Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Lilly
Lilly Çeviri Türkçe
1,208 parallel translation
Mais j'ai eu la garde des filles!
Ama kızlar bende. Lilly, oraya geç.
Lilly, égale à elle-même, sème maintenant la pagaille à l'Université de Berkeley, qu'elle orthographie "Berk-laid".
Lily aynı, kargaşayı yaratmaya devam ediyor. Berkeley'den mezun oldu ama oraya deliler okulu diyor.
Lilly Moscovitz, meilleure amie de la future reine.
Lily Moskovitz. Geleceğin kraliçesinin en yakın arkadaşı.
Lilly Moscovitz, meilleure amie de la princesse Mia!
Lilly Moscovitt, prenses Mia'nın en iyi arkadaşı.
C'était très chouette, Mlle Lilly.
Çok başarılıydınız bayan Lilly.
Les princesses arrivent.
Lilly? Prensesler gelmek üzere.
Lilly? Je peux te parler une seconde?
Biraz konuşabilir miyiz?
Andrew... allez donc présenter Lilly à vos parents.
Andrew? Lilly'i ailenle tanıştır.
Lilly Moscovitz!
- Kendim yaparım. Lilly Moscovitz.
La pasionaria américaine, Lilly Moscovitz, témoin de la mariée, s'avance, telle une apparition rose.
Ve şimdi Amerikalı onur nedimesi Lilly Moscovitz geliyor. Pembe elbisesi içinde süzülüyor gibi.
Lilly-la-Bombe,
- Lily "Dazzler" Thompson. - Merhaba.
Martha, voici Lilly Rush.
Martha, gel Lilly Rush'la tanış.
Et voici Lilly Rush.
Bu da Lilly Rush.
Où est Lilly?
Lil nerede?
- Écoute, Lilly.
- Bak Lilly...
Disons que Lilly et moi n'avons jamais terminé dans l'album de promo.
Sadece Lilly'yle yıllığa girmeyi başaramadık diyeyim.
Une autre vieille ruse usée de Lilly.
Yine bir tipik Lilly tuzağı!
Alors laissez-moi vous dire quelque chose sur Lilly Rush.
O zaman sana Lilly Rush hakkında bir şey söyleyeyim.
Ce que vous n'avez jamais dit à personne. Les choses horribles qu'a subi la petite Lilly... il y a très très longtemps.
Küçük Lilly'nin başına, uzun zaman önce gelen bir şey.
Il vous arrive d'en rêver, Lilly?
Rüyanda bile görüyorsun, değil mi Lilly?
Lilly Rush, criminelle.
Lilly Rush, cinayet masası.
Voici Lilly Rush.
Bu Lilly Rush.
Lilly est toujours avec le substitut?
Lilly hala ADA ile mi?
- Lilly.
- Lilly.
Je sais pourquoi vous êtes ici, Lilly.
Neden burada olduğunu biliyorum, Lilly.
Voilà un an que Lilly Kane a été assassinée.
En iyi arkadaşım Lilly Kane bir sene önce öldürüldü.
La mort de Lilly a secoué Logan.
Lilly'nin ölümü, Logan'ı çok sarstı.
Où est Lily?
Lilly nerede?
Le meurtre de Lily Kane.
Lilly Kane cinayeti.
Comment comptes-tu fêter le 1er anniversaire du meurtre de Lily Kane?
Lilly Kane cinayetinin birinci yıldönümünü anmak için bir şey yapacak mısın?
Celles de Lily.
Lilly'nin.
Tu penses déjà trop à la mort de Lily.
Lilly'n in ölümüyle ilgili düşünmeni istemiyorum artık.
Deux semaines avant la mort de Lily, quand papa était shérif, on s'est fait des fausses cartes d'identité pour pouvoir aller en boîte.
Lilly öldürülmeden birkaç hafta önce, babam hâlâ şerifken Lilly'yle birlikte bara gidebilmek için sahte kimlik yapmıştık.
Elles sont arrivées quelques jours après sa mort.
Lilly'nin cesedi bulunduktan birkaç gün sonra kartlar geldi.
Je les ai rangées et oubliées jusqu'à la mention de la contravention de Lily.
Bir çekmeceye koymuş, Lilly'nin 3 Ekim'deki trafik cezasını duyana kadar orada olduklarını unutmuştum.
J'ignore si c'est la photo de Lily, chantant et souriant le jour de sa mort, qui me hante ou le fait que, soudain, les alibis des Kane ne tiennent plus debout.
Aklıma takılıp beni rahat bırakmayan şey Lilly'nin hayatının son gününde gülümseyerek şarkı söyleyen fotoğrafı mıydı, yoksa Kane ailesinden kimsenin cinayet saatinde başka yerde olduğunu kanıtlayamayacak olması mı?
- Tu enquêtes encore sur le meurtre.
Hâlâ Lilly'nin cinayetini araştırdığını biliyorum.
Si j'étais là, c'est parce que maman tenait à ce que je vois un psy après la mort de Lilly.
Orada olmamın tek sebebi, Lilly öldükten sonra annemin beni zorla psikologa gitmemde ısrar etmesiydi.
Voilà un an que Lilly Kane a été assassinée.
En yakın arkadaşım, Lilly Kane, öldürüleli bir yıl oldu
Tu devrais lui dire que t'as pris du bon temps avec Lilly Kane, sa chère petite amie.
Evet? Ona biricik sevgilisi Lilly Kane ile çok zaman... geçirdiğini söylemelisin.
- Pourquoi il y a écrit Lilly sur ton bras?
- Neden Lilly'in ismini koluna yazdırdın?
Ma petite soeur s'appelle Lilly, mec.
Lilly benim kız kardeşimin ismi adamım
L'affaire Lilly Kane prend un tournant inattendu :
Lilly Kane cinayet davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Voici un gros plan d'une photo prise le soir du meurtre.
Bu resim, Lilly'nin öldürüldüğü gece çekilen fotoğraflardan birisinin büyütülmüş hali.
L'une des photos a été prise après le meurtre de Lilly.
Bu resimlerden birisi ölümünden sonra Lilly'nin odasında çekildi.
Elles prouveraient que vous n'avez pas pris les chaussures de Lilly.
Bu resimlerle Lilly'nin ayakkabısını cinayet saatinde almadığınızı kanıtlayabilirsiniz.
Pourquoi avoir dit que vous l'avez tuée?
Lilly Kane'i görmediniz hiç. Onu öldürdüğünüzü neden kabul ettiniz?
Que s'est-il passé Duncan?
Duncan, ne oldu? Lilly nerede?
Ton père croit toujours que le père de Lilly a fait ça?
Baban hâlâ katilin Lilly'nin babası olduğunu mu düşünüyor?
On a tous perdu Lilly, elle nous manque.
Hepimiz Lilly'yi kaybettik ve hepimiz onu özlüyoruz.
- Elle était très proche de Lilly Kane.
Biliyorum. Lilly Kane ile yakın arkadaş olduğunu biliyorum.