui.
Belki bugün için de.
Toi, tu vas m'aider à tout remettre en ordre aujourd'hui.
Bugün, işlerin tekrar rayına oturmasını sağlamamıza yardım edeceksin.
Ceux qui mourront aujourd'hui paieront leurs choix.
Bugün insanlar ölürse, kendi yaptıkları seçimler yüzünden olacak.
Que ce soit au combat, à la plage ou dehors, aujourd'hui.
İster savaş meydanında olsun ister bir sahilde isterse de bugün başka bir yerde.
Peut-être pas aujourd'hui, peut-être pas demain. Mais il n'y a rien qui puisse m'arrêter, rien.
Belki bugün değil, belki yarın da değil ama bunu hiçbir şey değiştirmeyecek.
J'ai beaucoup entendu parler de vous aujourd'hui.
Hakkınızda çok şey duydum bugün.
Man, je me fais vraiment marcher dessus aujourd'hui.
Of be, bugün harbiden yerin dibine sokuldum.
Oh, je ne sais pas Tu as réussi à détruire a peu près tout aujourd'hui.
Oh, bilmem ki bugün aşağı yukarı her şeyi yok etmeyi başardın.
Aujourd'hui... on te dit "roi pirate".
Şimdi korsanların kralıymışsın, öyle diyorlar.
De plus, aujourd'hui, j'ai de quoi lui donner envie de s'associer à moi.
Ayrıca geçmişin aksine şimdi onlara önerecek bir şeyim var ve bu da talebimizi çekici hale getirebilir.
Aujourd'hui, je suis là. Tout va recommencer.
Ama artık ben buradayım ve durum değişmek üzere.
Tu as fait quoi, aujourd'hui, enfermée dans ta chambre?
Bütün gün kapını kapatıp odanda tek başına ne yapıyorsun sen?
Confiez-vous à quelqu'un. Dès aujourd'hui.
Sırrını paylaşabileceğin birini bul.
"Vous mentiez à l'époque ou vous mentez aujourd'hui?"
O zamankiler mi yalandı yoksa şimdiki mi? '
Je te servirai un autre jour, mais pas aujourd'hui.
Eminim seninle yine karşılaşırız ama bugün değil anlıyor musun?
David a cinq ans, aujourd'hui.
David beş yaşına bastı.