Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Kara
Kara Çeviri Türkçe
13,185 parallel translation
Veuve noire du nord. C'est grave?
- Kuzey Amerika kara dul örümceği.
Dmitri Sarkovski, le PDG de Vitus One bank, a aidé à orchestrer et maintenant profite de l'effondrement financier grec.
Yunanistan'ın finansal çöküşüne..... yardım etti ve şimdi büyük kara geçti.
Selon ses instructions, vous traquiez la corruption afin que la Banque du Vatican ne soit plus reliée au blanchiment d'argent, mais pour paraphraser Aristote, la corruption abhorre le vide.
Evet. Onun talimatlarına göre yolsuzluğun kökünü kazıdın. Vatikan Bankası daha fazla kara, para aklama piyasasında olamadı Aristo'nun dediği gibi "Yolsuzluk boşluk istemez."
Réunir des hommes malades, les fourvoyer au point qu'ils pensent tuer des pédophiles quand, en fait, ils tuent des blanchisseurs d'argent dont vous convoitez le business.
Hasta adamları bir araya getirip sübyancıları öldürme fikrini onlara aşılayıp ve işin aslı kara para aklayanları öldürtmek. Kimin işine göz diktiysen artık?
Aucun péché dans le meutre ou le blanchissement d'argent, tant que cela sert notre père ici sur Terre... ou vous.
Peder'imiz yer yüzüne hizmet etiği sürece cinayet, kara para aklamak günah falan değil.
Je sais que ça part d'un bon sentiment. Mais c'est de l'argent sale. Je n'en ai pas besoin.
Endişe edip evime geldiğin için minnettarım ama o kara para istemiyorum.
Alors, le prochain sur la Liste noire.
Ve bu bizi kara listedeki bir sonraki isme götürüyor.
On y transporte de la drogue, de l'argent, de la contrebande.
Uyuşturucu, kaçak mal ve kara para için otobanları kullanmak yerine burnumuzun dibinde bu sistemi kullanalar olası bir ihtimal.
On n'identifiera pas le fabricant. C'est du marché noir.
Üreticiyi bulmaya çalışmak anlamsız çünkü kulaklık kara borsa malı.
Imaginez ce que je trouverai en quelques jours, semaines ou mois, quand vous serez dans un trou noir, attendant votre procès pour trahison.
Sen o kara delikte ihanetten yargılanmayı beklerken toplayacağım. Birkaç gün, hafta veya ay sürebileceğini hayal et.
Tu vas laisser une débile noire se moquer de toi comme ça, devant tous ces gens?
Bunca insanın önünde kara bir özürlünün böyle gülmesine izin verecek misin?
TROIS MOIS PLUS TARD Prison secrète de la CIA, Oregon
Üç Ay Sonra. CIA Oregon Kara Mahalli.
Ils la détenaient dans une base secrète dans l'Oregon.
Onu Oregon'da bir kara mahalde tutuyorlardı.
Pas sûr de son ressenti après trois mois passés dans une prison secrète.
Üç ay kara mahalde kaldıktan sonra bize nasıl bağlı hissedeceğine emin değilim.
Vous avez réussi à vous échapper, sans aide, d'une base secrète de la CIA dans l'Oregon il y a deux semaines.
İki hafta önce CIA'in Oregon'daki kara mahallinden tek başına kaçmayı başardın.
J'ai été séquestrée dans le noir pendant trois mois.
Üç aydır kara bir delikteydim.
Un trou noir.
Bir kara delik.
C'est un fichier image d'un trou noir.
Bir kara deliğin fotoğrafı.
Les Iles Sombres, un archipel d'îles désertes dans la mer noire.
Karadeniz'in tenha Kara Adalar zinciri.
Il vole au dessus des Îles noirs en ce moment, l'endroit où on a envoyé l'équipe.
Şu an Kara Adalar üzerinde uçuyor, ekibi gönderdiğimiz yerle aynı yer.
Bon, écoutez, allez en magasin, achetez un bon eye-liner noir, et je vous montrerai tout.
Tamam, dinle, sen eczaneye git kendine güzel kara bir göz kalemi al. Ben de sana her şeyi göstereyim.
- T'es sûre, noiraude?
- Emin misin kara çocuk?
Salut, mammifère terrestre.
Merhaba kara memelileri.
Je suis une créature terrestre.
Ben kara yaratığıyım. Oraya ait değilim.
Tu savais bien qu'en devenant pilotes, on a juré de ne jamais se mêler de ce qui se passe sur terre ou en mer.
Gökyüzünde, kara veya denizdeki olaylara burnumuzu sokmayacağımıza yemin ettik, biliyorsun.
S'il est tombé dans la neige, il est instantanément gelé.
Eğer kara düşmüşse adeta anında donmuştur.
On est là pour botter des culs et obtenir des noms.
İnsanları kara listeye alıp kıçına tekmeyi basanlarız.
Vous savez, Je suis une merde au cœur sombre.
Yani işte, ben kara kalpli bok herifin tekiyim.
Reviens-nous, Kara.
Bize geri dön, Kara.
Kara...
Kara.
Kara, il y a quelque chose que je dois te dire...
Kara, sana söylemem gereken bir şey var...
Et ensuite, Kara Zor-El, le prochain cercueil sera tien.
Sonrasında, Kara Zor-El bir sonraki tabut, seninki olacak.
Kara Denvers a le droit d'être énervée.
Kara Danvers'ın üzgün olması sorun değil.
- Kara?
- Kara?
Kara, qu'est-ce que je suis supposée faire?
Kara, ne yapmam gerek?
Kara, je sais qu'il est dangereux.
Kara, adamın tehlikeli olduğunu biliyorum.
J'ai demandé à mon père de vérifier les plaques d'immatriculation grâce un logiciel du gouvernement.
Babamın hükümetin kara istihbarat ağına karşı kullandığı plakayı araştırdım.
Mais c'est plus qu'un homme, Kara.
O kişi bir adamdan daha fazlası, Kara.
Kara, ça ne va jamais se rabaisser à un duel de force, ou d'intelligence, ou de volonté avec toi.
Kara, hiçbir savaş sadece güçle ya da zekayla ya da çok istemekle kazanılmaz.
Kara, je ne te reconnais pas comme ça.
Kara, ben bu seni tanımıyorum.
Il a pris Kara.
Kara'yı almış.
Je t'ai observé, Kara Zor-El.
Seni izliyordum, Kara Zor-El.
Kara n'est pas ici.
Kara burada değil.
Mon nom est Kara.
Adım Kara.
Alors, merci, Miss Kara.
O zaman, teşekkürler, Bayan Kara.
Kara!
Kara!
Salut, Kara.
Merhaba, Kara.
- Je l'ai tuée. - Pourquoi as-tu menti à Kara?
- Kara'ya neden yalan söyledin?
Kara, Hank n'a fait que son devoir.
Kara, Hank görevini yapıyordu.
- Kara!
- Kara!
C'est Kara.
- Adım Kara.