Jeannine Çeviri Türkçe

Jeanine!

- Jeannine.

- Oublie pas de le mettre au parfum.

Ona bu zavallı kızın derdini anlatmayı unutma Jeannine.

Allô, Janine?

Merhaba, Jeannine.

- Qui était-ce? Jeannine. Elle nous rejoint.

Jeanine, bizimle buluşmaya geliyor.

- C'est Jeannine.

- Merhaba.

Bonjour, Jeannine.

Merhaba, Jeanine.

Avant de rencontrer Jeannine, ma vie était un désastre total.

Jeanine'le tanışmadan önce, hayatım tam bir rezaletti.

- C'est tellement étrange. Parce que Nigel et Jeannine sont si semblables à bien des égards.

Gariptir Nigel ve Jeanine... pek çok açıdan birbirlerine benzerler, ama şey yapamazlar...

- Jeannine a travaillé très fort Ià-dessus.

Jeanine bunlar üzerinde çok sıkı çalıştı.

Je suis Jeannine Pettibone et c'est Spinal Tap. Spinal Tap.

- Ben Jeanine ve bunlar da Spinal Tap.

C'est fini avec Jeannine.

Janeane'le ayrıldık.

Je l'ai laissée à Jeannine.

Onu Janeane'e verdim.

Je sais pour toi et Jeannine.

Janeane'le aranızda olanları duydum.

C'est Jeannine, là-bas?

Şuradaki Janeane değil mi?

Tire-toi, Jeannine!

Defol git! Evine git!

c'est Jeannine!

Bu Jeannine!

- qui est Jeannine?

- Jeannine kim?

- puis je aller voir Jeannine maintenant?

- Jeannine'i görmeye gidebilir miyim? - Hayır, gidemezsin!

Sa mère était une droguée qui s'appelait Jeannine.

Annesi Jeannine adında bir uyuşturucu bağımlısıydı.

Tu veux dire comme la cousine Jeannine, qui était polie, mais qui après feignait d'avoir du diabète sur le retour.

Çok kibar olan ama eve giderken şeker hastalığı ile dalga geçen

Jeannine, préparez-vous à allumer la mèche.

Janine hazırlanın, fitili tutuşturun...

Vous... Jeannine

- Jeannine.

Salut Jeannine Allez dans mon appartement

Merhaba Jeannine. Evime git.

Jeannine, ramène le cabinet ici

- Bütün...

Jeannine?

Jeannine?

Deuxième journée sur le scandale Jeannine Locke / Président Grant et ça continue de plus belle.

"GÜNÜMÜZ" - Başkan Grant'ın Jeannine Locke skandalı ikinci gününde ve işler gittikçe ilginçleşiyor

... Qui a divulgué l'affaire, la Maison Blanche n'a pas réagi à ces accusations, ce qui, selon moi, confirme surtout que Jeannine Locke a eu une aventure avec le président.

Haberi sızdıran kim? Beyaz Saray, suçlamalar üzerine sessizliğini korumaya devam ediyor. Bu da, Başkan ile Jeannine Locke'un... bir ilişkisi olduğunu onaylandığını düşünmemize neden oluyor.

Salut. Ce qui est arrivé à Jeannine...

Selam.

Je poursuis la Maison Blanche.

Beyaz Saray'a Jeannine'i temize çıkarmak için son gelişim olacak.

Je n'irai pas de main morte...

Jeannine'i engelleyemem.

Je vous rappelle que Jeannine Locke est un cadeau des dieux, tombé du ciel, et toujours pas le moindre mot de la Maison Blanche confirmant l'aventure.

Jeannine Locke tanrının bir hediyesi. Cennetten mucize yağıyor ama ben hala Beyaz sarayın olanları doğruladığına dair birşeyler duymadım.

Je vous présente Jeanine Locke.

Sizlere Jeannine Locke'u takdim ediyorum.

Jeannine a un diplôme avec mention de l'université de Berkeley.

Jeannine, Berkeley'den üstün başarı ile mezun oldu.

Et plus important, Jeanine Locke n'a absolument pas couché Avec le président des États-Unis.

Herşeyden önemlisi, Jeannine Locke'un Birleşik Devletler Başkanı ile yaşadığı bir seks ilişkisi kesinlikle yoktur.

Aujourd'hui, c'est avec Jeannine.

Bu gün ise Jeannine'in.

Il vous faut avoir les couilles "présidentielles" d'aller à la télé, et de dire au monde que vous avez couché avec Jeannine Locke.

Başkanın ne kadar taş.. klı olduğunu göstermek için televizyona çık ve tüm dünyaya Jeannine Locke ile seks yaptığını açıkla.

Quand les media appelleront et demanderont

Eğer basın Jeannine Locke'un metresim..

Fais concorder les jours où je n'étais pas là avec les journées de travail de Jeannine dans le bureau ovale...

Bunlar aynı zamanda, Jeannine'in oval ofiste çalıştığı zamanlarla aynı tarihlere denk geliyor.

Des responsables administratifs de haut-niveau disent que Jeannine Locke a eu accès à l'agenda de Mr Grant une tentative bien calculée dans le but de séduire le Président.

Üst düzey hükümet görevlileri Jeannine Locke'un... Ms. Grant'ın gezi programına ulaşabildiğini söylüyor. Bunun, eşi şehir dışında iken Başkan ile birlikte olmak için yapılan bir girişim olduğu anlaşılıyor.

Jeannine a besoin d'un alibi pour chaque nuit dont la presse parle.

Jeannine'in orada olabileceği... her gece için başına bir mazeret göstermeliyiz

Jeannine...

Jeannine...

Je suis ici pour parler de Jeannine Locke.

Jeannine Locke hakkında konuşmaya geldim.

Si tu veux revoir Jake Ballard à nouveau, l'Amérique devra croire que c'était Jeannine Locke qui avait une aventure avec le président.

Jake Ballard'ı tekrar görmek istiyorsan, Amerikanın, Başkan ile ilişkisi olan kadının... Jeannine Locke olduğuna inanması gerekiyor.

Je ne peux pas te dire comment je sais ça, mais Jake Ballard s'est fait prendre, et si je ne laisse pas Jeannine Locke brûler, ils ne le laisseront jamais partir, donc...

Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama sanırım Jake Ballard'ı onlar aldılar. Eğer Jeannine Locke'u harcamazsam onu birdaha asla göremeyeceğim.

Jeannine.

Jeannine.

Je suis Janine Pratt et toi tu es Conrad Jarrett.

Adım Jeannine Pratt Çok hoş. Merhaba.

- Jeannine!

- Janine!

Batards de traitre.

Jeannine, kabine üyelerini buraya çağır.

Laver le nom de Jeannine implique de poursuivre la Maison Blanche, te poursuivre.

Yani seninle hesaplaştıktan sonra.

avec Jeannine.

Beyaz Saray'a yüklenmem gerekecek,

! Quoi? !

Jeannine'i buldum.