English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Maman

Maman Çeviri Türkçe

89,620 parallel translation
Tu te rappelles quand on était enfants, après la mort de maman et papa, toute la congrégation veillait sur nous?
Anne babamız öldüğünde, kilisedeki herkesin gözlerini bizden alamamasını hatırlar mısın?
Maman... Tu te rappelles quand j'avais 5 ans, tu avais déniché une cassette vidéo dont je pouvais pas me passer?
Anne, hatırlıyor musun ben beş yaşlarımda falanken bir kermeste video kaseti bulmuştun hani ben de çok fena kafayı takmıştım?
Dis-lui qu'elle délire, maman!
Kafasından uydurduğunu söyle şuna anne! - Yok öyle bir şey.
- Je t'aime, maman.
- Seni seviyorum, anne.
Maman t'aime, imbécile.
Annem seni seviyormuş, salak herif.
Je t'aime aussi, maman!
Ben de seni seviyorum annecim!
"Pourquoi je me passe de maman et de papa."
Yazısının başlığı ise "Anne ve Babaya artık neden ihtiyacım yok."
Je vais prendre soin de toi le temps que ta maman arrive.
Annen gelene kadar seninle ben ilgileneceğim.
Bois ton thé, Maman.
Anne çayını bitir.
- Salut, maman. - Ah salut mon chéri.
Merhaba tatlım bu Bay Shah.
- Ce pauvre homme est bouleversé et ton père a beaucoup trop bu, mauvaise combinaison. - Maman, tu sais, on est juste en train de bavarder, ce n'est...
Pek iyi bir anlaşma olmadığını konuşuyorduk.
- Maman? - Je suis désolée, Neil. - Ah...
Neil... bunu neden yapıyorsun?
Ce garçon qui regardait la télé avec sa maman maman, mamie, et ses tantes et ses tantes, n'est pas l'homme qui est devenu acteur.
Ama annesiyle televizyon izleyen o çocuk anne, büyükanne ve teyzeleriyle ve teyzeleriyle, bugün oyuncu olan adamla aynı değil.
Qu'en penses-tu, maman?
Sen ne düşünüyorsun anne?
Maman?
Anne?
Maman!
Anne!
Encore aujourd'hui, il a honte de sa maman passeuse de drogues.
Hâlâ uyuşturucu kaçakçısı annesinden utanıyor.
Bonjour, maman.
Merhaba anne.
J'imagine que papa et maman doivent te faire la guerre.
Anne ve babamızın sana hayatı zindan ettiğini bilmeme rağmen.
Maman va flipper!
Annem çıldıracak.
- Maman!
- Anne!
Papa, maman... que faites-vous ici?
Baba, anne burada ne arıyorsunuz?
Désolée, maman.
Üzgünüm anne.
Maman, je voulais te parler de quelque chose.
Anne, sana söylemek istiyordum.
Maman... tu me manques.
Anne... Seni özledim.
Pardon, maman.
Affet beni anne.
- Ta maman?
- Annenin mi?
Maman, regarde ça.
Anne, beni görüyor musun?
C'est rien, maman. C'est rien.
Her şey yolunda anne.
Salut, maman.
Selam anne.
Maman, papa, faites quelque chose.
Anne, baba, bir şeyler yapın.
Pour moi, c'est un fils à maman ingrat, égoïste et égocentrique.
Sadece şımarık olduğunu düşünüyorum. nankör, Bencil, kendinden merkezli anne çocuğu.
Allez, maman.
Haydi anne.
Tu dois manquer à ta maman.
Aralıksız 473 gün. Annen seni özlemiştir.
"Maman!"
Anne!
Je n'allais pas tomber, maman.
Düşmeyecektim ki, anne.
Maman?
- Anneciğim?
Je t'en prie, maman.
Lütfen anne!
Comment va maman?
Annem nasıl?
Maman veut te parler.
Annemin sana ihtiyacı var.
Ta maman s'est réveillée, ma grande.
Tatlım, annen uyandı.
Maman?
Anneciğim?
Non, maman. Pas chez toi.
- Anne, hayır, senin evin olmaz.
T'inquiète pas, maman.
Bir şey olmaz, anneciğim.
MAMAN EN PISTE
DANSÇI ANNE
- Maman?
Anne? Anne?
Maman? Tu ne réponds pas?
Şunu alacak mısın?
- Bonsoir, maman.
- İyi akşamlar.
Maman!
Anneciğim!
Maman.
Anneciğim?
Non, maman.
Hayır, anneciğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]