Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Jackson
Jackson Çeviri Türkçe
6,044 parallel translation
puis Iggy Azalea, Qui performera avec un hologramme de Mickael Jackson,
Sonra Iggy Azalea, Michael Jackson hologramıyla beraber sahne alacak.
Ok les putes le voilà, via hologramme et de la merde... et queute le hologramme!
Pekâla, beyler bayanlar. Karşınızda, hologram görünümünde... Michael Jackson.
L'hologramme de Michael Jackson est en liberté
Michael Jackson'un hologramı uzaklaşıyor.
Yo L'hologramme de Michael Jackson est perdu.
Michael Jackson'ın hologramı kayıplara karıştı.
Jackson Avery... ami avec Alex Karev.
Jackson Avery, Alex Karev'in arkadaşı.
Jackson va faire une petite réinnervation musculaire ciblée.
Jackson "kas sinir yenilenmesi" ameliyatı yapacak.
Le truc génial numéro 374 à propos de l'infirmière Jackson... c'est que non seulement elle veille sur moi, mais elle veille aussi sur mon père.
Hemşire Jackson'ın 374 numaralı harika şeylerinden biri de sadece bana göz kulak olması değil, babama da göz kulak olması.
Ce que l'infirmière Jackson essaye de dire est que nous...
Hemşire Jackson'ın söylemeye çalıştığı şey...
Dans les crocs marrons, nous avons l'infirmière Jackson, et dans l'épaisse cravate passée de mode, le Dr McAndrew.
Bir köşede bordo önlüğüyle Hemşire Jackson diğer köşede de son sezonun kısa kravatlısı, Dr. McAndrew.
Salut je suis Brittany Dobler, ici pour rencontrer l'infirmière Jackson.
Merhaba, ben Brittany Dobler, Hemşire Jackson'la görüşmeye geldim.
S'il vous plait, ne pleurez pas nurse Jackson.
Lütfen ağlama, Hemşire Jackson.
Infirmière Jackson, écoutez moi.
Hemşire Jackson, dinle beni. Ben konuştum onunla.
Hey infirmière Jackson, vous aviez l'intention de mettre mon nom sur le sang de quelqu'un d'autre?
Hey, Hemşire Jackson benim ismimi başkasının kanının üzerine mi yapıştırdın sen?
Bonjour, Jackson
Günaydın, Jackson.
Accident entre deux voitures, au croisement de Jackson et de Rose.
İki araç kazası, Jackson ve Rose virajında.
et je ne faisait pas la différence entre Townes van Zandt et, tu sais, Jackson Browne, ou n'importe qui d'autre ayant son disque dans le magasin.
Townes'ın albümleri de vardı. Townes van Zandt, Jackson Brown ya da diğer albüm çıkartanlar arasında fark görmüyordum.
Et ils sont arrivés à cette galerie d'art, à St Peter s Street, à deux pâtés de maison de Jackson Square.
Ailem de şehre geldiklerinin ilk haftasında o gruplardan birine katılmış ve onlarla birlikte Fransız Meydanı'na kadar gitmişler.
Et ils ont rencontré... tous ces gens...
Dönüş yolunda Jackson Meydanı'nın iki blok ilerisindeki St. Peter Caddesi'nde bir sanat galerisine uğramışlar.
Jackson est devenu capitaine de son équipe de foot.
Jackson futbol takımının kaptanı olmuş
Jackson a commencé le foot en septembre.
Demek Jackson'ın maçları Eylül'de başladı.
Si les battements de mon coeur vont trop vite, ça envoie un genre de signal à l'infirmière Jackson.
Kalp atışım hızlandığında Hemşire Jackson'a sinyal gibi bir şey gidiyor.
Infirmière Jackson a besoin d'un battement de coeur, elle aura celui-là.
Hemşire Jackson'ın kalp atışına ihtiyacı varsa, alabilir.
C'est l'infirmière Jackson.
Ben Hemşire Jackson.
C'est encore moi.
Seni tanıyorum Charlie. Evet benim, Hemşire Jackson.
Ouais, et l'infirmière Jackson est de retour.
Evet, ayrıca Hemşire Jackson da döndü.
Infirmière Jackson, Charlie, et tes cheveux repoussent?
Hemşire Jackson, Charlie ve saçın mı tekrardan uzuyor?
Alors, l'infirmière Jackson nous a donné son accord pour sortir hors du campus un peu.
Hemşire Jackson kampüsten çıkmamıza izin verdi.
"Bontour Indirmière Jackson."
"Gümaydın Hemşiye Jaskon."
Et vous, vous essayer d'avoir le numéro de l'infirmière Jackson.
Sen ise Hemşire Jackson'ın telefon numarasını almaya çalışıyorsun.
Tu as demandé à l'infirmière Jackson?
- Hemşire Jackson'a sordun mu?
Demander à l'infirmière Jackson anéantirait le but d'un jour de congé à tous les niveaux.
Hemşire Jackson'a sormak demek iznin muhtemelen yalan olması demek.
Je ne dirais rien à l'infirmière Jackson si tu me déposes chez Emma.
Eğer beni Emma'nın evine atarsan Hemşire Jackson'a hiçbir şey söylemem.
Je n'arrive pas à croire que l'infirmière Jackson n'a pas envoyé d'équipe de recherche après nous.
Hemşire Jackson'ın şimdiye kadar bizim için SWAT ekini göndermemiş olmasına inanamıyorum.
Combien de fois ai-je bipé Goran?
- Goran'ı kaç kez aradım Jackson?
- Jackson Pollock.
Jackson Pollock. Jackson Pollock.
Nous sommes au domicile de Mme Ethel Jackson, 69 ans.
Bayan Ethel Jackson'ın evi, yaş 69.
Quand on a quitté le domicile d'Ethel Jackson, tu as eu un flash?
Bu gece, Ethel Jackson'ın evinden ayrılırken - bir şeylerin peşindeydin,.
Même typo que le "4 : 16" et le mot chez Ethel Jackson.
Ethel Jackson'ın evindekiyle, 4 : 16 notu aynı yazı tipinde.
Ethel Jackson :
Ethel Jackson.
Disons que je t'accorde Ethel Jackson et Peter Ward. Mais un nom invalide ton hypothèse.
Varsayalım ki Ethel Jackson ve Peter Ward'un teorisini yok edecek iki çift lafım var.
Ou Michael Jackson?
Bilirsiniz. Prince, Michael Jackson.
Michael Jackson était également dessus.
- O resimde Michael Jackson da vardı.
- Il montre la ferme de Jackson.
Yolu işaret etmiyor, Jackson çiftliğini işaret ediyor.
- Vous êtes allés là-bas?
Jackson çiftliğini kontrol ettiniz mi?
Allez tous chez Jackson et cherchez un pick-up rouge.
- Pekâlâ, herkesi alın yanınıza. Jackson çiftliğine gitmenizi ve kırmızı bir pikap aramanızı istiyorum.
Je suis le lieutenant Jackson et je veux vous présenter à votre escouade.
Ben Üsteğmen Jackson, sizi ekibinizle tanıştırmak istiyorum.
Le lieutenant Jackson est mon commandant en second.
Benden sonra en yetkili kişi Üsteğmen Jackson'dır.
H. Jackson Brown, Jr.
H. Jackson Brown, Jr.
Il faisait la manche à Jackson Square.
Çünkü kendi boyundan daha büyük bir trombon çalıyordu.
On voulait juste le voir avec le trombone.
Jackson Meydanı'na çalıp para kazanıyorduk.
- Jackson, Frederick...
Jackson, Frederick.