Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Melons
Melons Çeviri Türkçe
200 parallel translation
Je fais les billes de melons.
Kavun topları yapıyorum.
Jason, pourquoi ne pas prendre votre joli minois, vos boules de melons et dégager? Vous êtes viré!
Jason, güzel yüzünü ve kavun toplarını alıp git.
Elle n'aime peut-être pas mes boules de melons, mais elle aime mes... T'as compris quoi.
Kavun toplarımı sevmeyebilir ama diğer...
Personnellement, je n'aime pas les melons.
Ama şahsımca, melon şapkalardan haz etmem.
Ce n'est pas la saison des melons!
Kavunun mevsimi geçti.
Les oeufs sont plus rares que des melons!
Burada yumarta, karpuzdan nadirdir!
Des melons!
Kavun!
Cinzia achète des melons et du jambon.
Cinzia kavun ve prosciutto alıyor - salam demek.
Asperges d'Argenteuil, oranges de Valence, melons de Cavaillon, choux d'Aubervilliers.
ArgenteuiI'den kuşkonmaz, VaIencia'dan portakal,... CavaiIIon'dan kavun, AuberviIIiers'den lahana geliyor.
Nous commencerons par de fines tranches de jambon de Parme enrobant délicatement des morceaux de melons bien mûrs.
Önce, çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış çok olgun İran kavunu dilimleri alacağız.
Je croyais que ça t'exciterait... et que tu me sauterais dessus, melons rebondissants...
Bir tür heyecan duyarsın sandım. Göğsün kabarır, hızlı hızlı soluk alırsın, kavunların zıplayarak koşa koşa bana gelirsin...
lmagine tous les melons que tu peux te payer avec ça!
Bayağı çok karpuz satın alır.
Un magasin en miettes... 3 têtes aplaties comme des melons trop mûrs...
Bir dükkan mahvoldu. Üç kafa karpuz gibi yarıldı.
Ramasseurs de melons, par ici!
Kim çalışmak istiyor? Haydi kavun toplamaya gidelim.
- Melons d'eau!
- Karpuz var!
Délicieux melons d'eau sucrés!
Tatlı, lezzetli karpuzlar!
Melons d'eau sucrés!
Lezzetli karpuzlar!
La nuit, on volait un poulet, du maïs... ou quelques melons.
Bazen bir tavuk, biraz mısır ya da bostandan kavun çalıyorduk.
Et pour deux dollars, vous avez droit à six melons bien mûrs.
Ve altı dolarlık karpuzlar. İki dolara domatesler.
Ils devaient être comme des melons trop mûrs.
Olgun kavun gibi görünüyor olmalılar.
Mesdames, nous vous offrons une promotion sur les melons, les noix et les avocats, que vous trouverez dans l'allée 7.
Hanımlar, bugün Crenshaw kavununda, İngiliz cevizinde... ve avokadoda özel indirimlerimiz var. Yedinci reyonda.
De l'or... des fusils... la tête du pacha dans un panier de melons... l'indépendance de mon peuple.
Altın silah karpuz sepetinde paşanın kellesi halkımın egemenliği.
Rien de plus jusqu'à 1946... Lorsqu'il a été arrêté à El Paso, au Texas... pour avoir tenté de faire entrer de riches Américains blancs... en fraude au Mexique pour cueillir des melons.
1946'da El Paso'da bir grup zengin, beyaz Amerikalïyï kavun toplatmak için Meksika'ya kaçïrïrken tutuklanana kadar temiz.
Voilà les melons que tu voulais.
İşte istediğin kavunlar.
Trois melons.
Üç kavun al.
Obtenir des melons gros comme une sonde météo?
Meteoroloji balonları ebadında kavun mu ya da insanları sopalamak için domates mi, ha?
Il reste du punch dans les melons.
Karpuzların solunda bolca panç var.
Laissez votre langue plonger dans les douves de ma bouche, laissez vos mains prendre possession des remparts de mes melons.
Gelin, diliniz ağzımın derinliklerine dalsın, elleriniz bedenimin surlarını aşsın.
J'ai pensé à ma culture de melons sur le balcon.
Balkondaki kavunlar filiz verecekler mi diye merak ettim.
Elle en avait, des melons chauds!
Harika göğüsleri vardı, bak.
Ça alors! Et les melons?
Göğüsleri nasıldı?
Des melons froids...
Çıplak göğüsler.
On les appelle les Poupées Carré de Melons.
Onlara, Melon Yama Çocukları diyoruz.
Les Poupées Carré de Melons ne sont pas orphelines.
Melon Yama Çocukları öksüz değil.
Il doit s'entraîner sur des melons.
Her halde kavunlar üzerinde deneme yapıyor.
Vos nibards, enfin, vos seins, sont comme des melons...
Balkonların, yani göğüslerin, karpuz gibiler...
Pas des melons, des coussins.
Karpuz değil, yastık.
Ta femme n'a qu'à avoir un beau visage, un derrière ferme et des seins gros comme des melons.
Karının güzel bir yüzü, diri bir poposu ve büyük göğüsleri olması yeterli.
J'aimerais voir Kathleen Turner te faire des melons en boules.
Bakalım Kathleen Turner sana kavun topu hazırlayacak mı?
J'ai une étrange envie de melons.
Evet, tuhaftır ama canım kavun istedi.
On devrait interdire de pareils melons.
Böyle kavunlar dolaşımdan kaldırılmalı. Pekala.
- Calmez-vous, les melons!
- Sakin olun, kavunlar. - Hey.
Des melons et tout.
Bir sürü kavun ve şekilli meyveler.
Ma queue sur tes melons 8, J'aime la bite,
Göğüs Arası Muamele, Bölüm 8, Çüküne ihtiyacım var,
- On a ni melons, ni pamplemousses.
- Kavun ve greyfurtumuz yok.
Melons Mullins?
Karpuz Mullins mi?
Pas de melons.
- Kavun?
Vous, sur la moto, vendez-moi un de vos melons!
Oradaki, motosikletteki, kavunlarından birini bana satsana.
Aussi grosses que des melons et deux fois plus lourdes.
Crenshaw karpuzları kadar büyük ve iki katı daha ağır.
- Comme des melons alviniens.
Alvinian kavun büyüklüğünde.
- Trop de melons d'eau...
- Şekerlemeler yüzündendir.