English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Kemosabe

Kemosabe Çeviri Türkçe

44 parallel translation
Direction l'avion, Kemosabe.
Hadi uçağa girelim kemosabe.
J'ai droit à une part du trésor de guerre.
Ve bu senin mangırları paylaşma Hakkımızı kazandırıyor, kemosabe.
C'est mon ami Kemosabe.
Bu benim arkadaşım Kemosabe.
Kemosabe est mort d'un arrêt cardiaque avant de s'écrouler.
Kemosabe, kalp krizinden daha yere düşmeden ölmüştü.
On nous a interrogés sur ce qui était arrivé à Kemosabe. mais ni l'un ni l'autre n'a dit la vérité.
Bu sefer, Kemosabe'nin ölümü hakkında sorgulandık..... ama ikimiz de gerçeği söylemedik.
Elvis et Kennedy expliquant que Kemosabe visait une momie en nippes de cow-boy?
Elvis ve Jack Kennedy Kemosabe'nin, kovboy edasıyla bir mumyaya ateş ettiğini anlatıyor...
Mauvaise nouvelle, kemosabe.
Haberler kötü, Kemo Sabe. *
Kemosabe.
Anlaşıldı, kemosabe.
Tu es perdu, Kemosabe?
- Kayboldun mu, Kemosabe?
Non, Je serais Tonto, et tu serais Kemosabe.
- Hayır, ben Tonto * olacaktım ve sen Kemosabe * olacaktın.
On est sur la liste ce soir à Tangelo.
Plan söyle Kemosabe. Tangelo'nun listesindeyiz.
- C'est une idée extraordinaire, kemosabe.
Sınırların ötesinde bir fikir Kemosabe.
Notre amour est extraordinaire, kemosabe.
Bizim aşkımız sınırların ötesinde Kemosabe.
Kemosabe?
Kemosabe?
Vient le moment, que Kemosabe... Ou l'Homme bon, doit porter le masque.
Bir gün gelir, kemosabe iyi adamlar maske giymek zorunda kalır.
Très mauvaise idée, Kemosabe.
- Bunu yapmazdım, kemosabe.
Les hommes que tu cherches croient que tu es mort, Kemosabe.
Aradığın adamlar öldüğünü düşünüyor, kemosabe.
Justice, c'est aussi ce que je veux, Kemosabe.
Adalet benim aradığım şey, kemosabe.
Parce que le sang a coulé.
Kan döküldü, kemosabe!
Que les rivières soient rouges. Kemosabe.
Ve yakında nehirler kırmızı akacak.
Dis-moi, Kemosabe. L'homme blanc tue pour quoi?
Söyle bana, kemosabe beyaz adam ne için öldürür?
À cheval, Kemosabe.
Ata git, kemosabe.
Peut-être devrais-tu garder ça pour toi, Kemosabe.
Bunu kendine saklamak isteyebilirsin, kemosabe.
Tu n'as qu'à suivre le cheval, Kemosabe.
Atı takip etmek, kemosabe.
Partir, Kemosabe?
Gidiyor musun, kemosabe?
L'oiseau ne sait pas lire l'heure, Kemosabe.
Kuş zamanı söyleyemez, kemosabe.
"Kemosabe"! À ce sujet,
"Kemosabe." Evet, şu konu.
Qu'en penses-tu, Kemosabe?
- Sen karar ver, kemosabe.
- Kemosabe, j'ai besoin de toi, ils arrivent!
Sadık dostum, sana ihtiyacım var. Geliyorlar.
Hé, chef!
Kemosabe.
Vous voulez que je fasse le kemosabe, lance un sort, la danse de la pluie?
Kemosabe'ye bağlayıp bir büyü fırlatmamı ve yağmur dansı yapmamı mı istiyorsunuz?
- Dites, Woody et Jessie, n'oubliez pas de nourrir vos chevaux, hein.
Tonto, Kemosabe, atınızı beslemeyi unutmayın. Olayda kalın.
Toi ranger pénis, kemosabe.
Penisi kaldır sadık dostum.
Aloha, Kemosabe.
Aloha, kemosabe.
J'ai ouvert les yeux, Kemosabe.
- Kendime geldim, Kemosabe?
Oui, Kemosabe.
- Evet, Kemosabe.
Tout doux, kemosabe.
Sakin ol dostum!
Êtes-vous occupé, kemosabe?
Meşgul musun, Kemosabe?
Eh, Kemosabe.
Altın artarken dolar düşüyor.
Pas pour longtemps, crétin de cow-boy.
- Fazla uzun sürmez, kemosabe!
- 20 sur 20, kemosabe.
10-4, dostum.
Kemosabe.
- Oldum tabii, Kimosabe.
Oublie Kittridge, d'accord? C'est le plan, Kemosabe.
Joe Toes felakettir.
Tiens, Kemosabe.
Sıkı dur, kemosabe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]