Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ida
Ida Çeviri Türkçe
781 parallel translation
J'aimerais bien passer une de ces soirées ennuyeuses avec toi.
Keşke yıIda bir bile olsa senden ayrı sıkıcı bir akşam geçirebilsem.
II y a doute raisonnable si un homme doté d'intelligence arrive à prouver que des doutes subsistent si on le lui demande.
Makul bir anlayış içerinde olan makul bir şüphe akıIda kalıcı bazı iyi sebepler verebilir,... devam ettirmek için yeterliyse.
Rien sur cette terre qui a duré des milliers d'années... n'a été créé en quelques décennies.
Bu yeryüzünde hiç bir şey binlerce yıI sürmedi... bir kaç onyıIda bir araya geldi.
Je ferai faire le pont à la malade, pour qu'elle reste au sec!
Agzinda köprü varsa degil. Su alttan akar, hasta köprüden geçer, karºida hapla buluºur.
Ida Corwin.
Ida Corwin.
- Comment vous appelez-vous?
- Adın ne? - Ida, senin?
Je dois fermer, mais je rentre ensuite.
Benim burayı kapatmam lazım. Ben Ida'yla giderim.
Ida Corwin nous a révélé que vous l'aviez appelée à 23h45.
Ida Corwin. Bize onu 11 : 45 sularında aradığınızı ve Bay Beragon'u sorduğunuzu söyledi.
Ida, j'adore ton côté provincial.
Seni bunun için seviyorum. Gerçek bir taşralısın.
"Bonne vieille lda." A moi, ils peuvent enfin parler d'homme à homme.
"Bizim Ida erkek erkeğe konuşabileceğin bir kız!"
Tu ignores ce que c'est d'être mère.
Anne olmak nasıldır bilmiyorsun Ida.
- Regardez les chiffres.
- Bu faturaya baktım. - Merhaba Ida.
Ida, c'est encore moi. Monte est là?
Monte'yle konuşmak istiyorum.
"Ida, douce comme le cidre"?
- Yok. "Elma Şırası Kadar Tatlı Kız" var mı?
IDA Saguri
Saguri IDA
- Mlle Georgia? - Oui, Ida?
- Bayan Georgia!
Ida, je ne sais pas ce que j'ai.
- Birazdan orada olacak - Ne yapacağımı bilmiyorum
Détache les deux autres.
Ötekileri çöz. KımıIda! Ne var?
Ida et moi, on va essayer les plumards de tous les palaces.
Artık Ida'yla tüm pahalı otellerin yataklarını deneyebiliriz.
C'est l'homme à Ida.
Hatırlasana, Ida'nın erkeği...
Ida, ne fais pas ça!
Ida, yapma!
Ne fais pas ça, Ida.
Sakın yapma!
Je t'en prie, Ida. Je t'en prie, Ida.
Lütfen, Ida, yapma!
Allô? Tony? Oui, c'est moi, Ida.
Benim, Ida.
Serais-tu intéressé par A'ïda, qui cuisine si bien, que tu en oublieras qu'elle ressemble à un corbeau?
Aida'yı düşünür müsünüz, çok iyi aşçıdır.. bir karga gibi mi göründü?
Heureusement qu'Ida t'a fait arrêter, Nick.
Ida'nın eldivenlerini duvara astırması iyi olmuş, Nick.
Remettez ça à Mme Barbella.
Bunu Bayan Barbella'ya ver. Ida Barbella.
Une fois tous les trente-six du mois, hein?
Kırk yıIda bir, ha?
Ida, embrasse-le, ça le réveillera peut-être.
Haydi ona bir öpücük ver belki o zaman uyanır?
Bonjour madame Ida.
- Günaydın, Bayan Ida. - Günaydın.
Au Xle siècle,
11. yüzyıIda, Akdeniz'den..
Ida, je t'adore, ne laisse jamais du bon alcool se perdre.
Asla izin verme Ah Ida, sana bayılıyorum. Asla iyi bir likörü ziyan etme.
Toujours pas, Ida?
- Cidden, Ida, nişanlanmadınız mı daha?
- Oui, durant la guerre.
- Evet, küçük Ida, savaş sırasında.
- Qui lui a mis cette idée en tête?
- Bu fikri kafasına kim soktu? - Ida.
- Ida. - Mais Ida a 17 ans.
- Ama Ida daha 17 yaşında.
J'ai une proposition à te faire.
Ida, sana bir teklifim var.
Pourquoi refuses-tu que je t'embrasse?
Ida, neden seni öpmemi istemiyorsun?
- Ida...
- Ida sen?
- Merci. Bonjour, lda.
Selam Ida.
Sonnette Salut, Ida. On prend un bain?
Selam, Ida, banyo mu yapıyordun?
Ida, ils le buteront.
Onu öldürürler!
Ida? On frappe. Ida? Ne venez pas, Tony!
Sakın gelme, Tony!
A cet endroit!
Hoşçakal İda.
Arrête ce bla-bla.
İda, dırdırı keser misin?
Vas-tu te taire!
İda, susar mısın artık?
Lda, qu'est-ce qui te prend, Bon Dieu!
- İda, neyin var senin? - Sadece çok mutlu.
Pas la peine, lda.
Gerek yok İda.
II a mal à l'estomac, lda.
Midesini bozmuş da İda.
Y a-t-il quelque chose que j'ignore?
Bilmediğim bir şey mi var doktor? Şey, İda...
Tu m'accompagnes?
İda, benimle gelmek ister misin?