Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ignore
Ignore Çeviri Türkçe
19,081 parallel translation
J'ignore ce qui vous arrive, mais vous devez vous ressaisir.
Sana neler oluyor, bilmiyorum ama kendini toplamalısın.
J'ignore si elle est encore en bon état.
Hala iyi durumda mı, bilmiyorum.
Écoute, j'ignore si ça t'aidera ou pas, mais en Afghanistan, j'ai tué des gens.
Bak, teselli olur mu bilmem ama Afganistan'da öldürdüğüm insanlar oldu.
J'ignore ce qui est pire : qu'elle apprenne que je me suis tuée ou si ça se passait comme ça.
Hangisi daha kötü karar veremiyorum, bunu kendi kendime yaptığımı duyması mı, sonumun böyle olması mı?
Comme ça, Maria m'en voudra moins si je lui dis des trucs qu'elle ignore.
Maria'nın bilmediği bir şey söylersem bana siniri geçer belki.
Et non, j'ignore ce que veut Blair.
Ve hayır, Blair'in ne istediğini bilmiyorum.
J'ignore ce que tu as pris... mais c'est sûr que tu te shootes, vu que ta tête ne tient pas droit.
Ne yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok ama kesin bir şey yaptın ki şu an kafanı kaldıramıyorsun.
J'ignore ce qu'on ferait sans toi, Dario.
Sensiz ne yapardık bilemiyorum, Dario.
J'ignore ce que ça veut dire.
Ne dediğini hiç anlamadım.
On ignore combien ils sont.
Nasıl insanlarla uğraştığımızı bilmiyoruz.
J'ignore ce que c'est, ou si Weitz est au courant ou non.
Ne olduğunu bilmiyorum ve Weitz biliyor mu onu da bilmiyorum.
Je l'ignore.
Hiçbir fikrim yok.
Dites moi quelque chose que j'ignore, comme qui l'a tuée?
Bilmediğim bişi söyle mesela kim yaptı gibi.
J'ignore pourquoi je n'avais rien vu.
Nasıl göremedim bilmiyorum.
- Elle ignore qu'elle est un clone.
- Klon olduğunu bile bilmiyor dostum.
Je l'ignore.
Değil.
J'ignore ton secret, la Binocle, mais tu es encore plus canon que dans mes souvenirs.
Sırrın ne bilmiyorum, gözlük. Ama hatırladığımdan daha da seksi görünüyorsun.
À cet âge, il ignore ce que ça veut dire.
Sanırım o yaşta bunun ne anlama geldiğini bilmiyordur.
Même moi, j'ignore ce que ça veut dire.
Ben bile kendi yaşımda az buz biliyorum.
J'ignore même si elle est vivante.
Yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum.
J'ignore quel poison tes amies péquenaudes et toi fourguez, mais si vous en vendez à Nichols, vous ne saurez jamais ce qu'il y a dans votre assiette, et je t'assure que je peux y glisser des horreurs sans nom.
Sen ve köylü arkadaşların hangi zehri peydahlıyor bilmiyorum ama eğer Nichols'a satacak olursan yemeğinde ne var asla bilemezsin. Ayrıca seni temin ederim adı konulmamış korkular karıştırabilirim.
J'ignore ce que font les détenues en privé.
Mahkumlar kendi başlarına ne yapıyor bilemem.
J'ignore où il est passé.
Nereye gittiğini de bilmiyorum.
On ignore si nos cerveaux sont au menu.
Bizi yemek isteyip istemediğinden emin değilim hala.
Et honnêtement, j'ignore si je peux te faire confiance avec ça.
Açıkçası sana bunu verebilecek kadar güveniyor muyum bilmiyorum.
S'il peut faire ça, que peut-il faire d'autre que l'on ignore?
Bunu yapabiliyorsa, başka bilmediğimiz neler yapabiliyordur kim bilir.
J'ignore ce qui est le plus agaçant, être là-dedans ou vous écoutez débattre à ce sujet.
Hangisi daha sinir bozucu bilemedim. O şeyin içinde olmak mı yoksa ikinizin tartışmasını dinlemek mi.
- J'ignore ce qui est le plus tarte :
- Hangisi daha dandik acaba?
Chris, ignore-le.
Chris, boş ver onu.
J'ignore si vous aviez noté son côté phallique.
Fark ettiniz mi bilmiyorum ama fallikti.
J'ignore ce qui m'énerve le plus.
Beni en çok hangisi üzdü emin olamadım.
Je l'ignore, mais comme disait mon émission préférée : nous allons le découvrir.
Bilmiyorum Tom ama en sevdiğim programda dedikleri gibi hadi öğrenelim.
J'ignore comment elle a eu notre numéro.
Numarayı nereden buldu bilmiyorum.
J'ignore pourquoi...
Hayır. Aklıma nereden geldi bilmiyorum.
J'ignore à qui vous avez parlé de la plateforme, mais je suis prêt à mettre 7 millions sur une éval à 70.
Tamam, tamam. İyi dinle. Platformdan başka kime bahsettin bilmiyorum ama teklifi 7'ye 70 milyona çıkarmaya hazırım.
N'ignore pas la prémisse.
Dayanağı atlama.
S'il-te-plaît dis moi que tu m'ignore juste comme tu as l'habitude de le faire
Lütfen bana her zamanki gibi beni görmezden geldiğini söyle.
Est-ce que je suis en train de détruire ma vie à cause de quelque chose que j'ignore, même si je l'ai vraiment vu?
Yani, hayatımı gerçekten görüp görmediğimi bile bilmediğim bir şey için mi mahvedeceğim?
C'est juste que j'ignore si j'en ressortirai vivante
Ama kendimi kurtarabilir miyim onu bilmiyorum.
Je l'ignore... Mais il doit y avoir un moyen.
Bilemiyorum ama bir şeyler olmalı.
Buckingham Palace ignore les rumeurs de relations contentieuses
Buckingham Sarayı Tartışmalı İlişki Dedikodularını Görmezden Geldi
- Tu crois que je l'ignore?
- Sence bilmiyor muyum bunu?
Y a-t-il une chose que j'ignore?
Farkında olmadığım bir şey mi var?
Le premier ignore les desseins du second. La fin du début...
Diğerlerinin planlarını başlangıcın sonunu...
D'abord mon frère, puis ma soeur... Puis... j'ignore ce qu'était le dernier.
Önce erkek, sonra da kız kardeşimi, sonra da sonra kimi öldürdüğümü hatırlayamıyorum bile.
- Je l'ignore.
- Bilmiyorum.
On ignore ce qui vous y attend.
Bizi o zamanda ne beklediğine dair hiçbir fikrimiz yok.
Je l'ignore.
Hiç bilmiyorum.
Je sais qu'il est là. Mais ce que j'ignore c'est pourquoi vous le protégez.
İçeride olduğunu biliyorum ama onu niye koruduğunu bilmiyorum.
Il s'est senti ignoré toute sa vie.
Hayatı boyunca umursanmamıştır.
On ignore qui est cette personne.
Kim olduğunu bilmiyoruz.