Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Midge
Midge Çeviri Türkçe
269 parallel translation
Midge! Des pommes?
Hey, Midge, Midge.
- Vingt cageots.
- Yirmi. - Yirmi kasa, Midge.
- 20 pour Midge. Prends la commande.
Siparişi al Charles.
Midge, penses-tu que beaucoup d'hommes portent un corset?
Midge, sence çoğu adam korse takar mı?
- Tu as l'air de désapprouver
- Beni onaylamışa benzemiyorsun, Midge.
Midge, ne sois pas si maternelle
Midge, bu kadar anaç davranma.
Midge, la musique Tu ne penses pas que c'est un peu -
Midge, müzik. Sence de tarz olarak...
Et ta vie sentimentale?
Aşk hayatın nasıl gidiyor, Midge?
Midge, te rappelles-tu d'un type appelé Gavin Elster?
Midge, üniversiteden Gavin Elster adlı çocuğu hatırlıyor musun?
Que voulais-tu dire, on n'en guérit pas?
Midge, bundan kurtuluş yok derken ne demek istiyorsun?
Midge Connais-tu un spécialiste de l'histoire de San Francisco?
Midge San Francisco tarihi konusunda bir uzman tanıyor musun?
Midge, descends, je t'en prie.
Midge, dışarı, lütfen.
- Midge, tu -...
- Midge...
Ce n'est pas drôle, Midge.
Komik değil, Midge.
Midge a le visage boursouflé.
- Azınlığı küçümseme. - Kuzen Midge'ın yüzü kötü görünmüyor muydu?
Eh, Nabot... ne raye pas Goose de la liste... tant que t'as pas vu le sapin dans le trou!
Hey Midge... Goose'dan umudu kesmeyeceksin, tabutun çukura girdigini görene kadar.
Midge, une tasse de café.
Kahve, lütfen.
- Midge, il arrive le café?
Hey Midge! Kahveden ne haber?
Midge.
Midge.
Midge, remettez au shérif son paquet.
Midge, şerife paketini verebilir misin?
Merci Midge.
Teşekkürler, Midge.
Midge? Je veux savoir ce que fait une chaise sur le cul de Harris.
Midge, öğren bakalım Harris'in kıçında neden sandalye var.
Midge vous convaincra.
- Midge seni arayıp ikna eder.
Pas plus qu'Ox, Midge, Mary, Et Saul.
Ox, Midge, Mary ve Saul da öyle.
Dis, ce sera le meilleurThanksgiving de tous les temps, Midge.
Bunun gelmiş geçmiş en iyi şükran günü olacağını söyleyebilirim, Midge.
Dis Midge, c'est ce jeune ambitieux, Pete Cavanaugh?
Midge, bu genç adam Pete Cavanaugh değil mi?
Midge, explique-moi.
Midge, yardımcı ol biraz.
Nom de Dieu, ils tirent sur Midge!
- Aman Tanrım, Midge'i vurdular. - Otur yerine, Dick.
Assieds-toi. Ils pètent ton coffre, pas Midge.
Kasayı açmaya çalışıyorlar, hizmetçini değil.
Oui, c'est une idée de Midge.
- Evet, Midge'in fikriydi. - Buna perma deniyor.
J'ai des toasts à faire. Doux Jésus, Midge.
Tost yapmak zorundayım.
Kitty et ce gamin remettent ça.
Oh, Midge. Kitty ve oğlan yine iş üstündeler.
Oh, Midge!
Midge.
Cette table est bancale.
Midge, masa biraz sallanıyor.
Voilà, ça fait exactement un moment.
Durdurun onu! - Çekil önümüzden, Midge. - Önünüze mi çıktım?
- Poussez-vous, Midge.
Önünüze çıktığımı fark etmemişim.
Je cherche mon fils, Griffin Midge. Je me demandais si vous l'aviez vu. Je gardais un espoir.
acaba nerde olduğunu biliyor musunuz ya da gördünüz mü onu umut var sanıyordum
Voici le bénévole Griffin Midge, un Anglais qui se dévoue pour ces malheureux. Il a réussi à passer les barrages serbes seul pour apporter des médicaments. J'aimerais vous présenter quelqu'un.
... ve kırmıız hattın gerisinde Griffin Midge'le karşılaştık, kendi hayatını en azından geride kalanlara yardım etmek için tehlikeye atan bir ingiliz tek başına sırp kontrol noktasına geçmeyi başardı ve gerekli ilaçları temin etti evet, evlerinden çıkarılan insanlar hayatlarını kurtarmak için uğraşıyor
Bonsoir, Mme Midge.
iyi akşamlar, Mrs. Midge.
N'oublie pas, Midge, si tu as envie de te défouler, appelle-moi.
Unutma, Midge, öfkeden gözün döndüğünde beni ara olur mu?
Et tu ne crois pas que tes salades avec Midge la perturbent?
Fakat kızı sen ve Midge'in aptal gibi davranmanızın mahvetmiş olabileceğini hiç düşündün mü?
J'ai avoué la vérité à mes parents.
Bob ve Midge'e sigaranın bana ait olduğunu söyledim.
Comment ça va, Midge.
Merhaba Midge.
Midge est avec eux?
Midge yanlarında mı?
- Je laisse pas Midge.
- Midge'ı bırakamam. - Saçmalama, seni öldürecekler.
Midge, on s'en tape.
Midge'ı boş ver.
Midge, il m'a crié dessus!
Midge, O bana bağırdı!
Midge, écoute.
Dinle Midge.
Non, merci, Mme Midge.
biraz acelemiz var da.
Bonjour.
merhaba, oğlumu arıyordum, Griffin Midge.
- Mme Midge?
Mrs. Midge?