Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Mans
Mans Çeviri Türkçe
137 parallel translation
puisque Jean-Louis Duroc a été transporté d'urgence au bloc opératoire du circuit du Mans.
Jean-Louis Duroc pistin ameliyathanesine götürüldü.
Le Mans! Monte Carlo!
Le Mans, Monte Carlo.
Quel hôpital?
- Le Mans.
Bienvenue à la course automobile la plus célèbre au monde, la 38e édition du Grand Prix d'endurance et de performance, les 24 Heures du Mans.
Ve baylar bayanlar, 38.si yapılan dünyanın en ünlü yarışına hoşgeldiniz. dayanıklılık ve hız... 24 Saat Le Mans yarışı.
Nous sommes heureux d'accueillir le retour de Michael Delaney au Mans après son malencontreux accident, l'année dernière, et de le voir en si belle forme après sa palpitante course au Nürburgring, où le pilote phare de Ferrari, Erich Stahler, l'a battu de peu.
Geçen yıl ki talihsiz kazadan sonra Le Mans'a geri dönen.. Michael Delaney'i görmek bizi sevindirdi ve tabi formda olmasıda bizi mutlu etti. iki hafta önce
Voici la première voiture qui, dans l'histoire des 24 Heures, a atteint une moyenne de plus de 241 km / h.
Buna şöylede diyebilirsiniz, Le Mans tarihinde ilk defa, saatte 150 mil hız sınırı aşıldı.
Le plus dur dans les 24 Heures?
Le Mans'da en zor olan şeyin ne olduğunu... düşünüyorsun?
Nous sommes au Mans, c'est différent.
Şey, bu Le Mans. Bu farklı birşey, biliyorsun.
Aux essais, il n'a pas plu. Vous n'avez jamais couru ici sous la pluie.
Antremanlarda yağmamıştı, bu senin Le Mans'daki ilk yağmur tecrüben olacak.
Delaney repart le premier et mène désormais la course.
20 önce çıkıyor. Delaney Le Mans'da lider.
L'éternel problème du Mans. Impossible d'éviter.
Yavaş trafik yüzünden aşınma olmuş.
Je veux que Porsche gagne les 24 Heures.
Porsche'un Le Mans'ı kazanmasını istiyorum.
8 minutes seulement avant la fin des 24 Heures du Mans.
Le Mansın bitmesine 8 dakika kaldı.
A la 3e et 4e place, Stahler et Delaney poussent leur voiture au maximum dans ce qui est le finish le plus serré de l'histoire des 24 Heures.
Erich Stahler ve Michael Delaney, arabalarını limitlerini zorluyorlar, Le Mans tarhindeki en çekişmeli mücadelede.
Porsche remporte les 24 Heures.
Porsche Le Mans'ı kazanıyor.
Non, je rejoins le groupe de randonnées de la communauté Vic Mans.
Hayır, Vic Mans yürüyüş grubu topluluğuna katıIıyorum.
Je vais faire les 24 heures du Mans.
24 saatlik Le Mans yarışında gibiyim...
- J'utilise toujours la méthode "Le Mans".
- Le Mans yöntemini kullanıyorum hep.
On n'est pas au Mans!
Burası Le Mans değil!
Un dirigeable a traversé la Manche britannique.
Birisi Manş Denizini uçakla geçiyor.
Quel temps pour sa traversée!
Manş Denizini berbat bir havada geçecekler.
Près de la Manche, sans doute.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Ils sont revenus, le jour de l'armistice.
Ateşkesin imzalandığı gün birlik halinde Manş Denizi'ni geçip geldiler.
Il commande un dragueur de mines français dans la Manche, en vue des côtes françaises.
Fransız denizciler tarafından kurulan mayın temizleme takımını yönetiyor. Manş denizinde, ülkelerinin gözü önünde çalışıyorlar.
- Ils le cuisinent depuis trois heures.
Le Mans olayını haber yaptığımda 12 saat beklemiştim. - Üç saattir sorguluyorlar.
J'ai traversé le Pas-de-Calais... avec une enclume sur la poitrine!
Bir keresinde göğsümde bir örsle Manş Denizi'ni geçtim!
Les deux avions tombés dans la Manche?
Manş'taki Spitfire'ın koordinatları?
Conditions idéales.
Manş üstünde yaklaşık 3 / 10 bulut var.
Deux blessés, rien de grave.
Gately, Manş'a düşmüş, ama kurtarılmış. İki yaralısı var.
Comme si je venais de traverser la Manche.
Sanki Manş Denizi'nde yüzmüşüm gibi.
Type 24 heures du Mans?
Le Mans mi bu?
1944. 500 000 hommes attendaient le signal pour traverser la Manche.
1944. Yarım milyon insan Manş Denizini geçme emrini bekliyordu.
C'est traître, la Manche.
Manş Denizi hain bir canavardır.
- Je connais la Manche, je connais l'Atlantique, la Méditerranée.
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm.
Des vagues d'1m50 sur la Manche... et des vents de plus de 60 km / h.
Manş Denizinde 1,5 metrelik dalgalar saatte 50-60 kilometre şiddetinde rüzgar.
Pour un mois de juin... on n'a pas vu ça depuis 20 ans.
20 yıldan beri Haziran ayında Manş'ta görülen en kötü fırtına.
Au fond... de la Manche.
Manş'ın dibinde.
Ça s'améliore sur la Manche.
Manş üzerinde biraz daha iyi.
On les attend à l'endroit le plus étroit... et par beau temps.
Manş'ın en dar kısmından, güzel havada geçmelerini bekliyoruz.
Saumons de la Loire, soles de la Manche, homards de Corse, huîtres de Dieppe, sardines de Lorient.
Loire'den alabalık, Manş'tan dil balığı,... Corsica'dan ıstakoz,... Dieppe'den istiridye, Lorient'den sardunya...
J'organise une soirée, je ne traverse pas la Manche à la nage.
Ben parti veriyorum, Manş Denizini yüzerek geçmiyorum.
Car aujourd'hui, Ron Obvious espère être le premier homme à sauter la Manche.
Çünkü bugün Ron Obvious Manş Denizini atlayarak geçen ilk insan olmak istiyor.
Ron, mettons les choses au clair... vous avez l'intention de sauter par-dessus la Manche.
Ron, şuna açıklık getirelim. Manş Denizini atlayarak geçmeye çalışacaksın.
Avec vous, Victoria, à l'abri dans votre demeure scellée, nous partons pourSouthampton, ensuite la Manche, puis la mer.
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
Le temps au-dessus de la Manche.
Manş Denizi üstündeki hava raporu.
Seul, frère?
Hayır, Vic Mans yürüyüş grubu topluluğuna katılıyorum.
Non, je rejoins le groupe de randonnées de la communauté Vic Mans.
Acil Kayıtlarbakanlığı işinde desteklendim.
Non, "Le Mans".
Hayır, Le Mans.
Le docteur te rassure et t'es prête à traverser la Manche à la nage.
Sonra doktor gelip iyi olduğunu söylüyor. Manş Denizi'nde yüzmeye hazır hâle geliyorsun.
- Au Mans.
- Le Mans.
Un jour, Kate traversera la Manche à la nage.
Bayan Kate, Manş Denizi'nde yüzecek.