Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Irisa
Irisa Çeviri Türkçe
168 parallel translation
Irisa, qu'est-ce que t'as?
- Irisa, ne oldu?
Mon compagnon de voyage que voila s'appelle Irisa.
Yol arkadaşımın adı ise Irisa.
Nolan, et voici Irisa
- Nolan ve bu da Irisa.
- Irisa t'a donné ce livre?
- O kitabı sana Irisa mı verdi?
Irisa?
Irisa?
Voici Eddie Braddock.
Irisa, bu Eddie Braddock.
J'avais Irisa.
Irisa vardı.
Tu nous a libéré, Irisa et moi.
Irisa ile beni özgür kıldın.
Dis-lui qu'Irisa est morte.
Ona Irisa'nin öldüğünü söyleyeceksin.
Il faut qu'elle soit en sécurité.
Irisa güvende olmak zorunda.
Irisa était avec lui?
- Irisa onunla mıydın?
Tout à fait, et Irisa était avec lui.
- Evet. Irisa da onunlaydı.
Où est Irisa?
Irisa nerede?
Irisa, fixons ces charges.
Irisa, hadi şu bombaları kuralım.
D'accord. Irisa, rentres là-dedans.
Irisa, içeri al.
- Qu'est-ce que tu fais ici?
- Burada ne işin var? - Irisa.
- Irisa. - Je suis prisonnier!
- Esir tutuluyorum!
Avoue. Irisa, qu'est-ce que tu fais?
Irisa, ne yapıyorsun sen?
Irisa, comment tu sais que c'est lui?
Irisa, o olduğunu nasıl biliyorsun?
Irisa, allez!
Irisa, yapma!
Quelles couleurs ont ses yeux, Irisa?
Gözleri ne renk, Irisa?
Irisa, la plupart des gens ne font pas tout tout seuls.
Çoğu kişi her şeyi yalnız başlarına yapmazlar Irisa.
On dirait qu'Irisa est venue par ici.
Irisa buraya gelmiş herhalde.
Toi et Irisa allez quitter la ville?
Irisa'yla kasabayı terk mi edeceksiniz?
On doit d'abord la retrouver.
Önce Irisa'yı bulmamız lazım.
Je cherche Irisa Nolan... Une fille d'Irzu.
Irisa Nolan'ı arıyorum Irzu'nun kızı.
Ils tiennent Irisa.
Irisa ellerinde.
Prends Irisa, et dégagez d'ici
Irisa'yı al ve buradan çık.
- Irisa.
- Irisa.
Irisa, ne me regardez pas comme ça.
Irisa, bana öyle bakma.
Eh bien, Irisa et moi aussi on a une règle.
Irisa'yla da benim bir kuralımız var.
Tu as vu Irisa?
Daha sonra. Irisa'yı hiç gördün mü acaba?
Elle est sans doute dehors à faire des trucs d'ado.
Irisa daha bir çocuk. Muhtemelen genç kızlara özgü şeyler yapıyordur.
irisa s'en occupe.
Irisa hallediyor şu an.
- Ce n'est pas le journal d'Irisa? - Si.
- O Irisa'nın günlüğü değil mi?
Aucun doute sur la raison pour laquelle elle ne veut pas vous parler.
Irisa'nın seninle konuşmak istememesine şaşmamalı.
- Nolan, Irisa ne ferait pas... - Ah ouais, quoi?
- Nolan, Irisa böyle bir şey...
Si c'est à propos d'Irisa et son vaisseau spatial magique, Je ne veux rien à voir à faire avec ça. Je...
Eğer bu Irisa ve büyülü uzay gemileri hakkındaysa hiçbir alakamın olmasını istemiyorum.
- Irisa m'a trouvé.
- Irisa buldu beni.
Maintenant, tu veux que je laisse Tommy ou Irisa ici juste pour garder une oeil sur toi?
Tommy ya da Irisa'yı sana göz kulak olması için bırakmamı ister misin?
- Irisa, laisse-moi voir. - Ce n'est pas mon sang.
- Irisa, bırak da bakayım.
Comment vont Tommy, Irisa?
Tommy ve Irisa nasıl? Irisa'yı vurduğuma inanamıyorum.
Tu as raté Irisa.
Irisa'yı ıskalamışsın.
- Où est-elle?
- Irisa nerede?
Et si tu reçois l'appel, et que c'était ta petite fille?
- Ya aynı şey Irisa'nın başına gelseydi?
Irisa a besoin de moi.
Irisa'nın bana ihtiyacı var.
Il appartient à Irisa.
Bu Irisa'nın.
Irisa et Tommy ont suivi mes ordres.
Irisa ve Tommy benim emrimi uyguluyorlardı.
Pourquoi elle ne l'a pas empêché de s'en prendre à vous?
Irisa neden sana saldırmasına engel olmadı?
Irisa!
Irisa!
Irisa est une enfant.
Endişelenmeye başladım.