Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Keith
Keith Çeviri Türkçe
3,353 parallel translation
- Désolé. - On m'a dit que c'était inutile.
Affedersiniz ama bana Keith'e ihtiyacımız olmadığı söylendi.
Si, je suis Keith!
Hayır, bu değil...
Ne fais pas ton Keith Sweat.
- Gus. Keith Sweat gibi olma.
Allez-y, Keith.
Hayır Keith, seni ben işe aldım.
- La ville est avec toi.
- Keith, tüm şehir arkanda.
Le grand Keith Moore qui nous honore de sa présence.
Büyük Keith Moore, varlığıyla bizi onurlandırıyor.
- Non. Notre ami Keith a battu le record lycéen de Californie pour le nombre d'essais en un seul match.
Kankamız Keith'in tek bir maçta California yüksek okulu gol rekorunu kırdığını biliyor muydunuz?
Keith m'attend chez Shane pour l'alcool.
Keith jöle yapmak için Shane'lere çağırıyor.
- Si tu dégages pas, je t'enverrai mon pote, c'est Keith Moore.
- Defolup gitmezsen haddini bildirmesi için arkadaşıma söyleyeceğim. Ve o Keith Moore.
- Keith, Aaron.
- Keith, Aaron.
J'appelle Keith et Aaron.
Aaron ve Keith'i arayacağım.
Salut, c'est Keith.
Ben, Keith.
Vous avez parlé à Keith?
Keith'e ulaşabildiniz mi?
Il était à terre quand on est sortis.
Keith'le ben odadan çıkarken adam hâlâ yerdeydi.
Où est Keith?
Keith nerede?
C'est à ce moment que Keith Moore l'a insulté?
Keith Moore ona küfür ettiği sırada mı oldu bu?
- Keith l'a peut-être insulté.
- Belki Keith ona küfür etmişti.
Keith l'a insulté?
Keith ona küfür mü etti?
Que s'est-il passé après cet échange entre Keith et M. McIntosh?
Peki Keith, Bay McIntosh'la atıştıktan sonra ne oldu?
- T'étais où? - Puni.
- Keith, nerelerdeydin?
Keith Moore, nous avons un mandat d'arrêt.
Keith Moore, tutuklama emrimiz var. Sessiz kalma hakkında sahipsin.
Tu as vu ces lettres à l'éditeur pour défendre Keith Moore comme si c'était la victime?
Yazı müdürlüğüne gelen mektupları gördün mü? Sanki kurban Keith Moore'muş gibi.
Ma voisine connaît Keith depuis qu'il a dix ans, elle dit qu'il est gentil.
Biliyorum. Komşum Keith'i 10 yaşından beri tanıdığını ve gerçekten iyi bir çocuk olduğunu söylüyor.
Keith Moore va rompre le silence entre ces jeunes.
Keith Moore, bu çocuklar arasındaki sessizliği bozacak.
- La ville est avec toi.
- Merak etme Keith. Tüm şehir arkanda.
Le juge laisse sortir Keith à condition qu'il ne nous parle pas.
Neden bunu yaptın? Daha beterini hak ediyor. Keith ötene kadar hakim hapisten çıkmasına izin vermeyecek.
Le procureur retire l'inculpation pour homicide contre Keith.
Savcı, Keith Moore'a açtığımız davayı düşürüyor.
L'avocat de Keith nous y contraint.
Ve Keith'in avukatı suçu bize atıyor.
Je suis sortie après que Keith ait frappé votre mari.
Ben odadan çıkarken Keith'in eşinizi yumrukladığını gördüm.
- Et tu as fait arrêter Keith.
- Yani Keith'i sen tutuklattın?
Je ne sais pas pourquoi, Keith l'a frappé.
Tam ne olduğunu hatırlamıyorum ama Keith adamı yumrukladı.
Keith Moore a plaidé coupable pour coups et blessures et a écopé de trois ans de liberté sous surveillance.
Keith Moore saldırdığını kabul etti ve üç yıl şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı.
- Keith. Très bien.
Pekala, Keith.
Accueille sous ton aile notre fils, Keith, enfant du Seigneur, fleur de la Terre.
Yavrumuz Keith, şükürler olsun, cennetimize hoş geldin,... Tanrının çocuğu toprağımızın çiçeği. - Onun için dua edin!
Tu matais les fesses de Keith.
Keith'in kalçalarına bakıyordun.
Si c'est l'entrepreneur, il s'appelle Keith, je l'ai licencié.
Müteahhidi kastediyorsan, adı Keith ona yol verdim.
C'est pour ça que tu l'as viré.
Bu yüzden mi Keith'i kovdun?
Mon mariage a cessé il y a six jours, Keith a 15 ans de moins que moi. Et mon expérience en amour? Deux morts, un en chaise roulante.
Evliliğim biteli altı gün oldu Keith benden on beş yaş küçük sevgililerimle olan geçmişimde ise ikisi ölü, biri tekerlekli sandalyede.
Je ne suis pas une Maserati.
Ben Maserati değilim, Keith.
Et Keith, mon beau-père.
Bu da Keith, üvey babam.
Je l'ai su dès l'instant où je vous ai rencontrés. Les petites lunettes rondes et les muscles...
Şey siz ve Keith ile ilk tanıştığım anda anlamıştım biraz.
- Qui ça, Keith?
Keith'den mi bahsediyorsunuz?
Keith, quelle charmante surprise.
Keith, ne hoş sürpriz.
Je rentre avec Keith.
Eve Keith ile gidiyorum..
- Ne rentre avec avec Keith.
Renee, dur. Lütfen eve Keith ile gitme.
Keith, bonsoir.
Keith, selam.
Ma fille Danielle et mon... son fils Benjamin.
Keith, bu kızım Danielle ve bu da benim onun oğlu, Benjamin.
Trish et Keith.
Trish ve Keith.
C'est Keith? Non...
Keith mi?
- Votre nom?
Adın ne? Keith.
Keith, stop!
Hadi ama.