English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Institution

Institution Çeviri Türkçe

829 parallel translation
De nos jours nous détenons la malheureuse dans une institution psychiatrique ou si elle est riche - dans une clinique moderne.
Günümüzde onları tımarhaneye tıkıyoruz ya da eğer zenginlerse modern kliniklere kapatıyoruz.
Le mariage est une... noble institution, n'est-ce pas, docteur?
Evlilik soylu bir müessese, değil mi doktor?
Je crois que le mariage est une très noble institution.
- Evlilik kutsal bir müessesedir.
Alors tu invoquerais le paragraphe 51 et dépenserais le reste de ta vie dans une institution aux frais de l'État.
- Konuşana bak! - Böylece 51.maddeye tabi olup.. .. ölene kadar devletin sana bakmasını sağlayabilirsin.
Au nom de cette noble institution, je viens souhaiter la bienvenue â la nouvelle
Bu büyük kurum adına yeni hemşiremize aramıza hoşgeldin demeye geldim.
De l'institution de Rostov?
Rostov Kurumu'ndan kaçtın mı?
Et maintenant, j'ai l'immense plaisir de vous présenter l'homme qui va diriger cette noble institution :
Ve şimdi de size benim yerime gelecek olan kişiyi tanıtma mutluluğunu yaşıyorum.
Vous êtes le seul ambassadeur, M. Chanut, qui ne me traitiez pas comme une institution.
Bana bir kurum gibi davranmayan tek büyükelçi sizsiniz, Monsenyör Chanut.
Dans notre institution, peu de jeunes hommes ont égalé son intelligence et ont eu un futur si prometteur.
Kurumumuzun tarihinde, zihinsel berraklığı onunkiyle karşılaştırılabilecek sadece birkaç genç adam olmuş ve yalnızca birkaçı için gelecek, daha büyük umutlar vadetmiştir.
Donc, Cosette doit aller dans une institution, n'est-ce pas?
O zaman Cosette bir kuruma yerleşebilir?
C'est une institution artistique.
- Sanatsal bir kurumdur.
En raison des nombreux témoignages, de votre silence continu... et des recommandations des médecins... la cour recommande, pour votre propre sécurité... que vous soyez remis à une institution... comme le prévoit la loi.
Verilen ifadeler, devam eden suskunluğunuz ve doktorların tavsiyesi üzerine, bu mahkeme kendi güvenliğiniz için bir kuruma kapatılmanıza karar vermiştir.
La fraude est devenue une institution nationale.
Artık içki yasağı Amerikan yaşamının bir parçası ama bu yasanın çiğnenişi de öyle.
Je ne peux vous dire assez fermement... que la Banque Skinner est une institution très digne.
Skinner Bankasının saygın bir şirket olduğunu daha başka türlü aklına sokamam.
L'école, quelle noble institution.
Okul asil bir kurum.
Papa, dis donc à Josie que le mariage... doit respecter l'institution des Quatre Cohan!
Baba, Josie'ye sırf evlendi diye gruptan çıkmasına gerek olmadığını söyle. Biz de en az evlilik kadar bir müesseseyiz.
Son fils est une institution!
Oğlunun bir Amerika enstitüsü olduğunu görecek kadar yaşadı.
- De l'institution Lowood, monsieur.
- Lowood Eğitim Kurumu efendim.
C'est une institution remarquable. Les étés doivent y être magnifiques.
İyi bir akıl hastanesi, yazın güzel görünmelidir.
Je suppose qu'il y a une réserve de nappes inépuisable dans cette institution!
Bu hastanedeki keten stokları bayağı sağlam galiba.
Attendre quoi? Je déclare que cette institution n'est pas utile à cette ville.
Bu kurumun şehir için gerekli olmadığını savunuyorum.
Je propose donc une motion pour dissoudre cette institution et remettre ses actifs au mandataire.
Bu nedenle, bu kurumunun dağıtılmasına ve mal varlıklarının alıcılarına satılmasını istiyorum.
Cette ville a besoin de cette institution, ne serait-ce que pour que les gens n'aient pas à ramper devant Potter.
Bu şehrin bu kuruma ihtiyacı var. İnsanların Potter'a yalvarmadan yaşayabilecekleri tek yer burası.
dans une institution pénitentiaire pour une durée de 20 ans.
Bir cezaevi enstitüsünde 20 yıllığına hapis olmasına... karar vermiştir.
Il est peut-être dans une institution privée.
Belki de özel bir kurumdadır.
Marchons 10 mn dans diverses directions jusqu'à ce qu'on trouve l'institution.
Doğru kurumu bulana kadar farklı yönlere 10 dakika yürümeliyiz.
Il vous faut un homme respectable, un sénateur, un juge à la cour suprême, quelqu'un de la Smithsonian Institution.
Saygın biri gerek sana, bir senatör, Anayasa Mahkemesi yargıcı belki de... Smithsonian Enstitüsü'nden birisi.
Quand ce sera fait, vous ne ferez plus partie de l'institution.
Ama geldiğim zaman, senin bu kurumla ilişkin on an biter Dr. Sanderson.
L'institution est un bien dotal et je reprends ma dot.
Okul, çeyizimin bir parçasıydı. Demem o ki onu da alacağım.
J'ai dû quitter l'institution comme un voleur.
Okuldan hırsız edasıyla ayrıldım.
Pour aller vers la vieille institution Du jeu de dés flottant
New York'taki en eski gezici
C'est la plus vieille institution de la ville
New York'taki en eski gezici
Au cours du pique-nique annuel organisé par l'institution Fern, un enfant est tombé à l'eau et s'est noyé.
Öğle sularında Fern İlçesi okulunun yıllık geleneksel pikniği sırasında küçük bir çocuğun boğulduğu haberi geldi.
Mes bien chers frères, nous sommes réunis sous le regard de Dieu afin d'unir cet homme et cette femme par les liens du mariage... une institution bénie par le Seigneur.
"Sevgili dostlar... " Tanrı'nın huzurunda ve bu topluluğun önünde "bu erkekle bu kadını kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. " Evlilik, Tanrı'nın buyurduğu onurlu bir kurumdur.
En ce moment, l'institution ne compte pas plus de 1 1 patients de sexe masculin.
Şu anda bu tesiste sadece 11 erkek hasta var.
Par conséquent et prenant en considération l'examen du patient, mon opinion en tant que professionnel est qu'il sera nécessaire que M, Van Gogh reste sous observation et prolonge son traitement dans cette institution,
Bunun ışığında ve hastaya yaptığım muayene ışığında profesyonel görüşüme göre Bay Van Gogh'un bu tesiste ciddi bir şekilde gözlemlenip tedavi görmesi gerekli olacaktır.
Il exprime désormais le désir de quitter cette institution avec l'intention de prendre résidence dans le nord.
Artık bu tesisi terk edip kuzeyde bir eve yerleşmek istediğini söylüyor.
Vous avez entendu que M Elster était prêt à la placer en institution où des spécialistes veilleraient sur sa santé mentale
Ayrıca Bay Elster'ın karısını yetenekli uzmanların ellerine bırakacağı bir kuruma teslim etmeye hazırlandığını duymuşsundur.
Nous sommes conscients de notre devoir. Une banque, telle une institution politique, est un service public. Là est l'essentiel
Size sadece şunu söyleyebilirim ki, siyasi bir kurumda olduğu gibi bankacıIıkta da görev aşkı ve sarsıImaz bağIıIık esası bunlar oluşmaktadır.
Pardon, pourriez-vous me dire où se trouve l'Institution Sainte-Marguerite?
Affedersiniz, bayım, beni St. Margaret Manastırı'na yönlendirebilir misiniz?
S'agissant des intérêts de tous, c'est intolérable car l'opposition ne peut contrôler les actes de la majorité, et garantir l'institution démocratique.
Halkın menfaatleri tehlikede olduğunda bu kabul edilemez bir şeydir. İktidarın gücünü kontrol edebilecek olan muhalefettir. Bu demokrasinin tek teminatıdır.
Mon cher oncle, j'ai conscience des plaisirs de cette noble institution qu'est le mariage.
Sevgili amcacığım... Evlilik denen yüce müessesenin nimetlerinin gayet bilincindeyim ve bu genç hanımla istediği zaman buluşmaya hazırım.
- L'institution religieuse?
- Dini bir okul mu?
Mes biens chers fréres... pour autant que le mariage... soit une institution sacrée bénie par Dieu... devant ìtre honorée par tous- -
Sevgili gençler, evlilik, herkes tarafından değerli olan, Tanrının bizlere verdiği kutsal bir arazidir,...
Le mariage est une drôle d'institution.
Evlilik çok tuhaf bir kurum.
De la force qui brisa chaque institution, de ce séisme universel, la révolution!
Bütün gelenekleri yıkan gücü o küresel depremi, Fransız İhtilali'ni!
Certains des plus grands espions du monde sortent de cette institution.
Dünyadaki en büyük casusların bazıları bu enstitüden mezun olmuşlardır.
Une institution vieille de 500 ans, le quart de l'ère chrétienne a nécessairement le sens du passé.
Ardında 500 yıllık bir tarih, yani Hıristiyanlık tarihinin bir çeyreğini taşıyan her kurum geçmişe ait bağlarıyla sarmalanmıştır.
- Son cher avocat a en poche un papier qui me metrait dans une institution psychiatrique sur une simple signature de toi!
- Buna katılmıyorum! - Avukatının cebinde... beni akıl hastanesine koyabilecek, senin imzaladığın bir mahkeme celbi var!
Elle a une institution à elle.
Bayan Holloway. Hastane benzeri kendine ait büyük ve hoş bir yeri var.
Le mariage est une institution représentée... dans l'union mystique qui existe entre le Christ et l'Église.
Düşünebildiğim tek şey bana düşen roldü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]