Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Magazine
Magazine Çeviri Türkçe
3,558 parallel translation
Je regardais juste le magazine qu'Ethel lisait.
Ethel'in okuduğu dergiyi arıyordum.
Elle lit un magazine?
Dergi mi okuyor?
Si vous allez en voir sur la côte est, prenez le magazine Baleines de la côte ouest.
Doğuda balinaları seyretmek isterseniz yanınızda "Batı Yakası Balinaları" isimli bir derginiz olsa iyi olur.
Je parle d'un article de fond dans Vanity Fair, d'une magnifique double-page dans GQ et de la couverture de New York Magazine.
Vanity Fair'de makale, GQ'da bir geniş yazı New York dergisi sizi kapakta istiyor.
- T'as lu "Mad Magazine"?
- Mad dergisini okudun mu?
La photo du mois sur gig magazine.
Bu ay Gig dergisindeyiz, bebeğim.
Livre ou magazine?
Kitap mı yoksa dergi mi?
Un magazine.
Dergi olsun.
J'ai une vie remplie d'ongles de pieds dans mon magazine people!
Magazin dergilerimin içinde ayak tırnağı buldum!
Je vous abonne à un magazine porno, à Noël.
Hatırlat da Noel'de sana bir erkek dergisi için abonelik hediye edeyim.
- Si les tabloïds publient ces photos...
Eğer bu fotoğraflar magazine düşseydi her şeyi mahvedebilirdi.
Et son visage en couverture d'un magazine stupide?
Aptal bir magazin dergisinin kapağına yüzünün çıkmasını mı?
J'ai.. lu un article dans un magazine.
şey, ben - - bir magazin dergisinde okudum.
Depuis que je te connais, je t'ai jamais vu lire un magazine qui n'avait pas une joli fille ou voiture sur la couverture.
Seni tanıdım tanıyalı sen kapağında ateşli bir kız yada araba yoksa magazin dergisi okumazsın.
- Quoi, deux minutes avec un magazine?
Ne, iki dakikalık dergi seansı mı?
Ça dépend du magazine, non?
Dergisine bağlı, değil mi?
J'essaie de trouver le magazine que je voulais donner à Sarah.
Şu dergiyi bulmaya çalışıyorum. Sarah'ya vereceğim.
Comme dans ce magazine.
Dergide gördüğümüz model gibi yapabiliriz.
Je regardais des magazine de nus et j'ai besoin que tu vérifies si j'ai des tiques.
O arazide çıplak dergilere bakıyordum ve bu yüzden beni keneler için kontrol etmelisin.
Vanessa n'a donné que le premier chapitre au magazine depuis que c'est tout ce qu'ils ont
Vanessa sadece bir bölümü o dergiye sızdırmış olsun, ellerindeki tek şey bu olsun.
Je l'ai vue dans un magazine de mariage.
Gelin dergisinde gördüm.
Non. Pas le vol. Le magazine.
Hayır, uçuşu demiyorum.
Ne t'excuse pas. Tu fais la une du magazine Life.
Özür dileme. "Life" dergisinin kapağındasın.
C'est mon magazine.
O benim "Life" dergim.
Tu as intêret que je sois là bas avant le magazine Life.
Dua et mektup, "Life" dergisinden önce ulaşsın ellerine.
Dans le dossier, il y a des Picsou Magazine.
- Donald Duck çizgi romanı bile var.
C'est pour un magazine?
Baskılı bir şey mi olacak?
Stirred Magazine's "L'homme vivant le plus viril"
Stirred dergisinin "En Haylaz Adamı".
Le magazine Femme d'Aujourd'hui veut faire une rubrique mensuelle basée sur mon livre : 200 choses qu'une femme doit faire avant sa mort.
Woman's Day dergisi aylık köşe yazısını... her kadının ölmeden önce yapması gereken 200 şey kitabımdan esinlenerek yazmamı istiyorlarmış. - Harika.
On aime pas se vanter, mais le magazine Maman Mûre dit qu'on a le meilleur sperme d'Ohio. Pas d'inquiétude.
Endişe etmeyi.
Il s'est abonné à un magazine et a donné l'adresse de son boulot.
- Haklıydın. Publisher'in çek değişim bürosunda form doldurmuş. Onlara iş yeri adresini vermiş.
Ce qui m'a fais apparaitre dans un article de magazine.
Bu yüzden de sasaali bir dergide haberim çikmisti.
Je ne vais pas au mariage de Punchy pour me vanter de la couverture d'un... magazine.
Bir derginin havasini atmak için Punchy'nin dügününe gidecek degilim. Kapaginin yani.
C'est vraiment toi sur la couverture de "New York magazine"?
New York dergisinin kapagindaki cidden sen misin?
- Schmosby. Qu'est-ce que c'est ce magazine?
- Schmosby, dergi meselesi nedir?
Moi? Mon rencard pour la soirée est un magazine poisseux.
Bana eslik eden seyse yapis yapis, berbat dergi.
Notre catalogue a été élu "meilleur catalogue" par "catalogue magazine".
Yaptığımız katalog yarışmada birinci seçildi.
D'accord, les filles des Hawks, c'est pour la couverture du magazine.
Peki Hawks'ın hanımları, bu dergi kapağı için.
Des photos pour un magazine.
Bir dergi çekimi.
Il y a quelques semaines, mon père était en ville et il a vu un article dans un magazine... sur cette fille incroyable avec une maladie au coeur. Et il était certain que c'était Jen.
Birkaç hafta önce babam şehirdeydi ve kâlp sorunu olan harika bir kız hakkında bir dergi makalesi gördü birden Jen'in olduğunu anladı.
Hey, c'est un bon magazine.
Bu dergi muhteşem.
Un magazine que je lisais... quand j'étais gosse.
Moose Hunter Dergisi. Daha çocuktum.
J'ai téléphoné au magazine pour lequel il travaille.
Çalıştığı dergiyle görüştüm.
Et, heu, nous avons cuisiné la recette d'un magazine.
Ve beraber dergideki bir tarifi yaptık.
Quelqu'un lit un magazine.
Gördüğünüz gibi- - birisi dergi okuyor, ve birisi oje sürüyor.
Et, le dernier numéro de "kung fu" magazine.
Ve "Kung fu" dergisinin son sayısı.
Très bien, on... met de côté tout magazine ou courrier que l'on trouve à proximité du corps, tout ce qui comporte une adresse... histoire de voir si on peut retrouver de quelle poubelle provient le corps.
Pekala, çocuklar... cesedin etrafında bulduğunuz tüm dergi ve postaları alın, adres olan herşey... bakalım cesedin hangi çöp konteynırından geldiğini bulabilecek miyiz.
- Vous êtes de quel magazine?
- Sen hangi dergidensin?
Je devrais être en couverture du magazine "Jetez-moi des oeufs".
"Pancar Gibi Oldum" dergisinin kapağında olmalıydım aslında.
Le magazine "Life".
"Life" dergisinde gördüm.
Ton magazine est dans mon porridge.
Şey, dergin yulaf ezmemin içine girmiş.