Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Maddox
Maddox Çeviri Türkçe
566 parallel translation
C'était vache, mais on s'en fichait Parce qu'aujourd'hui on allait rencontrer la remplaçante de Dr. Kelso,
Çok ağır konuşmuştu ama kimse umursamamıştı, çünkü bugün Dr. Kelso'nun yerine gelen yeni başhekim Dr. Taylor Maddox ile tanışacaktık.
Donne moi deux minutes avec cette Maddox et je saurai pour de bon si c'est une tache ou non.
Bana bu Maddox ile iki dakika verin, dallama olup olmadığını öğreneyim.
Dr Maddox? Je voulais vous dire à quel point c'est palpitant de travailler avec vous.
DR. Maddox, sizinle çalıştığım için ne kadar heyecanlı olduğumu söylemek istiyorum.
Dr Maddox, je pense que vous êtes une femme très bien construite et stable.
Bakın, Dr. Maddox, bence siz, sağlam yapılı, dayanıklı bir kadınsınız.
Hey, C-Ours. À chaque fois que je vois Maddox, ma carrière fait un pas de plus vers un ravin.
Denizayısı, ne zaman Maddox'u görsem, kariyerimi bitirmeye bir adım daha yaklaşıyorum.
Mais non ça va aller, Maddox a l'air cool.
- Bir şey olmaz. Maddox iyi birisine benziyor.
Je suis Jered Maddox. Cotton Ryan.
Ben Jered Maddox.
Personne ici ne vous en délivrera.
Bu bölgede senin yetkin geçmez, Maddox.
Il m'a acheté. Vous portez les messages, non?
Maaşımı ondan alıyorum, Maddox.
Dis à Maddox que je regrette sincèrement.
Maddox'a üzüldüğümü söyle, çok üzüldüğümü.
- Et Maddox est comme ça?
Sence Maddox böyle bir adam mı?
Ça le rend peut-être meilleur juge d'hommes comme Maddox.
Maddox gibi bir adamla anladığı dilden konuşabilir.
Le fond du problème, c'est qu'un shérif nommé Maddox est à Sabbath.
Maddox adında bir kanun adamı durumu telâfi etmeye gelmiş.
Parce qu'il a sous-estimé ce Maddox.
Corman'ın cesedini kasabaya Maddox getirmiş.
Maddox a besoin d'une leçon.
Söylemeniz yeter. Maddox'ın iyi bir derse ihtiyacı var.
Je n'étais pas à Bannock, mais si papa est d'accord pour rembourser les dégâts, donner quelque chose à la famille du vieux, ce Maddox n'a plus rien contre nous.
Bannock'ta neler oldu bilmem. Babamın dediği zararı karşılayalım. Yaşlı adamın ailesine bir şeyler verelim ki Maddox devreden çıksın.
Je crois pas que ce soit facile de faire fuir Maddox, et tuer un shérif, c'est chercher les ennuis.
Acaba Maddox'u nasıl devreden çıkarırız? Bir kanun adamını öldürmek bizim için sorun olabilir.
- C'est à toi que je demande. Evite Maddox.
Senin gitmeni istiyorum.
- Où est Maddox?
Maddox nerede?
On dira à Maddox de quitter la ville.
Sonrada Maddox'la konuşalım. Kasabadan çekip gitsin.
N'allez pas à lui avec un marteau. Vous le voulez.
Maddox gibi adamların üzerine balyoz gibi gidilmez.
On aura Maddox.
Maddox'u geberteceğiz.
Oui. On aura Maddox.
Evet.
Je vous mets au défi. - Je n'ai rien contre toi.
Sana meydan okuyorum, Maddox.
Dieu sait que j'ai des raisons de vouloir votre mort, mais je hais ceux qui tirent dans le dos.
İnan bana öldüğünü görmek beni de rahatlatır, Maddox. Ama kalleşlere tahammül edemem.
C'est tout ce que j'ai, un passé.
Kala kala bu kaldı, Maddox. Ama o da tarih oldu.
En cinq minutes, je préviens Maddox, cinq de plus, il selle son cheval.
Aşağı yukarı, on dakikan var leş kargası. Maddox'u bulman beş dakika, onun hazırlanması da beş dakika sürer.
Maddox m'a insulté devant tout le monde.
Maddox herkesin içinde beni küçük düşürdü.
Là où il a travaillé, le cimetière est plein de gars plus rapides.
Maddox'un toprağa gönderdiği her adam böyle düşünmüştür.
Tu es peut-être plus rapide ou meilleur tireur, mais Maddox te tuera.
Hızlı olabilirsin ya da silahını hızlı çekebilirsin. Ama Maddox seni öldürür.
Tu m'estimes guère, mais je connais ce genre d'hommes.
Beni önemsemeyebilirsin ama Maddox gibi adamları tanırım.
Mais je sais que tu as tort.
Ama senin hata yaptığını biliyorum Maddox.
Maddox a promis qu'il ne t'arriverait rien.
Maddox sana bir şey olmayacağına dair söz verdi.
Mais personne ne me donne de raison d'interdire la ville à Maddox.
Bence hiçbirimizin Maddox'u kasabadan kovmak için geçerli sebebi yok.
Il a peur de Maddox.
Maddox korktu ve kaçıp gitti işte.
Cherchez, vous trouverez peut-être quelqu'un pour lui tirer dans le dos.
Belki de Maddox'u sırtından vuracak bir pisliğe ihtiyacınız olacaktır.
- Qu'est-ce que tu vas faire?
Maddox. Ne yapmaya niyetlisin?
Tu es sûr que c'est lui? Oui.
Maddox olduğuna emin misin?
Merci. Quand poursuivrez-vous Maddox?
Sağ ol, Vince.
Je peux vous aider?
Şerif sen misin? Sana nasıl yardımcı olabilirim, Maddox?
Si Maddox veut bien discuter, que Ryan organise ça.
Sen de yanımda olmalısın. Maddox'la benim için bir toplantı ayarlamanı istiyorum.
Emmène Crowe avec toi.
Maddox'a dikkat et.
- Bonsoir.
Mantıklı ol, Maddox. İyi akşamlar, Ryan.
Votre chambre, c'est-à-dire, un habitué va arriver, un représentant en fanfreluches et en bijoux et, vous voyez, je ne pensais pas que vous resteriez, et, pour tout vous dire, j'ai besoin de votre chambre.
Maddox. Bay Maddox. Bay Maddox, kaldığınız oda.
Je suis Harv Stenbaugh.
Maddox? Ben Harv Stenbaugh.
Il a cherché Maddox.
Harvey yanıma gelmişti. Maddox'un peşindeydi.
J'ai pas le cœur à ça.
Maddox'u geberteceğiz.
- Je vais vous tuer.
Seninle bir derdim yok, Crowe. Seni geberteceğim, Maddox.
C'est ma ville.
Benim kasabam, Maddox.
Qui vit le plus longtemps?
Kim daha uzun yaşar, Maddox?
Ça ne vous fait rien, hein?
Umurunda bile değil öyle değil mi, Maddox?