Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Intro
Intro Çeviri Türkçe
212 parallel translation
Vous vous en prenez à moi pour le cours d'intro d'une école par correspondance?
Yani bir giriş dersinde benim canıma okuyorsunuz bir uzaktan eğitimden dolayı?
Donnez-nous une intro et quelques refrains.
Giriş müziği ve koroyla başlayalım.
Vous faites l'intro à la trompette.
Trompetle gir.
Une intro pendant que tu t'assois.
Yerine kadar eşlik edeyim sana.
Ca fait une intro du toit d'un palace et ça croit tenir son sujet!
Yupiler de Camino Real'den bir yayın yaptılar mı olayı kaptıklarını sanıyorlar. Kıçımı öp sen.
Les cordes ont attaqué l'intro d'Easy to love... et je me suis mis à jouer...
Yaylılar, Easy to Love'ın introsuna girdiler. Ama ben If I Should Lose You'yu çalmaya başladım.
Intro!
Giriş!
Intro ibo ad altare Dei.
Intro ibo ad altare Dei. - Ne dedi?
- Super intro.
Harika giriş ha?
Je dois trouver une sorte d'intro.
Bir giriş bulmam lazım.
Je l'ai, j'ai l'intro mec.
Buldum! Girişi buldum! Bir saniye bekle.
On a besoin d'une nouvelle intro selon moi.
Yeni bir tanıtım gerekli.
Il faudrait prendre un de mes cours d'intro pour vous préparer.
Hazırlık için başlangıç dersimi almalısınız.
Je vais faire l'intro du 20 h.
Akşam haberlerinde olacağım.
Mon intro parlera du crime.
Girişte işlediği suçlardan söz edeceğim.
Bania devra se débrouiller sans son intro.
Bakalım şimdi, benden sonra çıktığı zaman ne yapacak?
Cours d'intro aux vampires :
Pekala Vampir Anatomisine Giriş dersi.
Je vois Powell avec le ministre Kirkland. Al, zoome sur eux pendant l'intro.
Powell, Bakan Kirkland'la beraber içeri giriyor.
- Sympa comme intro. - Très sympa.
İyi bir hikaye bence yutarlar.
Très bonne idée de lui rappeler ça dans ton intro!
Konuşmanda, kendi kaderini kendisinin seçmesine izin vermen çok zekiceydi.
Fais-moi une petite intro, Jessie.
Beni takdim etmeye ne dersin, Jessie?
Celle de Mystery faisant l'intro pour KISS.
Düşünsenize : Grubumuz Mystery'in KISS konserine ön grup olarak çıktığını!
En 73 KISS a fait l'intro pour Blue Oyster Cult et un an plus tard pile,
Biliyorsunuz 1973'te KISS, Blue Öyster Cult konserinde ön grup olarak çıkmıştı.
On ne fera pas d'intro tant que notre chanteur a les foies.
Ben herkes için açılış yaparım ama vokalistimizin sahne korkusu var.
J'en tiens un bon! - En intro?
Horacio, elimde iyi bir şey var.
Ils ont des séances d'intro tes trois soirs loup-garou.
Kurtların doğasıyla ilgili bir çalışma yapacaklar.
On devrait lui donner une part sur l'intro Med Patent.
Bence ona bir miktar Med Patent hisse senedi vermeliyiz.
Okay, j'ai l'intro, à présent.
Şimdi tanışacağım.
Ce soir. Ils veulent que j'aille enregistrer une intro.
Oraya gidip kanalda sunum yapmamı istiyorlar.
On va reprendre à l'intro.
Baştan alacağız.
Maintenant rappelle-toi, L.L., Nous avons deux minutes pour l'intro... si tu veux être à midi et demi chez Jean Pierre Pernault.
Unutma, LL, eğer 12 : 30'daki Access Hollywood'a yetişmek istiyorsan giriş konuşmanı iki dakikada bitirmelisin.
Moi je fais juste l'intro, et vous, vous développez, d'accord?
Ben tanıtımı yaparım, siz de sonra devam edersiniz, tamam mı?
- L'intro de Smoke On the Water.
. - Pek çoklarından iyiyim.
C'est des questions, une intro?
Sorular mı? Taslak halinde mi?
Observez ici l'orifice vulvaire du vagin dans lequel l'homme va intro...
T'mam, bu kısım vajina girişi. Buraya da erkek şey...
Mais parce que c'est une bonne intro à un personnage... particulier.
Ama bu kendine özgü bir tip için iyi bir tanıtım olduğundan.
D'habitude, l'intro n'est pas si longue.
Sunuş bu kadar uzun sürmez.
"Intro à la géologie". Pourquoi ça me revient? Mystère.
Bunları niye hatırladığımı hiç sorma.
Je ferai le montage et l'intro demain.
Tamam. Çektiğim kadarını montajlar, yarın da kısa bir tanıtım hazırlarım.
Je ferai une intro sur toi après.
Seninle ilgili özel tanıtımı sonra yapacağım.
Je veux voir une intro dans une demie heure.
Yarım saat içinde bir giriş paragrafı göreceğim.
Deux mesures d'intro, je vous prie, mademoiselle.
Öyleyse aryanın başından alalım matmazel.
Préparez l'intro.
Açılışı hazırlayın.
- Prêt pour l'intro.
- Hazırda bekle, giriş.
On faisait des intros, comme les DJs.
Dj intro kaydını hatırlıyor musunuz?
- Pour la petite intro.
- Oradaki giriş parçasına.
Tu sais même pas faire une Intro-Castro.
İddiaya varım "Sinsi Castro" yapmayı bile bilmiyordur.
En intro, le conjoint décédé.
Ölen es tanitimi.
- Tu te souviens de l'intro.
- Girişi hatırlıyorsun.
- Tu sais que je t'aime bien et j'avais besoin de l'intro mais laisse-moi...
Tamam mı? - Seni sevdiğimi biliyorsun ve bir giriş lazım...
Bordel Earl, tu m'as fais rater mon intro!
Kahretsin, Earl, şarkının girişini kaçırdım.