Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Lexus
Lexus Çeviri Türkçe
216 parallel translation
Prenons-nous la Lexus pour aller à l'enterrement de Patty et Selma?
Patty ve Selam teyzenin cenazesine yeni Lexus'la mı gideceğiz?
La Lexus, ici.
Leksus orada duruyor
Une Lexus.
Bir Lexus araba.
Restez ici et vous aurez bientôt une voiture neuve!
Bize takıl, kısa bir süre sonra yepyeni bir Lexus sürüyor olacaksın.
Cette Lexus toute neuve?
Bu yeni Lexus.
Tant que c'est pas emprunter la Lexus parce qu'il faut pas pousser, quand même.
Sadece yeni arabalarını ödünç istemeyin çünkü bununla sınırı aşmış olursunuz.
Cinq Rolex, une Lexus décapotable.
5 Rolex'le, üstü açık Lexus alabilirim.
- Lexus n'en fabrique pas.
- Lexus'un üstü açıkları yok.
C'est une Infiniti, pas une Lexus.
- Infiniti'nin var, Lexus'un yok. - Yanılıyorsun.
Je me paie une flotte de Lexus décapotables.
Üstü açık Lexus filosu alacağım.
Lexus n'en fabrique pas.
Lexus'un üstü açığı yok.
Je parie une Lexus que si.
Bir Lexus'a iddiasına girerim ki var.
Lexus fabrique ce modèle?
Lexus'un bu modeli var mı?
Un type en Lexus.
Lexus sürüyormuş.
Et ce gamin vient de s'offrir une Lexus de 60 000 $!
Düşünün, bu çocuk 60 bin dolara Lexus marka araba aldı.
Ce sera le pied quand vous paierez leur Lexus à la con.
Onlara aldığınız Lexus'un taksitlerini öderken kendinizi çok iyi hissedeceksiniz.
Le type à la Lexus!
Lexus adam!
Il a une Lexus enregistrée à cette adresse.
Atıldığı araba Lexus olabilir. Motorlu Araçlar Bölümü bu adrese bir tane kayıtlı olduğunu söyledi.
- Toujours introuvable, comme la Lexus.
Kayıp, Croft'un arabası da yok.
Vous deux, trouvez la Lexus et le garçon.
Şimdi siz Lexus'u ve çocuğu bulun.
La police a retrouvé la Lexus de Croft à Millbrook, près de Poughkeepsie.
Eyalet polisiyle konuştum. Croft'un Lexus'u Millbrook'ta çıktı. Poughkeepsie'nin hemen dışında.
je crois que moi et Lois numéro deux ici nous devons retourner au travail et rentre une petite visite à M.Jackson Lexus.
Sanırım ben ve Lois II işyerime doğru gidip Bay Jackson'ın Toyota Lexus'unu ziyaret edeceğiz..
Vous conduisez une Lexus noire?
Siyah bir Lexus mu kullanıyorsunuz?
On parle beaucoup de Lexus.
Anlarsın ya, hep duyarsın, "Lexus."
Lexus.
Lexus.
Roulez en Lexus.
- Emin olun ki... - Elmaslar...
Cet enculé conduit une Lexus.
HeriF bir Lexus kullanıyor. Beni parasız taşımayacaktır. HeriF bir Lexus kullanıyor.
Une Lexus 430 LS.
Lexus 430LS.
- Même combat : Japonais.
Toyota, Lexus, aynı şey.
ce doit être une Lexus.
Lexus'un izleri olmalı.
Faut payer les lexiques et les photocopies.
Lexus ücretleri, fotokopiler.
Donc on voulait accrocher Ie tableau avec la Lexus et les pitbulls, mais il est toujours au pressing.
Evet, bir kadife perde asmak istedik Lexus, birkaç pitbull falan ama hala kuru temizlemede.
Vous, dans la Lexus! Ralentissez!
Gümüş Lexuslu sürücü, yavaşla.
Sa carte est restée... avec les restes de ma Lexus!
Buddy Rydell diye biri Lexus'umdan geri kalanların üstüne kartvizitini bırakmış!
Voilà, Lexus va venir s'occuper de vous.
İşte burası beyler, Lexus sizin için burda olucak.
Je serais bien resté, mais ils veulent rentrer.
Aslında gitmek istemiyorum Lexus, ama aptal arkadaşlarım gitmek istiyor.
Reviens vite me voir, Choupinet.
Tekrar gel ve beni yine gör, tamam? Oh bekle, Lexus.
Ben ouais, mais, Lexus...
Tamam ama... Hey, hey Lexus?
Elle est là, Lexus?
Lexus burda mı?
Lexus est là, s'il vous plaît?
Selam, Lexus orda mı acaba? Ben erkek arkadaşıyım.
C'est son petit ami. Merci d'appeler Raisins. Je suis Lexus.
Raisins'i aradığınız için teşekkürler, ben Lexus.
Okay. Dis, Lexus, voilà, faut absolument que je te dise.
Hey, Lexus, eee, sana söylemek istediğim bişey var.
Bon, je me lance.
İşte söylüyorum ; Lexus, ben...
Lexus... peut-être qu'il faut pas...
Oh Tanrım, belki de söylememeliyim hayır bekle, söylemek istiyorum.
C'est moi, le petit ami de Lexus.
Üç kişi misiniz? Selam Mercedes.
Je vais chercher Lexus.
Benim gidip Lexus'u bulmam gerek!
- Lexus.
Lexus.
la Lexus s'est arrêté là.
Lexus orada durdu.
- Lexus.
Lexus!
- Salut, Lexus.
Selam Lexus.
J'ai amené mes parents.
Benim, Lexus'un erkek arkadaşı.