English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Mi

Mi Çeviri Türkçe

1,034,369 parallel translation
Tu vois quelque chose de plaisant?
Hoşuna gitti mi?
Attends, un poison irradié?
Radyasyonlu bir zehir mi?
Est-ce que je devrais appeler Lisa pour lui dire ce qu'il se passe avec Sam?
Lisa'yı arayıp Sam'e olanları söylesem mi?
Jeudi?
Perşembe mi?
Est-ce que tu t'entraînes à ces choses ou ça te viens comme ça?
Bu lafları çalışıyor musun yoksa içinden mi geliyor?
Vous achetez des membres du congrès?
Kongre üyelerine rüşvet mi veriyorsunuz?
Une prolongation?
Erteleme mi?
Tout ça parce qu'ils doivent faire un trajet du Mexique en Virginie?
Meksika'dan Virginia'ya gelmeleri gerektiği için mi?
Est-ce une bonne nouvelle?
Bu iyi haber mi?
Moi ou toi?
Kendini mi beni mi?
Qu'est-ce que tu racontes, que j'étais juste au mauvais endroit au mauvais moment?
Ne yani, sadece yanlış zamanda yanlış yerde mi bulundum?
Cassie?
Cassie mi?
Toi?
Sen mi?
Une prison?
Hapishane mi?
À cause du Mexique?
Meksika yüzünden mi?
Est-il possible qu'on a pu lui injecter quelque part d'autre que son dos?
Sırtı dışında bir yerde iğne deliği olabilir mi?
Est-ce que c'est votre femme qui a emballé votre repas de midi?
Yemeği eşiniz mi paketledi?
Elle faisait un stockage de matières irradiées volées pendant une décennie et personne ne s'en était rendu compte?
Yaklaşık 10 yıldır radyasyonlu madde çalıp sakladığını kimse fark etmemiş mi?
Est-ce que ces endroits l'ont signalée comme étant un problème?
Herhangi bir hastane sorunlu olduğunu bildirmiş mi?
Je prend la Coupe de Yar et puis je bois le Sang du Condor.
Değil mi? Yar'ın Kadehini alıp sonra da Condor'un Kanı'nı içiyorum.
"Choses à faire pour le mariage"?
"Evlilik Yapılacaklar Listesi" mi?
C'est très excitant, pas vrai?
Ne heyecanlı değil mi?
Comme le Château de William le Conquérant à Windsor?
Windsor Kalesi Fatihi William gibi mi?
Tu as laissé la perceuse à l'arrière du camion, n'est-ce pas, Happy?
Matkabı kamyonette bırakmıştın değil mi Happy?
Je l'ai "laissé"?
Ben mi bıraktım?
Vraiment?
Cidden mi?
Tu veux dire que c'est odieux et grossier?
Nahoş ve kaba bir şey mi kastettin?
Et une fois enlevé, le treuil devrait attraper.
- Ve çıkartıldığı zaman... -... vincin yakalaması gerek. - "Gerek" mi?
On dirait qu'on l'a fait?
Başardık gibi duruyor değil mi?
Vous vous disputez encore? Bonjour?
Yine mi kavga ediyorsunuz?
Vous ne devaient pas peser plus de, 115 kilos ensemble, pas vrai?
İkiniz birlikte 110 kiloyu geçmezsiniz değil mi?
Vous vous demandez comment il est entré dans votre vie, mais une fois qu'il est parti, il vous manques.
Nasıl oldu da hayatına girdi diye merak edersin ama bir kez gitti mi onu adeta özlersin.
On peut juste renoncer à la cérémonie et l'introduire dans le jeu, pas vrai?
Çocuklar, töreni boş verip ona oyunu anlatabiliriz değil mi?
Mais je pourrais utiliser celle d'en-bas, pas vrai?
Ama aşağıdaki banyoyu kullanabilirim değil mi?
Mais tu ne l'es pas, n'est-ce pas?
- Öylesin ama değil mi?
Et au vu de ton cadeau, tu m'as dit de te surprendre et bon sang, je l'ai fait.
Ve sana verdiğim hediyeye gelince. "Beni şaşırt" demiştin. Ne güzel şaşırttım ama değil mi?
Tu as récemment emménager avec le Dr Fowler, exact?
Yakın zamanda Dr. Fowler ile aynı eve taşındın değil mi?
T'as vraiment payé pour cette coupe de cheveux?
- O saçın için cidden para ödedin mi?
C'est le bébé?
Bebek mi ağlıyor ya?
Tu sais qu'elle est chez mes parents?
Halley'nin ebeveynlerimin evinde olduğunu biliyorsun değil mi?
Tu as dit que vous travaillerez - sur le système de guidage demain?
- Yarın güdüm sistemi üzerinde mi çalışacaksınız?
Tu demandes parce que tu veux que je sois là ou par pitié?
Gerçekten gelmemi istediğin için mi yoksa acıdığın için mi soruyorsun?
Nous sommes entrain de décider de passer le flux de xénon à travers le cryrefroidisseur ou par le filtre d'aspiration.
Her neyse, Sheldon, ksenon akışını soğutucudan mı yoksa vakum filtresinden mi geçirelim karar veremedik.
Sept?
Yedi mi? !
Solides et liquides portés par un ustensile?
Katı ve sıvı yiyecekler tek bir aletle mi yeniyor?
Oiseau et mammifère dans la même créature?
Bir canlı hem kuş hem de memeli mi? Olmaz öyle şey.
On s'amusait bien, n'est-ce pas?
Ne güzel eğlenmişiz değil mi?
Tu m'as pris la main, tu m'as embrassé sur la bouche, mais tu fixes la limite à 39 ° de fièvre?
Elimi tutuyor, dudaklarımı öpüyorsun ama 38 ° ateş fazla geldi öyle mi?
De retour du travail?
İşten eve mi geldiniz?
Quel est le problème?
Büyütecek ne mi var?
J'ai bien fait de te tenir par la ceinture, hein?
İyi ki kemer köpründen tutmuşum değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]