Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Importance
Importance Çeviri Türkçe
11,048 parallel translation
Et le prétendu remède d'Aktaion n'aura pas d'importance.
Aktaion tedavi iddia ediyor, daha iyisi olamaz.
C'est sans importance.
Bunu boşversene.
Dans quelques années, ces enfants seront d'une importance vitale.
Birkaç yıl içinde, bu çocuklar hayati önem taşıyacak.
Le Chancelier Moody a donné un interview où il expliquait les vertus et l'importance de la monarchie.
Chancellor Moody monarşinin en önemli zamanının şuan olduğu hakkında bir röportaj verdi.
Si cela n'as pas d'importance pour toi peut-être que ceci en aura.
Bunu takmıyorsan, belki bunu takarsın.
Maintenant ça n'a pas vraiment d'importance, si?
- Artık pek önemi yok, değil mi?
- Les pertes humaines sont sans importance.
- İnsan zayiatları önemli değil.
Je ne veux pas minimiser l'importance de ça.
Bunun önemli oluşunu değersizleştirmek istemiyorum elbette.
Ça n'a pas d'importance.
Fark etmedi.
Aucune importance qu'on soit en retard, le fait que je sois calme ne compte pas, quelle importance si des rats ont mangé ma salade.
Geç kalmışız kalmamışız, oturaklı olmuşum olmamışım fareler salatayı yemiş, yememiş bunlar önemsiz.
Malheureusement, vu l'importance que cette enquête a prise, ce putois de Madeline Wuntch et son bureau s'y intéressent.
Malesef, bu davanın önemli bir şey olduğu ortaya çıktığı için dişi kokarca Madeline Wutch tüm ilgisini bize yöneltmiş durumda.
Ce que je pense n'a pas d'importance.
- Ne düşündüğümün bir önemi yok.
L'ignorance est sans importance.
Bilgisi olmamasının önemi yok.
L'importance d'être habile, créatif, zélé.
Akıllı, yaratıcı, heyecanlı olmanın öneminden.
La poursuite judiciaire de Luciano fut la première fois qu'un membre ancien de la Pègre de cette envergure, de cette importance, est convoqué dans une salle d'audience.
Luciano'nun koğuşturması, o kıdemde, önemde ve güçte bir mafya üyesinin mahkeme salonuna hesap vermeye çıkması bir ilkti.
Le Général Washington a dit que cette mission était de la plus haute importance.
General Washington'ın dediği gibi bu görev çok önemli.
Ne vous en faites pas, c'est une foire sans importance.
Sadece bir mezat şovu. Gösterişten uzak olacak.
Cela n'avait pas l'air d'avoir beaucoup d'importance.
- O kadar önemli gözükmemişti.
Oubliez ça, ça n'a pas importance.
Boş ver. Önemli değil.
Ça n'a pas d'importance.
Önemli değil orası.
Aucune importance.
ÖNEMİ YOK.
Autrement, où tu es n'a pas d'importance... ici ou n'importe où dans le monde.
Aksi taktirde burası veya dünyadaki başka bir yer. Olduğun yerin bir önemi yok.
Ma peau, avec la vôtre, seront dans les mains d'un archange si vous n'accordez pas d'importance à mes dires.
Dediklerimi ciddiye almazsan, derim seninki ile birlikte bir Başmeleğin elinde olacak.
Tu comprend l'importance de le faire, non?
Bunun önemini anlıyorsun, değil mi?
Ça n'a pas d'importance.
Bunun bir önemi yok.
- Cela n'a pas d'importance.
- Farketmez.
La longueur n'aurait pas d'importance.
Uzunluğu o kadar önemli olmaz.
Vous trouvez que le nouvel accord menace votre importance. - Quoi?
Maalesef yeni anlaşmanın kendi öneminizi azalttığını düşünüyorsunuz.
Je suis un paria, ici, en haut... aucune importance.
Aşağılanmam veya yüceltilmem önemli değil.
Le tuer n'aura pas d'importance.
- Çocuğu öldürmek mesele değil.
Ca n'a pas d'importance. Le travail est fait.
Mesele değil, o işini yaptı.
Votre opinion n'a plus d'importance.
Silahlar senin tutumunla ilgilenmez.
Mon père avait une certaine importance dans la communauté.
Babam da bölge halkının içinde hatrı sayılır biriydi.
Tu sais quoi? Aucune importance.
Neyse boş ver gitsin.
Je sais l'importance de ces enquêtes...
Bu araştırmaların önemli olduğunu biliyorum...
Mais ça n'a pas d'importance.
Doğru, ama bunun bir önemi yok.
Apparament, chaque étape de ma vie n'a aucune importance!
Sana göre benim hayatımın olduğu bölümler önemli değil!
Ça doit être une sorte de classement sans importance.
Derece anlamı ifade ettiğine eminim.
- Ça n'a pas d'importance.
- Fark etmez.
Mais ça n'a pas d'importance, parce que nous n'obtiendrons aucune correspondance dans la base de données NIBIN.
Ama fark etmeyecek, çünkü hiçbir zaman NIBIN'de çıkmayacak.
Ça n'a pas d'importance.
Fark etmez.
Rien de ça n'a d'importance.
Hiçbiri önemli değil.
- Mais ça n'a pas d'importance.
- Ama bir önemi yok artık.
C'est sans importance de toute façon. C'est juste un bal stupide.
Bir anlamı yok, acınası bir balo.
ça n'a pas d'importance qu'il soit mauvais.
Kötü olması önemli değil.
Ce que je pense n'a aucune importance.
Benim ne düsündügüm önemli degil.
Ça n'a aucune importance si je ne l'ai jamais connue.
Onu taniyip tanimamam önemsiz.
Je t'ai dit que ça n'avait pas d'importance.
- Önemli degil dedim sana.
- Ça n'a pas d'importance.
- Boşver şimdi.
Ça n'a plus d'importance.
Artık bir önemi yok.
ça n'a pas d'importance.
- Bunun bir önemi yok.