Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Magnifique
Magnifique Çeviri Türkçe
17,489 parallel translation
- Pour éviter la concurrence avec sa magnifique mère.
Güzel anne ile rekabetten kaçınmak için,
La magnifique Miss New Jersey.
Güzel özledim New Jersey annesi
Pour conquérir le cœur du père magnifique.
Yakışıklı babayı kazanmak için.
Magnifique!
Çok güzel!
Il était assis sur le Mont Kailash en train de méditer quand une magnifique fée bulgare lui est apparue, a perturbé sa vie et a disparu.
Kailash Dağı'nda oturup meditasyon yapıyormuş... Aniden güzel bir Bulgar perisi çıkagelmiş ve onun hayatını mahvedip ortadan kaybolmuş.
Magnifique! Magnifique!
Güzel, güzel!
Magnifique.
Güzel.
Cette vue d'ici est juste magnifique.
Buradaki manzaramız çok güzel.
- Elle a l'air magnifique.
- Çok hoş görünüyor.
Cette année, elle est magnifique.
Bu yılın üretimi gerçekten de göz kamaştırıyor.
C'est magnifique. Oui, on l'adore.
Evet, evet, biz de çok seviyoruz.
Vous avez un cerveau magnifique.
Muazzam bir beynin var, Moriarty.
C'est magnifique.
Sadece güzel.
L'amour et le magnifique sexe que t'as dû lui donner.
Ona verdiğin sevgi ve büyük seks.
Ce pays est magnifique.
Muhtesem bir yer.
Claire, c'est magnifique.
Claire harika bu!
- Parce que ce que tu es est magnifique
- Çünkü sen olduğun gibi güzelsin
C'est une femme magnifique.
- Ortak! Kadın çok güzel.
Il n'y avait pas de possibilité pour l'enterrer, alors je l'ai allongée dans un magnifique tunnel de bauxite que vous avions trouvé ensemble.
Gömmek için para yoktu. Bu yüzden onu birlikte bulduğumuz güzel bir boksit tünelinde ebedi uykusuna yatırdım.
Il peut peut-être comprendre la pluie de météorites qui un jour vient percuter son magnifique ciel bleu.
Belki günün birinde değerli mavi semalarında yağan taş yağmurunu idrak edebilirler.
C'est magnifique.
Ne güzel!
Ma.. ma... magnifique!
G... G... Güzelliğiniz!
L'autre jour, j'ai vu quelque chose de magnifique.
Geçen gün çok güzel bir şey gördüm.
Le téléphone est magnifique.
Telefon güzelmiş.
Tu es magnifique.
Çok güzel görünüyorsun.
- Tu penses que je suis magnifique?
Sence güzel mi görünüyorum?
Et c'était magnifique.
- Ve çok güzeldi.
Magnifique.
Mükemmelsin.
Elle est magnifique.
- Hayır. - Çok güzeldir.
C'est magnifique, sous la mer. Mais si on y reste, on se noie.
Denizin altı göz alıcıdır ama çok uzun kalırsan, boğulursun.
- Mesdames et messieurs, la journée a été magnifique, mais il est temps de passer aux choses sérieuses.
Bayanlar ve baylar, güzel bir gün oldu, Ama o şimdi ana etkinlik için zamanı geldi.
Tu es magnifique.
Eğer çarpıcı ediyoruz.
C'est magnifique.
Ne kadar güzeller.
C'est magnifique.
Muhteşem!
Hannah, magnifique, comme toujours.
Hannah. Her zamanki gibi hoşsun.
Madame la conseillère, votre maison est magnifique.
Sayın Meclis Üyesi, eviniz şahane.
C'était magnifique.
Bu çok güzeldi.
C'était magnifique.
Harikaydı.
- Magnifique.
Teşekkürler. - Harika.
Visualisez l'endroit où vous êtes le plus à l'aise, votre havre de bonheur, un lieu magnifique.
En çok huzur bulduğunuz yeri gözünüzde canlandırın. Mutlu olduğunuz yeri. O güzel yeri.
- Il y a une femme magnifique. - D'accord.
- Şu anda burada harika bir kadın var.
Tu es tellement magnifique.
Çok güzelsin.
C'était... magnifique.
Çok güzeldi.
Non, elle est magnifique.
Çok güzel.
Je la trouve magnifique.
Bence çok güzel.
Tellement magnifique.
Çok tatlısın.
Ce tissu n'est-il pas magnifique?
Kumaşı sence de harika değil mi?
Et dans la maison il rencontra une femme très gentille... avec sa magnifique petite fille qui vivaient là.
Evin içinde, dünyanın en kibar kadınını ve onun güzel küçük kızını bulmuş.
Ils sont magnifique, n'est-ce pas?
- Çok güzel değiller mi?
Magnifique.
Çok hoş!
N'est-il pas magnifique?
Mükemmel değil mi?