Lyle Çeviri Türkçe

Le lion de Lyle.

Lyle yapımı.

La tienne, j'sais pas! Mais moi, j'ai été bien servi.

Seninkini bilmem, Lyle, ama sanırım benim ki düşündüğümden de iyi.

Moi je vais te dire, ils me bottent ces Espingouins.

Sana söylüyorum, Lyle, ben İspanyol beyefendileri destekliyorum.

Lyle, regarde.

Lanet olası, Lyle, şuraya bak!

Toi et ton frère, allez-y et emportez la mitrailleuse.

Pekala. Sen ve Lyle mitralyözle beraber sıradaki yükü alın.

Rien, hein?

Hiçbir şey. Hiçbir şey ha? Lyle.

J'ai trouvé l'Italia. Je me rappelle cette photo de Lyle dans Playboy.

Natalia'yı buldum, Playgirl dergisinde, Lyle Wagoner fotoğrafında.

La voiture de Waggoner. - Quoi?

Lyle Wagoner'ın arabasını almaya geldim.

- De Waggoner.

Ne? Lyle Wagoner'ın arabasını almaya geldim.

- La voiture de Lyle Waggoner.

Lyle Wagoner'ın arabasını almaya geldim!

Ça ira.

- Sen, Lyle Wagoner değilsin.

Où va la voiture de Lyle?

Hey, Lyle Wagoner'ın arabası nereye gidiyor?

C'était pas Lyle Waggoner?

Bir dakika. Lyle Wagoner'ın sakalı yoktu.

Non, moi non plus.

Ben, Lyle Wagoner değilim.

Stuart, comment s'appelle la fille qui travaille pour Colson?

Steuben, şu Colson'ın ofisinde çalışan kızın adı neydi? Sharon Lyle.

Combien?

- Ne kadar, Lyle?

C'est la vie! Tu seras bientôt des nôtres, tu sais!

Hey Lyle, biliyorsun çok yakında sen de bizden biri olacaksın, biliyor musun?

C'est pas le mien.

Benim sendikam değil, Lyle.

Lyle est là... il a sa gueule des mauvais jours.

Lyle burada ve... tüm kızgınlığı yüzünden okunuyor.

Merde, c'était Lyle Wallace!

Yemin ederim o Lyle Wallace'tı.

C'était toi, le vol plané?

Lyle, ben Duck. Az önceki sen miydin Lyle?

Je t'entends mal, il y a une friture pas possible!

Hey, üzgünüm Lyle, çok cızırtı var duyamıyorum.

Ici, Lyle Wallace, police du Comté de Natosha.

Ben Natosha İlçe Şerifi, Lyle Wallace.

Lyle Wallace, police du Comté de Natosha.

Lyle Wallace. Natosha İlçesi Şerif Bürosu'ndan.

Le shérif Wallace... appelle le Shérif de Natchez.

Ben Şerif Lyle Wallace. Natchez şerifini arıyorum.

C'est l'hélico... là-haut. Shérif Lyle Wallace appelle...

Havadaki aynasız Şerif Lyle Wallace konuşuyor.

C'est pas des choses à dire.

Lütfen havada böyle sözler kullanma Lyle.

D'accord. Alors, écoute un peu.

Pekala, Lyle, bak ne diyeceğim.

C'est explosif!

Ve bu patlayıcı bir madde, Lyle.

Tu t'es bien marré, Lyle? Oui.

İyi vakit geçirdin mi, Lyle?

L'Araignée est en taule.

Lyle Wallace Spider Mike'ı hapse tıkmış ve durumu kötüymüş.

Lyle Wallace est natif d'Alvarez.

- Suratını dağıtmışlar.

Lyle lui a fracassé le crâne!

Lyle onun kafasını yarmış.

Lyle et Tiny ont saisi son camion!

Lyle ve Tiny Alvarez kamyoncu cehennemin delermiş.

Qu'est-ce que fout Lyle à Alvarez? Je vais me le payer.

Lyle'ın Alvarez'de ne işi varmış?

Dans cet enfer des chauffeurs Lyle attend son heure.

Kamyoncu cehenneminden ve şeytanın adı da Dirty Lyle'dı

Foutez-le en cellule, et appelez un toubib.

Lyle'ı bir hücreye kapatın ve bir doktor çağırın.

Martin, tu me reçois? Ici, Lyle Wallace.

Martin, beni duyuyor musun?

Je l'ai fait danser, hein Miles?

Ama Lyle, adamı dans ettirdim değil mi?

Lyle.

Ben, Lyle.

- Lyle Watson.

- Ben Lyle Watson.

Lyle, pour l'amour de Dieu!

Lyle, Allah aşkına!

Du sirop Tate and Lyle.

Tate ve Lyles Golden Syrup.

Pousse pas!

Tanrı aşkına, yapma Lyle.

Lyle le vicelard!

- Kirli Lyle denen polis.

C'est vrai, Lyle.

Doğru söylüyor, Lyle.

Il est là.

Geç, Lyle.

Partons.

Gidelim, Lyle.

Où tu vas?

Sonra görüşürüz Lyle.

C'est la fin du voyage.

Ben Lyle Wallace. Galiba buraya kadarmış.

Maintenant, Lyle "Animal" Hohnerheim, jet-setter, plaisancier, spécialiste des finances.

... bir dünya gezgini ve Yeni Gine kralı olmayı başardın. Teşekkürler. Şurada bazı paralar ve pullar var.