Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Kendall
Kendall Çeviri Türkçe
685 parallel translation
Avez vous vu le colonel?
Kendall'ı gördünüz mü? - Hayır.
colonel! N'oubliez pas que vous devez venir avec moi acheter les tapis.
Merhaba Kendall, bana kahve ısmarlayacağını unutmadın değil mi?
- Kendall, trouvez-la.
- Git bul onu.
Colonel Marlowe, Commandant Kendall.
Albay Marlowe, Binbaşı Kendall.
Le commandant Kendall vient de nous être affecté, directement des Quartiers Généraux de Grant.
Binbaşı Kendall, General Grant'in karargahından bize özel emirle yollandı.
Où sont vos armes, Kendall?
Tabancan nerede, Kendall?
Kendall vient avec nous.
Kendall da sizinle geliyor.
Merci Brady. Kendall!
Teşekkürler, Brady.
Je vous ai obtenu la liste des malades, Kendall.
- Hasta listeni aldım, Kendall. - Güzel.
Ce n'est rien de nouveau, Kendall.
Bu yeni bir şey değil ki, Kendall.
Le docteur est allé à cette cabane là-bas... avec quelques jeunes personnes de couleur.
Dr. Kendall genç bir zenciyle beraber şuradaki kulübeye gitti.
Que diable faites-vous?
Kendall, Tanrı aşkına ne yapıyorsun?
Très bien, Kendall.
Pekala, Kendall.
Ne me poussez pas trop loin, Kendall.
Beni fazla zorlama, Kendall.
Commandant Gray.
Binbaşı Gray. Binbaşı Kendall.
Commandant Kendall, n'est-ce pas?
Kendall'dı, öyle değil mi?
Comme c'est fascinant. Mais commandant, votre cigare.
Binbaşı Kendall, puronuz.
Le commandant Kendall est médecin, et le Colonel Secord presqu'un membre du congrès, et vous un acteur.
Binbaşı Kendall, bir doktor. Albay Secord da bir Kongre Üyesi olmak üzere. Ve siz de bir aktörsünüz.
J'étais encore plus lent à comprendre que vous.
Anlamam uzun zaman aldı. Sen neredeydin, Kendall?
Où étiez-vous, Kendall? Un gentleman y pense deux fois... avant de regarder dans la chambre d'une dame, Mais parfois, ça rapporte des dividendes.
İnsan bir bayanın odasını gözetlerken iki kez düşünmeli ama bazen faydalı oluyor.
Voici votre chance de l'abattre. Kendall, un mot de plus de votre part...
- Ağzından bir kelime daha...
Dr Marvin. Commandant Kendall.
Binbaşı Kendall.
Ça vous prendra combien de temps, Kendall?
Bu daha ne kadar sürer, Kendall?
Allez-y Kendall, c'est votre grand jour!
Devam et, Kendall! Gününü güzelleştir!
J'ai des yeux, Kendall.
Gözlerim var, Kendall.
Eve Kendall. Vingt-six ans, célibataire.
Adım Eve Kendall. 26 yaşındayım ve bekarım.
Eve Kandall.
Eve Kendall.
Si vous le revoyez, mademoiselle... prévenez-nous.
Onu bir daha görecek olursanız Bayan... Kendall. ... bize haber verir misiniz?
Mlle Eve Kendall m'attend.
Bayan Eve Kendall beni bekliyordu.
Mlle Kendall?
Bayan Kendall mı?
Il est donc inutile que je vous parle de Mlle Kendall... puisqu'elle vous a déplu.
- Hoşçakalın. Fikrinizi değiştireceğinizi bilsem, Bayan Kendall'dan söz ederdim. Hani şu nefret ettiğiniz kadından.
Si vous n'aviez pas séduit notre agent de la sorte...
Bayan Kendall'a karşı çekiciliğinizi kullanıp aklını çelmeseydiniz...
D'où déduisez-vous que mes sentiments pour Mlle Kendall ont faibli au point de l'échanger contre ma sécurité?
Ona karşı hislerimin, birazcık iç huzuru uğruna... onu satacak derecede körelmiş olduğu kanısına nereden vardınız?
Si vous êtes vu en bonne santé, c'est l'arrêt de mort d'Eve.
Yaşayan insanlar arasında görülmeniz, Bayan Kendall için ölümcül olur.
Vous êtes attaché à Mlle Kendall, mais...
Bayan Kendall'a çok değer veriyorsunuz...
Vous avez travaillé chez Kendall.
Kendall'ın verdiği referans.
Kendall était mon premier emploi.
Kendall benim ilk gerçek işimdi.
J'ai trouvé cette place chez Kendall. Ce n'était pas assez astreignant.
Kendall'daki işe kabul edildim fakat çok talepkâr bir pozisyon değildi.
Aucune chance d'avoir chez eux un autre poste.
Ayrıca Kendall'da, hiçbir değişiklik için acele edilmiyor gibi görünüyordu.
Je suis allée à Pittsburgh et suis entrée chez Kendall... en attendant mieux.
Pittsburgh'a gittim ve Kendall'da işe başladım. Daha iyi bir iş bulana kadar.
Voyons ce que Kendall en pense.
Haydi Kendall'ın fikrini alalım.
Bonjour, Bwana Kendall.
İyi günler, Bwana Kendall.
Je ne me marierai jamais avec Richard parce qu'il est avec Kendall, et je leur souhaite vraiment le meilleur.
Richard'la hiçbir zaman evlenemeyeceğiz. çünkü o Kendall ile birlikte, ve umarım mutlu olurlar.
Kendall m'a trainé à une autre de ses collectes de fonds.
Kendall beni yine bağış etkinliklerinden birine sürüklüyor.
Kendall, qu'est-ce que tu fais ici?
Kendall, burada ne yapıyorsun?
Donnez ça à Kendall.
Bunları Kendall'a götür.
Je suis le Dr Paul Kendall.
Ben, Dr. Paul Kendall.
Où est Kendall?
Kendall nerede?
Commandant Kendall.
Bayan.
Kendall, nom de...
- Kendall, bu da ne...? - Böldüğümüz için bağışlayın.
Dépêchez-vous, Kendall.
Hadi, işini yap, Kendall.