Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Hull
Hull Çeviri Türkçe
162 parallel translation
Cordell Hull va faire un discours à Jimtown.
Cordell Hull'un Jimtown'daki konuşmasından bahsediyorlar.
- Cordell Hull, je l'ai connu haut comme trois pommes. - Et aussi de...
- Diyor ki...
Je suis Cordell Hull, sénateur du Tennessee.
Ben Cordell Hull, Çavuş York, Tennessee'deki seçim bölgenizin temsilcisiyim.
Bien content de vous connaître.
Sizinle tanıştığıma çok sevindim, Bay Hull.
Sénateur Hull.
Temsilci Hull.
- M. Hull?
- Bay Hull?
Que feriez-vous à ma place?
Siz ne yapardınız, Bay Hull?
C'est tout réfléchi.
Bunu düşündüm, Bay Hull.
- Merci, M. Hull.
Teşekkür ederim, Bay Hull.
Deux à Hambourg, un à Rotterdam, deux à Anvers, un à Hull, un à Stockholm, un à Copenhague et trois dans la Mer du Nord.
İki tane Hamburg'ta, bir Rotterdam'da iki Antwerp'te, bir Hull'da, bir Stockholm, bir Kopenhag'ta ve üç tane de kuzey denizinde var.
CORDELL HULL Secrétaire d'État
CORDELL HULL A.B.D. Dışişleri Bakanı
Tokyo a ignoré mes nombreuses requêtes... et n'a pas répondu... à la proposition de compromis du Secrétaire d'État, Hull.
Tokyo, tahkikatlarımı görmezden geliyor ve Bakan Hull'un sunduğu uzlaşma önerilerine hala cevap vermedi.
Reportons le rendez-vous avec le secrétaire Hull.
Bakan Hull ile olan randevumuzu bir saat ertelemek zorunda kalacağız.
M. Hull va vous recevoir.
Sayın Büyükelçi, Bay Hull birazdan sizi görecek.
M. et Mme Watson de Ivy Cottage, Worplesdon Road, Hull, ont été malins dans leur façon de ne pas se faire voir.
Bay ve Bayan Watson. Ivy Cottage, Worplesdon Yolu, Hull'dan. Görünmemek için çok kurnaz bir yol seçmişler.
M. et Mme Watson de Hull. ont choisi une façon très rusée de ne pas être vus.
Hull'dan Bay ve Bayan Watson görünmez olmak için çok kurnaz bir yol seçtiler.
On passe au championnat de rugby, avec un résumé du match entre Keighley et Hull Kingston Rovers.
Bugün Keighley ve Hull Kingston Rovers arasındaki maçın önemli anları.
Comme vous pouvez le voir, Hull Kingston Rovers a une avance confortable.
Gördüğünüz gibi Hull Kingston Rovers hayli önde.
Ce train va à Scarborough, Bridlington et Kingston après Hull.
Tren Scarborough, Bridlington ve Kingston'dan geçip Hull'a gidecektir.
Et je suis Brian Hull.
ve Brian Hull ile konuşuyorsunuz.
- Je m'appelle Wilber Hull.
- Ben Wilber Hull.
Sois prudent, Hull.
Kendine iyi bak Hull.
Je m'appelle Hull Barret.
Benim adım Hull Barret.
Merci d'avoir aidé Hull ce matin.
Bu sabah Hull'a yardım ettiğiniz için teşekkür ederim.
II s'est allié à Hull.
Hull'la arkadaş oldular.
Tu seras heureuse, mariée à Hull?
Hull'la evlenmek istiyor musun?
Hull est plutôt gentil, non?
Ama iyi biri, değil mi?
Je cherche Hull.
- Gidip Hull'ı çağırayım.
Fais quelque chose, Hull!
Bir şeyler yapsana Hull!
Tu es l'homme le plus honnête que je connaisse.
Sen tanıdığım en iyi insansın Hull Barret.
Le premier jour, quand Hull m'a raconté... j'ai compris qui tu étais.
Daha ilk gün... Hull kasabada olanları anlattığında... senin bir silahşör olduğunu anlamıştım.
Je vais épouser Hull.
Hull'la evleneceğim.
C'est un homme bon.
Hull iyi biri.
C'est a Hull House.
Hull House'da.
A Hull House?
Hull House mu?
- C'est a Hull House.
- Hull House'da.
Hull House ce soir.
Hull House'da olacak bu gece.
Je sais ou se trouve Hull House.
Hull House'un nerede olduğunu biliyorum.
D'apres la rumeur, le vieux Hull aimait vraiment ses clients... Je veux dire, dans le sens charnel.
Ayrıca söylentilere göre, yaşlı Bay Hull müşterilerini gerçekten seviyormuş kastettiğim ; cinsel anlamda.
J'ai vu une fois un portrait de Mme Hull.
Bayan Hull'un portresini görmüştüm.
La famille Hull a eu une fin plutot horrible, non?
Hull ailesinin oldukça dehşet verici bir sonla karşılaştı, değil mi?
La bonne de la famille Hull a ete tuee avec les autres.
Hull ailesinin hizmetçisi de ailenin geri kalanıyla beraber öldürülmüş.
Oxford... Cambridge...
Hull...
J'ai bondi sur un moyen de vous tester.
Oxford, Cambridge, veya Hull gibi.
Nos trois grands collèges : Oxford, Cambridge et Hull-les-Oies...
Onlardan sadece ikisinin büyük üniversite olduğunu çakozlayamadın.
Bobby Hull a porté ce maillot. C'est le maillot qu'il portait pendant les matchs. Ça fait 15 ans que je l'ai.
Onu Bobby Hull giyiyordu O, Bobby Hull'un oyunda giydiği forma 15 yıldır bende.
Il portait des culottes courtes.
- Hatırladığım kadarıyla Cord Hull, gençken de bunun peşindeydi.
M. Hull...
Bay Hull.
Allô, M. Hull?
Alo, Bay Hull?
- Hull House?
- Hull House?
Hull-les-Oies...
Hımm.