Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Labour
Labour Çeviri Türkçe
47 parallel translation
Lmpossible en temps de guerre.
'labour imposible'. Düşün.
Il l'a quitté après 20 ans quand Lord Aldergate a adhéré au Labour Party.
Farklı politik görüşlere sahiptiler. Lord Aldergate İşçi Partisi'ne katıldığında, mevcut durum en sonunda içinden çıkılamaz bir hal aldı.
Une vraie jument de labour!
Bira Fabrikası atı gibi ama iki kat daha güçlü!
Parlementaires, sénateurs, cabinet, grandes entreprises, Labour, lobbies les copains d'hier, les lâches qui essayent de nous rouler.
Kongre üyeleri, senatörler, kabine, şirketler, sendikalar, lobiler eski dostlar, bizi kazıklamaya çalışan korkaklar.
Pour le labour de printemps, papa l'avait attachée à la charrue parce que le vieux Toby était fiévreux et sourd...
Bahar ekimi sırasındaydı ve babam onu sabana koşmuştu. Çünkü zavallı yaşlı Tobby'nin ateşi vardı ve kulakları işitmiyordu.
Oui, j'ai toujours rêvé d'être... une bête de labour.
- Evet, hep içten içe ben de bir yük hayvanı olmak istemişimdir.
Labour.
İşçi Partisi.
Je me tourne vers John Ware, député travailliste.
John Ware, Labour MP.
Dégage vieux con, je suis à labour!
Çekil, salak. Acelem var.
Ð huit il faut des bêtes de labour.
Kürek çekmek çok zahmetlidir.
Ecoutez, ZZ... pour le concours de labour, ne changez rien.
Sana anlayacağın türden anlatayım, Z.Z. Eğer çiftliğinde inek sürmek istiyorsan, değişmene gerek yok.
Le New Labour fut porté au pouvoir par une vague d'optimisme...
New Labour Partisi, oldukça iyimser bir havada...
28jours de labour?
28 Gün Sonra.
Le cheval de labour a besoin d'être ferré.
Saban atının nalı düşmüş.
Cheval de labour, tu as raté un coin!
Hey, köylü çocuk, bir yeri atladın!
Mais dans la province centrale, on manquait de bêtes de labour. Des éleveurs originaires du Nord-Est eurent l'idée de convoyer des buffles vers la plaine centrale.
Çiftliklerde hayvan gücüne ihtiyaç duyulduğu için Buffalolar kervanlarla merkez bölgelere naklediliyordu.
Elle a des chevaux de labour et des arquebuses sans gâchette, et des barils étroits.
Peki yağma olmadan nasıl savaşırsın? Ellerinde sadece köylülerin atları, adi tüfekler ve küçük toplar var.
On a le National Labour Relations Board, on a...
Artık Ulusal İşci İlişkileri Komisyonu var Amerikan İşçi Sendikaları Federasyonu var.
- Oui. "Vivre sans alcool, réunion à 8 h, Labour Hall."
"Ayık Yaşamak" Saat 8 : 00'de, "Labor Hall" da.
- Vous êtes pas fan du Labour.
- O halde işçilerin tarafında değilsiniz?
William Shaw, conseiller du Labour.
İşçi Partisi milletvekili William Shaw.
Ils font comme si ce n'était rien, mais c'est une invasion.
Tüm New Labour'a ses veriyorlar, ama bu istila.
Vous pouvez sentir le labour j'ai fait l'automne dernier.
Geçen sefer sürdüğüm tarlayı fark etmişsindir.
Tony Blair et son épouse ont sorti le parti travailliste du trou pour le ramener à Downing Street.
Tony Blair ve eşi Cherie Led Labour kalabalıktan çıkıp eve döndüler.
Le Labour est le seul parti qui croit au social et à l'égalité, depuis toujours.
İşçi partisi eşitliğe ve sosyalist prensiplere inanan tek parti. Hep onları tuttum ve hep onları tutacağım.
Les sondages placent l'Alliance devant le Labour.
Kamuoyu yoklamaları İşçi Parti'nin lider olduğunu göstererek moral verdi.
Je croyais que vous vouliez un cheval de labour.
Size sabanlık at lazım değil miydi?
Tu pourrais te payer un bon cheval de labour avec cet argent, Ted.
Bir iş hayvanı için maksimum fiyat. Kadanaya para ayır!
Tu devais acheter un cheval de labour!
- Saban atı alman gerekiyordu!
Même un cheval de labour robuste n'y arriverait pas seul.
Sağlam bir saban atı bile bunu tek başına başaramaz.
Ils veulent des chevaux de labour.
İş atları istiyorlar.
Le ministre de l'Eau et de l'Environnement dit qu'il y aucune preuve que des personnes vivent dans les tunnels de Sydney. Il déclare que si le Labour remporte les prochaines éléctions, le projet sera maintenu.
Su ve Çevre bakanı Sydney tünellerinde yaşayanların olmadığını ve işçi sınıfı seçimi kazanırsa, su çözümünün işleme konacağını söylüyor.
On avait un cob gallois pour le labour. ( race de poney )
Saban için kullandığımız bir Galler midillimiz vardı.
L'élection approche à grands pas et Brian Lenihan est le grand favori de l'opinion alors que le parti travailliste de Mary Robinson dit être toujours dans la course.
Başkanlık seçimi artık yaklaşıyor ve Labour'dan Mary Robison hâlâ yarışta olduğunu belirtirken, Brian Lenihan ise bugünkü kamuoyu yoklamasında önde gittiği görülüyor.
♪ l'll labour night and day ♪
# Hacı olmak için...
La cuisine est encore à labour.
- Mutfak yine yavaş çalışıyor.
Non.C'est Alan qui labour sa copine.
Hayır, Alan onun kız arkadaşına kayıyor.
Surtout toi, Travailliste! Wouhou!
Özellikle seni sikeyim Labour.
Il y a eu un concours de labour au printemps dernier.
Geçen baharda bir pulluk yarışması düzenledik.
Jusqu'à ce que je ballonne de la taille d'un cheval de labour.
Davul gibi olana kadar öyleyim.
Mais une bonne Allemande ne mêle pas le sang d'un cheval de course... avec celui d'un cheval de labour.
Ama iyi Alman kızları bir yarış atının kanıyla, yük atının karışmaması gerektiğini bilir.
Ce sont les Britanniques qu'on trahit, ceux qui pensent que le Labour prône l'équité.
Asıl bu İngiliz halkına ve İşçi Partisi'ne inanan, haklı olanın yanında duran herkese ihanettir.
Et ensuite... des fermiers ont trouvé des cadavres durant le labour, défigurés et émaciés.
Sonra topraklarını süren çiftçiler, tarlalarında parçalanmış birderi bir kemik kalmış cesetler bulmuş.
Vous êtes vraiment le labour dans votre liste. MAN :
Gerçekten listene yoğunlaşmışsın.
Dites, je suis un peu à labour là.
- Biraz zamanım dar.
Au Labour, ça négocie.
İşçiler her zaman pazarlık yaparlar.
- Alors, quand le super Nouveau Labour
- Evet.